ankara'da var olan fasiliteymiş. fakat yakılabilmeniz için vebadan falan ölmeniz gerekiyor ki cesediniz hastalık yaymasın.
normal bir krematoryumda bir cesedin tamamen yanıp küle dönmesi 3-4 saat arası sürmektedir. cesetin yağ oranına göre bu süre uzayabilir. en gelişmiş krematoryumlarda bile 2 saatten aşağı bir sürede bu işlem gerçekleşemez.
Türkiyede de tartışılan krematoryum cenazelerin yakılıp kemiklerden geriye kalan küllerin toplandığı bir tesistir. ölülerin vücudu 1092 derece sıcaklıkta ortalama 100 dakika boyunca yakılıyor. kemikleri bu işlem sırasında toz haline gelmez onlar başka bir makine yardımıyla öğütülüp kül haline getiriliyor. arzuya göre ister kller denize dökülüyor, ister devlet kontrolünde muhafaza ediliyor.
Diyanet işleri Başkanlığı cesedin yakılmasının ise kişinin dininden çıkması anlamına gelmediğini belirterek, Müslümanlığın doğum ile ölüm arasındaki sürece bağlı olduğunu, öldükten sonra cesedin yakılmasının bunu etkileyemeyeceğini sözlerine ekledi.
Ceset yakmada son moda, küllerden pırlanta yüzük yapılması.. Yakım işleminden sonra ortaya çıkan küller, laboratuvar ortamında 3 ay gibi birt sürede elmas ve pırlanta haline getirilip takı olarak kullanılabiliyor. bu yüzük yapılması durumu falan mide bulandırırcı bence. insan sevdiğini cebinde ya da başka bir yerinde taşıyamaz. ama yakılması konusunda kimseye laf söylemek düşmez. herkes kendi inancının gerektirdiğini yapmak ister. yeni krematoryum açılmamasının yanında bir de var olanların kapatılmaya çalışılması insanların inanç özgürlüğüne saygısızlıktır.
Theraveda Budizm geleneğine göre ölen budistler krematoryumlarda yakılırlar. Eski ilkel krematoryumlar cesetlerin alt bölgeleri dahil uzun kalaslar çıra ve çeşitli yanıcı maddeler ile birlikte yakılması esasına dayanmaktaydı. Bu şekilde yakılan ölüler bazen patlayarak istenmeyen görüntülere neden olduğundan modern krematoryumlar kullanılmaya başlanmıştır.
Modern krematoryumlar fırın şeklinde imal edilirler. Yaklaşık 2 metrekarelik olan bu ceset yakma fırınlarında likit petrol gazı kullanılır ve ortalama sıcaklık 1500 ile 2200 santigrat olarak ayarlanır.
Krematoryumda yakılan cesetten geriye sadece siyah ve gri karışımı renkte yaklaşık 500 gram kül kalır.
Bu kül bir kavanoza alınarak yakılan kişinin akrabalarına teslim edilir.
Eğer kişinin akrabaları ve kimsesi yok ise krematoryumun genellikle arka bölgelerinde bulunan dik bir duvara yakılan cesedin külleri kavanoz ile birlikte koyulur ve bir kiremitle beraber üstü kapatılır ve ölen kişinin ismi duvara yazılır.
ingilterede büyük veba salgını sırasında londrada veba yüzünden ölen kişilerin cesetleri yakılarak yokediliyordu ve şehir merkezinde bu işin yapılacağı büyük bir krematoryum kurulmuştu.
Osmanlı imparatorluğunda ise cüzzam ve diğer bulaşıcı hastalıklar yüzünden ölenler bir çukur kazılarak çukurun içine koyulup yakılır ve çukur kapatılırdı.
Yeni modern krematoryumlarda alevler neredeyse kemiklerin %95ini yakar haldedir. Kalan kemikler öğütücüden geçirilip küller arasına karıştırılıp ölen yakınlarına teslim edilir.
ama önce organlarımı bağışlamak, sonra kadavramı bir tıp üniversitesine bağışlamak istiyorum. her organım, her bir uzvum bilime hizmet etsin istiyorum öldükten sonra.
Çocuklar ölebilir yarın,
hem de ne sıtmadan, ne kuşpalazından,
düşerek de değil kuyulara filân;
çocuklar ölebilir yarın,
çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın,
çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında.
arkalarında bir avuç kül bile değil,
arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan.
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında. Krematoryum, krematoryum, krematoryum.
Bir deniz görüyorum,
ölü balıklarla örtülü bir deniz.
Negatif resimcikler boşluğun karanlığında,
yaşanmamış günlerimiz,
çocukların avuçlarıyla birlikte yok olan.
çin, japonya, avrupa ülkeleri ve amerika'da birçok şehirde bulunan ölü yakma fırınıdır. türkiye'de yok, zaten bizim dinimiz hoş karşılamaz böyle bir şeyi. birde bilinenin aksine ölüyü beden olarak değil tabutun içinde atıyorlar fırına.