kriz

    23.
  1. bir anda gelip bütün psikolojiyi, patalojiyi alt üst eden durum. özlemekten de kriz geçirebilir insan, canı çikolata isterken bulamadığında da. sinirler laçka! otur ve geçmesini bekle. yapacak bir şey yok zaten başka!
    6 ...
  2. 18.
  3. kriz beklenmeyen ve sezilemeyen, örgütlerin uyum ve önmleme mekanizmalarını etkisiz hale getirerek mevcut değer ve amaçlarını tehdit eden gerilim durumudur.

    3'e ayrılır. teknolojik, sosyal politik, psikolojik.
    1 ...
  4. 22.
  5. böyle zamanlarda nedense kadın bedeni ön plana çıkarılıyor medya tarafından. daha da fazla.
    1 ...
  6. 26.
  7. büyük bir zarara sebep olan beklenmeyen olay.
    0 ...
  8. 14.
  9. kalp krizi, sinir krizi, ekonomik kriz birbirinden çok farklı durumları ifade etse de "kriz" kelimesinin kökeni ve anlamı her birini bir noktada ortaklaştırır. Yunanca kökenli kriz, ayırmak, bölmek, karar vermek gibi anlamlara gelmektedir. Bir hastalığın seyrinde dönüm noktası, bir şeyin seyrinde dönüm noktası yani kesin ve yaşamsal önemde zaman, olay, aşama ya da durumu anlatır. Dolayısıyla kriz 'son' anlamına gelmekten çok yeni uyumlaşmalar yoluyla 'son'dan uzaklaşmayı da ifade edebilmektedir. Bu durumda kriz hastalıklı sosyal, ekonomik ve siyasi bir varlığın yaşamını önceki gibi sürdüremediği ve kendisine yeni bir yaşam şansı tanıyacak olan 'dönüşüm' e zorlandığı bir dönemdir. Kriz içerisinde fırsatı da barındırır. yani değişip dönüşerek daha güçlü hale gelebilmek için bir fırsat olabilir. Yaşadığı kalp krizi sonucu hayatını kaybetmeyen bir insan ancak yaşam tarzında bazı değişikler yaparak yani dönüşerek hayatını devam ettirebilir. Aynı şey kapitalist sistem için de geçerlidir. 1970'li yılların sonlarında aşırı üretim krizi yaşayan sistemin devamlılığını sağlayabilmesi ancak kendisine yeni kar alanları açabilmesiyle mümkün olmuştur. Kendi ulusal sınırları içerisinde yeterince değerlenemeyen ve kar elde edemeyen sermaye dışa açılma baskısı ile karşı karşıya kalmıştır. Sermayenin kar oranlarındaki düşme eğiliminin önüne geçebilmek için serbestleşme politikaları yürürlüğe girmiş, ulusal ve uluslararası düzeyde ticaret serbestleştirilmiş, devletin ekonomideki payı azaltılmış ve özelleştirmelerle özel kesime yeni kar alanları açılmıştır. Ekonomik anlamda kriz kapitalizme içkin bir olgudur. ve her bir kriz döneminde sistem kendini değişerek ve dönüşerek yeniden üretmekedir. tabi son yaşanan küresel krizde de görüldüğü gibi bunu devletin müdahaleci ve düzenleyici faaliyetleri olmadan gerçekleştirememektedir. merak edilen ve yanıt aranan soru ise, sistemin hangi noktada kendini yeniden üretemeyerek krizden çıkamayacağıdır. Kapitalizm hangi noktada tamamen tıkanacaktır?
    0 ...
  10. 19.
  11. Maalesef gelmiş olan şey.

    Korku içinde bekliyorum,
    Bugün çok büyük olaylara gebe.
    inşaAllah birilerinin iyi bir planı vardır, buna inanmak istiyorum
    Aksi halde acı reçeteler bizi bekliyor.
    0 ...
  12. 1.
  13. ruhsal ya da fiziksel olarak baş gösteren bozukluk, bunalım.
    (bkz: yoksunluk krizi)
    (bkz: kıskançlık krizi)
    (bkz: alp krizi)
    0 ...
  14. 13.
  15. muhendislik, mimarlik ve planlamada arti ivme dergisi tarafindan 9. sayinin dosya konusunu olusturan, dergide enine boyuna incelenmis kavram.

    http://www.ivmedergisi.co...%c3%a7%c4%b1kt%c4%b1.html
    0 ...
  16. 17.
  17. 1.
  18. Tarih arşivlerini inceleyin, kendi tecrübelerinizi biraraya getirin , ister özel
    ister toplumsal hayatta, okuduğunuz duyduğunuz veya hatırladığınız büyük başarısızlıklara götüren sebepleri iyice düşünün; felaketin çoğunlukla, insanların ne zaman iyi olduklarını ve usluca oturup hallerine şükretmeleri gerektiğini bilmemelerinden kaynaklandığını göreceksiniz.

    Adam Smıth (1759)

    Adam! daha 1759 da çözmüş biz daha neyin peşindeyiz.

    Halinize şükredin "Adam" olun adam!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük