ortaokula baslanildigi dönemlerde bir arkadas bulunur ve ona baglatilirdi. arkadas baglamak istemeyince de döve döve baglattirilirdi. bu sekilde arkadaslik bozuldu ve daha sonra arayi yapmak icin "bana kravat baglamasini ögret, ben de sana kantinden tost ve kola alayim" diyerek arkadaslik iliskisi tekrar düzeltildi.
yapilan tek mallik zaten hazir baglanmis kravati hergün bozmam olmustur. hala o günlerden kalan bu aliskanlik devam etmekte.
Kravat kullanmayı seviyorum. Papyon da... Fakat kaç kere kullanabildin derseniz hiç... Nefret ediyorum cinsiyet ayrımcılığından. Bir kumaş parçası yüzünden cinsiyet değiştirdiğime inananlar var. Saçlarımın boyu kısa diye askerlik zorunluluğum olduğuna inananlar...
Nasıl öğrendiğime gelince. Kuzenim sayesinde. Aslanım benim. Bir o yapmadı cinsiyetçilik sevdiğim şeyler yüzünden.
Çünkü o kısa etekli şuh kahkahalarıyla sınıfı şenlendiren kız taşınıp başka okula gitti.
Dizini kırıp kravatı dolaması büyük bir heyecandı bizim için. Dizi değdi lan dizi diye sevindirik olurduk. Bizatihi kıvrılmış bir diz çok hoş pek Latif zati. Napan çocukluk.
hala bilmem. ortaokulu tek kravatla bitirdim
lisede anarşi zamanıydı kravat takmadım
düğünde başkası bağladı
dahada takmış değilim
iki yakam kravatsız bir araya geliyor çok şükür.