özel işyerlerine, hatta devlet dairelerine, ellerindeki listelere göre uğrayan ve "bankamız, imkanlarımız şöyledir böyledir" diyerek kredi kartı kakalamaya çalışan bayan banka personeli.
kampüsün sağında solunda karşınıza çıkan kredi kartı almak istemediğinizi söylediğinizde olsun siz alın bir tane kullanmazsınız olur biter gibi geri zekalı çözümlerle sizi kandırmaya çalışan prim usülü çalışan bankacılardır... artık tiksinti getirmişlerdir alçı gibi yapışıp yarım saat dil dökerler ki of of hiç çekilmez...
bunlarin telefonla arayip da satmaya calisanlari daha cekilmezdir.
Numaramı kimden aldiniz sorusuna bile yanıt vermemek icin kıvırır durular. sirin gorunmek icin bıdı bıdı konusurlar.
Telemarketing yapiyorsunuz kardesim , beni ikna edemezsiniz ben bunun kitabini yazdim der ve kendisine bol şans dileyerek telefonu kapatirsiniz.
ortalıklarda peynir ekmek gibi kart dağıtmak yasak olmasına rağmen kimileri üniversite bahçesine kadar gelip öğrencilere kart vermeye kalkar, kibarca s.ktir edilmeden de gitmez. 3 gün boyunca oralarda dolaşır her gün aynı muhabbet yaşanır. dejavu manyağı olunur.**
kakalamaya çalıştıkları kredi kartından kendilerinin bile bıktığı ve biraz muhabbet kurduktan sonra şikayet etmeye başlayıp ,bu kartı alanlara acıyorum valla demelerine kadar giden ama iş iştir mantığıyla çalışan bayanlardır.
tek amacım banka hesabı açtırmakken, öğrenci olduğumu öğrenip hemen kredi kartı verme muhabbetine atlayan ancak iki yıllık okuduğu mu öğrenince benden çok üzülüp ''iki yıllık öğrencilere kampüs kart veremiyoruz'' gibi beni kahreden bir cümle kuran bayan elemandır...
var böyle mallar. sanki o kartı alınca kız sana aşık olacak. kızlar iki kıvırtak hareket yapar, bizim mallar da bir b.ok var zanneder. sanıyor ki; kız onun karizmatik bakışlarına, ani karar verme yeteneğine hasta oluyor..
Kredi kartı vermek için Telefon ile arayan bayanlara iki tane kartım var desem de laf anlatamıyordum.
Şimdi "şu an meşgulüm, bir saat sonra arar mısınız" diyorum, severek kabul ediyorlar. Ardından numarasını çağrı engelleme programına dahil ediyorum. Oh mis.
bir tanesi beni ikna etmeyi başarmıştı 1-2 sene evvel. ama yüzüne gözüne bulaştırmıştı işin sonunda. fazlasıyla hoş bir kadındı bu bankacı hanım. libido hoplatacak cinsten. benim de iş yoğunluğundan evden işe işten eve modunda mart kedisi kıvamında olduğum bir dönem. neyse geldi çalıştığım iş yerine bu heykel apla, kartını ve bankasını övdü mümkün mertebe. karşımdaki sanat eserini izlemekten kadının dediklerine pek dikkat edememiştim ama anladığım kadarıyla 5000 tl limitli bir kredi kartı basmaya uğraşıyordu bana. okeyledim tabi hipnoz haliyle. kadın mutlu mesut gitti ben de salyalarımı toplayıp neyi okeylediğimi inceledim. durduk yere 5000 tl limitli kredi kartı başvurusu yapmıştım. lazım olur diyerekten vazgeçme moduna girmedim. kartını da bırakmıştı kadın. hemen stalking eheh.
neyse efendim başvurumun üzerinden 1 hafta geçti kartım geldi. geldi ama 500 tl limitle geldi. başvuruya baktım 5000 tl istemişiz açık açık. hemen aradım afeti ve anlattım durumu. "hıı ivit kredi puanınız düşük çıkmııııaş. olsuğn bunu kullanın siz bir süre sonra limit artırım talebi yaparsınız ki." dedi. burada kadının konuşma şeklini hayal edin. 18 yaşında şirinlikten ölecek kız ses tonuyla konuşuyor. tabi telefonda kadını görmediğimden hipnoz çabaları etkili olamadı. "ya bu kartın limiti derhal 5000 tl olur ya da kartı iptal ettiriyorum." dedim. ık mık kem küm derken beceremedi. "ben yapacağımı bilirim" deyip kapadım suratına. neyse ki boş vermeyecek kadar gıcık bir insan olduğumdan o kartı 1-2 günde iptal ettirdim.
bu yeni yetme bankaların hostes seçer gibi seçip yolladıklarını düşünüyorum bu succubus hatunları. sanayi sitesinin göbeğinde fileli çorap, mini etek ikilisi ile kredi kartı pazarlamanın başka bir açıklaması yok bence.