Alt tarafı saçımı salaş bir şekilde örmesi gereken kuaför, kendi alemine dalıp bana bu inek yalamış görünümlü örgüyü verdiğinde gerçekleştirdiğim eylem.
rutin durumdur. kapıdan çıkarken gözler dolmaya başlar. " i-iyi günler. " derken sesinizin titremesini gizleyemezsiniz. kış geldiyse bir bere her şeyi örtmeye yardımcı olacaktır, lakin her dükkan camı bu çözümün geçici olacağını insanın yüzüne vurur. " kökü sende " diyen herkesi parçalamak ister kişi o an. yanından geçenlere kırmızı gözlerle bakarken " ne bakıyosunuz, hadi söyleyin iğrenç olmuş dimi, sen ! kokoş kız durma söyle, ya sen kahvedeki amca, tövbe estağfurullah diye içinden geçirme dışından söyle, ey dünya kandırma beni. " diye haykırmak ister ama nafile.
cebinizden çıkan para miktarını şöyle durup bir düşündüğünüzde, ve size o para karşılığı layık görülen dandik saç modeline şöyle durup bir baktığınızda varacağınız olası sonuç.
saç modeli tarif edersin. o sana gitmez sen bana güven der.
ama dersin güzel olacak der.
belli belirsiz tamam olsun o zaman der gibi bakarsın.
ilk önce biraz keser, toparlayayım derken biraz daha, önleri hafif kısaltalım, arkaları önlerle eşitleyelim,... derken 2 parça saç kalır.
fön çeker bi şeye benzemez. model vermeye çalışır olmaz. birde özür dileceği yerde ''bu saç yüzüne gitti'' der ya işte o an insanın boğazında bir şeyler düğümlenir ve kuaförden çıkınca ağlanır.
tabi bu ağlamanın güzel halleri. eve gidilir. saçlar yıkanır, kabarır, düzelmez. işte gerçek ağlama bu an olur. *
bu başlığı görünce çok şaşırdım.. çünkü 10 senelik müstakbel karımla bu yuzden tanıştık.. sebep mi? kuaförde çalışıyordu ve milletin kıllı ağda bezlerini yıkamak zoruna gitmiş ti. iyiki dışarı çıkmış ve ağlamış * şimdi o kıllı karının adresini arıyorum belki bir çiçek gönderirim.
kazara metrosexuel kuaför'e gidilmesi sonucu başınıza gelen durumdur. bünye kuaföre girmiştir saçlar yapılırken bir yandan cilt bakımı uygulanır. manikür-pedikür derken traş ve diğer hizmetler son bulur. artık salondan çıkmanız için tek bir engel kalmıştır. "usta benim borcum ne kadar" safhasında duyulan astronomik ücret bünyeye "evlat acısı" gibi koyar. çıkışta ağlamak farzdır.
özellikle önemli bir geceye katılacağında (düğün, dernek, mezuniyet v.b.) kız milleti son derece stresli olur, deyimi yerinde dokunsan ağlayacak derecede. bu kızımız saçını ne kadar güzel olsa da eğer ki istediği model değilse ya da hayalinde kurduğunun bqaşkasının farkedemeyecek boyutlarında farklılık gösterdiyse kız üzülür ve sabahtan beri biriktirdiği stres gözyaşı kıvamında dışa dökülür.
bunun dışında saç kestirmek de çok büyük bir olaydır. garipsemeyin, hakkaten öyledir. yıllardır uzun saçlı olan bir hatun kalkıp da saçını değişik bir modele kestirmeye kalkarsa ilk 2 gün ağlamaktan gözlerini çıkarabilir.
kuaföre kırıkları al, kısa olmasın dediginiz halde sacınızın yarısını tek bir makas darbesiyle kestiginde ya da istediginiz tonu tutturamadıgında, hatta boyayayım derken sacınızı yaktıgında yapacagınız eylem.
yaş ufaktır ya da. anne der: " gel bir iki parmak kestirelim saçlarını" diye. tutar elinden gidersiniz. mahalle kuaförü süleyman tembihlidir. bir kazımadığı kalır kafayı. anne saçları gür olsun diye kes demiştir süleyman'a. ** işte o çocuk kuaförde de ağlar, kuaförden çıkınca da ağlar, eve gider, uyur, uyanır, aynaya bakar gene ağlar.
bazen kuaförler yüzündendir.
gidersin kafanda bi modelle ama kuaför eline alınca makası adeta gözü döner, senin söylediklerini duymaz duruma gelir, kafasında sana yakıştırdığı ne ise direk ona dönüşürsün.
o zaman sadece ağlamazsın kuaförü de boğazlarsın.
arkadaşında ve ünlü birinde gördüğü saç modelini kendine şuursuzca uygulatan dişi kişi eylemi.
- şeey ben saçlarımı kestirecektim de?
+ öyle mi, istediğiniz bir model var mı peki?
- bendeniz gibi olsun böle, küt kuyruklu.
+ peki tamam.
sonuç: bendeniz yalan olmuştur. dişi kişi doktor bilal modelinin temsili olmuştur.