kuaförlerde daha önceki saç modelini, boyasını, kesimini her ne olursa olsun kötülemek gibi bir takıntı vardır. buna en güzel örnekte şu şekildedir;
- saçlarını çok kötü kesmişler, biraz uğraşmak gerekecek...
+ hmm, diyosun?
- evet, nerde kestirmiştin daha önce?
+ burda. tam olarak da siz kesmiştiniz.
kesinlikle şöyle başlar:
- sizin saçınız çok yıpranmış. çok mu işlem gördü?
- ne bilim, röfle işte.
- hımmm bakım yapalım. bizde bılıbıt marka bakım kremleri, şampuanları var. bıdıdıdıı
...yine mi ya?!...
+ne olur maç?
-hangi maç?
+hafta sonundaki..
-iyi de zaten tüm maçlar hafta sonu değil mi?
+öyle tabi...
-ya cimbomu diyorum, cimbomluyuz di mi?
+yoo...
-beşiktaş...
+ya ağbi işini yap, işim gücüm var...
-hafta sonu parçalarız abi biz bu feneri...
+hoop yavaş parçala...
-maç inönü'de yeneriz, rahat ol...
+öyle mi...
-yenemez miyiz yani...
+ya abi ben fenerliyim, iki saattir dır dır...
mutlaka ve mutlaka her insanın başından geçen bazen ilginç bazen komik diyaloglardır.
bayanlar daha iyi bilirler bunu. kuaföre gidersiniz saç kestirmeye. saçınızı yıkarlar ve oturturlar sizi kuaför koltuğuna. önce esas kuaför gelir. saçınızı şöyle bir tutup havalandırdıktan sonra;
-ne olacaktı?
+katlı kesim istiyorum aslınd...
bu sırada gider kendisi. sonra manikürcü kız gelir. o daha yumuşak okşar saçınızı ve
-ne olacaktı?
+katlı kesim istiy...
o da gider. bu sefer makyaj yapan teyze gelir o sadece elini beline koyup bakar saçlarınıza;
-ne olacaktı?
+kesi...
bilin bakalım ne olur. o da gider. en sonunda kuaför gelir ve saç kesim işleminiz başlamıştır. ancak siz o kadar sinir olmuşsunuzdur ki bir an önce bitise de gitsem diye düşünmeye başlarsınız.