oyun, uğur polat ın performans gösterisinden başka izleyiciye pek bir şey aktarmıyor. metinde hiç derinlik yok. uğur polat müthiş oynadı, ona lafımız yok ama tiyatro stand up gösterisi değildir ki! güldük, eğlendik. yeterli mi? hayır.
kredi kartı gibi çok güzel sahneye dramatize edilebilecek, hayatın her alanına girmiş, bir nevi bizi kapitalizme alıştıran hap olan, bu objeyi cüneyt çalışkur usta nın çok doğru işleyemediğini düşünüyorum. dramaturji açısından da kredi kartı mağduru ile işveli bir radyo sunucusunun ilişkisi de havada kalmış. çağ çalışkur un görevi nedir? uğur polat a, sadece bir partner olmak mı?
istanbul dt oyunu olan ve uğur polat ın oyunculuk dersi verdiği, bikez daha kendisine hayran bıraktığı oyundur. oyunu sıkıcı bulanlar, uyuyanlar mevcut ama izlenmesi gereken bir eser. özellikle uğur polatın dahada döktürdüğü, psikiyatrist ve hasta ilişkisi altında toplum eleştirisi, adalet eleştirisi yapılan ikinci kısım çok güzel.
uğur polat tek başına oyunu götürsede ilk kısımda Çağ Çalışkur adındaki güzel sesli ablamız oyuna renk katmış.