"Boynumda ki şu şeyi görüyor musun?"
"Kravatınızı mı yani?"
"Tastamam! Yanıtın, tamamıyla normal bir insanın vereceği mantıklı, uyumlu bir yanıt:kravat. Oysa deli olan biri boynumdaki bu şeyin saçma sapan, yararsız, renkli bir bez parçası olup çok karmaşık bir biçimde bağlandığını, ciğerlerime hava gitmesini ve kafamı çevirmemi zorlaştırdığını söyleyecektir. Yalan da değil, bir vantilatöre falan yaklaştığım da çok dikkatli davranıyorum, bir kaptırdım mı bu bez parçası yüzünden boğulabilirim.
Bir deli, bana kravatın ne işe yaradığını soracak olursa, ister istemez hiçbir şey, demek zorundayım, çünkü günümüzde cesaretin, gücün, üstünlüğün simgesi haline geldi. Tek yararlı işlevi, eve gidip de çıkardığınız da duyduğunuz rahatlama; insana sanki birşeyden kurtulmuş gibi oluyor, neden kurtulduğunu bilemiyor, o başka.
Peki, o rahatlama duygusu bu mereti takmamız için geçerli bir sebep mi? Hayır. Yine de bir deliye ve bir normal insana bunun ne olduğunu sorsam, aklı başında olan insan 'kravat' yanıtını verecektir. Kimin doğruyu söylediği değil, kimin doğru yanıtı verdiği önemlidir."
Kravat günümüzdeki kullanım amacına ulaşmadan önce ter silmek için kullanılan mendil idi.
Asıl Amacın şık gözükmek olmadığı aşikar olsa da işte takmak, taktırmak abestir. Ayrıca şıklık, düzenli görünme sadece kravatla sağlanmaz. Takılmasa ölünmez. Takan da adam olmaz.
kurumsal şirket çalışanı için kısaca kölelik. üstelik bu öyle bir kölelik ki sahibini ölümüne savunmayı beraberinde getiriyor. firma hakkında az kötü bir şey söylesek hemen savunmaya geçiyorlar. sorunca da biz bir aileyiz ayakları. ama nasıl bir aileyse birbirlerinin arkasından çevirmedikleri iş de yok amk. sanırsın dallas.
Baskı ve bürokrasiyi hatırlatır. Mantıklı bir açıklaması yoktur. Toplumdaki hiyerarşiyi besleyen bir aksesuar sayılabilir.Barney stinson her ne kadar kadınları tavlamak için takim elbise ve kıravatı kullandiysa da bazı erkeklere hiç yakışmamaktadır.
Takılar hariç üzerimizdeki her giysinin bir fonksiyonu vardır. Peki kravatın boğazı sıkmaktan başka fonksiyonu nedir? Her iki yakayı bir araya getirmekse düğme o işi görüyor. Düğmeleri örtüp giysimizi güzel ve renkli kılmaksa kadınlar niye takmıyor? Pek de kravat sever bir millet olmadığımız açıktır ama ister inanın, ister inanmayın kravatın ortaya çıkışında Türklerin de rolü var.
1660'da Osmanlılar Avusturya ordusuna yenilince o zamanlar Avusturya-Macaristan imparatorluğu sınırları içinde olan Hırvatistan'dan (Croatia) bir alay asker zaferin kahramanları olarak Paris'e götürüldüler ve kralın huzuruna çıkarıldılar. Bu askerler boğazlarına renkli mendiller takmışlardı. Bu mendiller Romalılar devrinde hatiplerin, ses tellerini sıcak tutmak için boğazlarına sardıkları mendillere benziyordu. Kral çok beğendi ve kendisi de krallık kravatları takan bir alay kurdu. Kravat kelimesi de Hırvat anlamındaki 'Croat'tan türedi.
Çok geçmeden bu moda ingiltere'ye sıçradı. Hiçbir centilmen boğazına bir şey sarmadan kendini iyi giyinmiş hissetmiyordu. Kravat o zamanlar o kadar yüksek bağlanırdı ki, insanlar vücudunu döndürmeden etrafa bakamıyorlardı, ama hiç olmazsa bir faydası vardı. Kılıç darbelerine karşı boyunu koruyordu.
Kravat çeşitli şekillerde yüzyıllarca yerini korudu, yüzden fazla değişik bağlama şekli geliştirildi. Bağlama şekilleri üzerine kitaplar yazıldı. 1960 gençliğinin düzene baş kaldırması sırasında biraz gözden düştü ama 1970'li yıllardan başlayarak popülaritesi yine arttı. Tabii ki patronlar kravat takınca çalışanlara da başka seçenek kalmıyordu.
Kravatlar erkeklerin elbise dolaplarının en kolay yıpranabilir aksesuarlarıdır. Genellikle erkekler kravatı düğümünün bir tarafından, ince ucunu Çekerek çıkarırlar. Halbuki doğru yol kravatı bağlarken hangi hareketleri yaptıysanız, sökerken de ters sıra ile aynısını yapmanızdır.
Kravatı çıkardıktan sonra her iki ucunu birleştirip iki kat yapmanız, parmağınızın üzerine bir kemer gibi sarmanız, parmağınızı içinden çektikten sonra bütün gece o şekilde muhafaza etmeniz uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Eğer söz konusu olan bir ipek kravat ise sabahleyin de hemen askıya asmanız gerekiyor, bu şekilde içindeki fiberler orijinal şekillerine gelecektir. Son bir uyarı: Üzerinde leke olsa bile ipek kravatları kuru temizlemeye göndermeyin, deforme olabilirler, mümkün olduğunca kendiniz temizlemeye çalışın bu da bir sonuç vermezse dikişlerini söküp mendil olarak kullanabilirsiniz.