önceleri güzelleğinden çokça bahsettiren ve yıllar geçtikçe beton yığınlarına, şehirleşmeye yönelen, hafta sonları ne kadar kro, abaza varsa dolan kent. ahh ulan eski kuşadası özledim seni.
geçen günlerde kemal kılıçdaroğlu nun roman halkını ziyaret etmeye gittiği ilçedir.
rahmetli adnan menderes in aydına deniz getirme sözü ile izmire bağlı olan yeri , aydına bağlaması ile
buranın ilçesi olmuş , tatil mekanı.
Eskiden kuş şimdi ise puşt adası olarak anılan.Yazın yabancı turistleri ve bizim bol kıllı hanzo kılıklı erkeklerimizi bolca görebileceğiniz aydına bağlı turistik yerleşim yeridir.
2005'ten beri gittiğim tatil beldesi, yani her sene maksimum 2 kere giderim. yazları tabi. kıro nüfusu, kaba ve kazıkçı esnafı, çarpık yapılaşma konularında diğer tatil yörelerinden geri kalmaz. 5 yıldır da seaport harici bir değişiklik yok burada. ama herşeye rağmen güvercin adası buraya gitmemi sağlıyor her yıl. tabi buranın evime yakın olması da bunda etken.
bu yaz bir kere gittim ve kıro esnaflara fazla denk gelmedim. sadece bir tanesi (bir dönerci) kırk yıllık kankaymışız gibi laubali hareketler yapıp muhabbet etti. tabi bu hareketler bana özel değil herkeseydi sanırım bunun müşteri çekeceği yönünde salakça bir fikre kapılmış. bir tane de turist kıza laf atıp ben seni "ingiltere'DEki festival'de gördüm. nerelisin?" diye sordu. kızın "manchester" diyerek kafasını sallayıp gitmesi (küçük kardeşleri vardı kendi gibi sapsarı. peşlerinden gitti) bir oldu tabi. genç olsa işe yarardı adam için de. en azından kırk yaşlarında vardı kendisi. kız da güzeldi allah için. sapsarı birşeydi*
neyse işte tek laubali esnaf buydu. diğer birkaç esnaf gayet hayırseverdi. hatta kadınlar plajı'nda para vermeyeyim diye boş bir yeri (giyinmek için) kullanmama bile izin verdi bir tanesi. adres sordunuz mu "dükkanın önünü kapatma uleyn" diyen de olmadı hani. galiba bir gelişme var kuşadası için*
paçoz kızlar ve apaçi erkeklerden oluşan, hiç ayık gezmeyen yerli halkı sayesinde sürekli yerinde sayan, gelişemeyen, 3. sınıfın üzerine geçemeyecek olan, genelde 45 yaşın üzerindeki yabancı kadınların emeklilik sonrası yerleşmek için seçtikleri tatilcik beldesi.
iyi bir arkadaş grubuyla gayet güzel vakit geçirilebilen tatil yöresi. kaldığım süre içerisinde bir tane asık suratlı şoför, esnaf görmedim ayrıca insanlar gayet yardımseverdi.*
milli park, barlar sokağı, yat turu, aquapark gibi birçok güzel ve eğlenceli vakit geçirilecek yerlere sahip.
milli parka giderseniz 3.plaj olan kalamakiye gidiniz, diğerlerine oranla daha tenhadır, domuzlar o kadar alışmıştır ki insanlara, göz göze geldiğinizde korkmayın, denize girip biraz açıldıktan sırt üstü yatın ve arkanıza bakın yeşille mavinin buluştuğu yerde olduğunuzu hissedeceksiniz.
yat turuna davutlar ya da kuşadası merkezden çıkabilirsiniz, kişisel tavsiyem davutlardan gitmeniz, aksi takdirde sınırsız 'cola-fanta' ikramını bütün yol boyunca 'le cola- le porta' içerek tamamlayabilirsiniz.
aqualand ve aqua fantasy gibi iki önemli tesis vardır, ikisi de dünya çapındadır, giriş 30-40 tl dir. keyifli bir gün geçirmeniz fazlaca muhtemel. doyasıya kaymanın keyfini çıkarabilirsiniz.
burası için anlatılan bir hikayeye göre, eskiden izmir'e bağlıymış sonradan belediye seçimleri sırasında aydın belediyesi'ne aday olan zat-ı muhterem 'eğer beni seçerseniz aydın a deniz getireceğim' demiş ve seçildikten sonra kuşadasını aydın'ın ilçesi yaptırarak sözünü tutmuş.
her yerinden bunaldığım ama yine de gün batımını izlemekten bıkmadığım yer. güneş bu kadar mı güzel batar, denizi yaka yaka bu kadar mı güzel ufka dalar? ölmeden bir kere gidip görün derim.
kaba esnafları ve sayıları binleri bulan kırolarıyla değil de sarışın, daş gibi turist kızlarıyla, kadınlar plajıyla ve güvercin adasıyla hatırlamak istediğim yer.
