kriz dönemlerinde üreticinin üzerindeki maliyetler azaltılarak ( vergi, ssk primleri, girdi maliyetleri ) pekala destek olunabilir ancak tüketiciye direkt olarak maddi destek verilmesi mantıklı değildir. üzerindeki yük hafifleyen üretici işçi çıkartmak zorunda kalmaz ve dişliler normal seyrinde dönmeye devam eder.
yastık altından paralar çıksın - tayyip amca der böle
be amına kodum çocuğu yastık altında para mı kaldı hazırda onlar da olmasa ölmüştük ! - ağzı laf yapan babamda böle cevap verir...
durmak yok yola devam !
tüketicinin cebine para girerse zaten üreticide gelişir ... tüketiciyi desteklemek en önemlisi
krizin sebebinin ne olduğuna bağlı olan sorudur. eğer sebep likidite sorunuysa, direkt tüketici desteklenmelidir ki bol bol harcasın ortama likit girsin. eğer kriz üreticinin üretimini engelleyen bir sebepten çıktıysa, mesela sanayi girdilerindeki yüksek vergiler gibi, bu durumda da üretici desteklenmelidir.
yani durumdan duruma değişen bir durumdur da tek sorun şudur:
bir kazanan bir de harcayan vardır. aslında herkesin yemek, içmek, uyumak, sosyal yaşam gibi ihtiyaçları olduğu düşünülürse, herkes bir tüketici yani harcayandır. ekonomilerin canlı durmasının temel faktörü insanlara harcatmaktır. ancak harcatmak için de kazandırmak gerekir. iş bu noktada, herkes kesinlikle bir tüketici ve ihtimal dahilinde bir üretici olduğuna göre, kriz dönemlerinde genel olarak tüketicinin desteklenmesi her türlü ekonominin hayrına olacaktır.