bazen akla gelen ancak cesaret isteyen iş girişimi. şimdi izmir'de bu halısahada iyi para var. izmir futbol hastası insanlarla oldu. yani neden olmasın ? ama prosedür olayı sıkıntılı. arsa, belediyeden izin, konum, su tesisatı, elektrik tesisatı... ne biliyim yani var da var.
ama bu işe girersem üstü kapalı bir halısaha yapmayı planlıyorum. hatta her yeri kapalı. hatta ve hatta yan yana iki tane yapsak daha iyi olur. sulama ya da soğutma sistemli. ısıtma sistemli. yani millet soğuk havada da gelip rahat rahat oynayabilsin. ayrıca her şey kaliteli olacak.
ama bu işten kar etmek için ya arsa çok cırt bir yerde olacak reklamı iyi yapacaksın müşteri çekeceksin ya da farklı bir yol deneyeceksin.
düşünsene 12-1'e kadar halısaha oynanır 8-9'dan itibaren. fiyatı da 180 lira yaparsın saatlik. bu da günlük 900 lira yapar. su, soda vs. içeceklerden de 100 lira gelse eder 1000 lira. ayda eder 30 bin lira. iki halı saha var çarp iki ile etti 60 bin lira.
ancak elektrik, ısınma, su, kira, malzeme parası cart curt derken sana kalır aylık 5-7 bin lira para. ama kira vermezsen süper olur.
yani bu iş için kabaca rahat bir 900 bin lira gidiyor. biraz birikmiş falan bizde var. kaldı geriye 650 bin lira falan kredi faizi ile birlikte. ama aylık gelir de 8-9 bin lira bile olabilir eğer kira falan yoksa. hatta 10 bin bile alanlar var net araştırdığım kadarıyla tek halısahadan. çarp iki ile eder 20 bin lira. 5 bin kendine al gerisini ver krediye.
bunun aylık 10000'ini krediye versen 5 senede kredi biter. sen de rahat rahat geçinirsin. hatta fazla fazla verip daha erken de bitirebilir, mümkünse 3. bile açabilirsin.
yine de yok ya o kadar yazdım heveslendim ama bende ticaret kafası yok. yapamam yani. hesapları bile bombok ettik şimdiden haha.
Bir halısaha açmak ilk başta ciddi bir sermaye, işletebilmek ise zaman, emek ve hatrı sayılır bir sosyal çevre gerektirir.
Öncelikle bu miktarda bir krediyi çekmek bu zamanda imkansız denecek kadar zor. ipotek edilecek Ciddi bir teminat veya cirosu yüksek sicili temiz bir kefil gerektirir ki her ikisi de Türkiye’de pek bulunmayan şeyler.
Hemen herkesin hemfikir olduğu Yanyana iki halısaha için öncelikle uygun bir arazi gerekir. Uygundan kasıt araçla şehir merkezine en fazla 10 dk mesafedir. Böyle bir araziyi almak için gözden çıkardığınız parayı bir kenara koyun arazi sahibine doğrudan anası için yüz görümlüğü ne kadar istiyor diye sorun kesinlikle daha ucuza gelecektir. Eğer arazi sahibinden değil toprak anasını almayı başarabilecek iletişim kabiliyetiniz, sempatikliğiniz tabiri caizse çeneniz yoksa hiç girmeyin baştan kaybedersiniz.
Diyelim ki arsayı buldunuz, gerekli evraklar, işletme ruhsatı, uygunluk raporu ıvır zıvır için kapısını çaldığınız her kurum ülkemiz bürokrasisi gereği anlaşılmaz bir şekilde işi yokuşa sürecek. Çelik gibi sinirleriniz olması lazım. Belediyede memurun tavrından dolayı gözünüz seğirebilir, sol kolunuza doğru kalp krizi belirtisi bir sancı yayılabilir, cinnet öncesi görülen gözlerinizin arkasını kedi tırmalıyor hissi yaşayabilirsniz.
Diyelim tüm kağıt kürek işini hallettiniz bu sefer bu işi anahtar teslim yapan çar çakal firmaların ağız kokusunu çekeceksin. Adam peşin para isteyecek, parayı verdinse sallayacak, tabiri caizse sikinin ucuyla iş yapacak, bu ne lan ben yapsam daha iyisini yapardım diyeceksin, adam da yapaydın o zaman abıe diyecek, yine bir önceki paragraftaki cinnet cinayet belirtilerini yaşayacaksın.
Herşey bittiğinde kasanın başına oturduğunda elamana ihtiyacın olacak. Herkesin yanıldığı en büyük hata eleman maaşını çıplak hesaplamalarıdır. Somut örnek vermek gerekirse asgari ücret alan bir elemanın sana maliyeti (sgk, yemek, ıvır, zıvır) en az 3500 liradır.
Evet artık teker dönüyor ancak esas sıkıntılar şimdi başladı, 1 saat boyunca koşan, bağıran, tepinen bir kamyon adam en agresif tavrıyla seninle muhattap olacak, “bu soda niya soğğğ amuğağoyum, hasta olucuğ” gibi saçma sapan tepkilerle karşılaşacaksın.
Bence en başından siktiret, ara sokakta uygun bir dükkan bul, dükkan sahibine doğrudan karı satıcaz de iki gün pezevenk üçüncü gün beyefendi derler amk! Sonuçta kadın dediğin insana dert tasasını unutturan sempatik sıcak bi canlı. Dertsiz başına dert alma bilader!