tarık tufan ın kitabı. kitabının kırılgan yüzler başlıklı bölümünde çok beğendiğim bir sözü var.
cocuklarimız en çöl şehre ansızın düsen gökkuşağının altnda ezildler ama hep susarak. her masalın bitişine uydurma sonlar ekledik. ama hep iyi sonlar..
"Sabahları erkenden yola çıkıyorum. kargaları farkettim bir süredir. Kargaları sevmediğimi düşündüm. At kestanelerini gagalarıyla alıp yükseklere çıkıyorlar. Sonra yüksekten bırakıp kırılan at kestanelerinin içindekileri yemeye koyuluyorlar. içinde ne varsa tüketmek istediğin birini, yükseklere çıkarıp tam da zirve sarhoşuyken yere bırakmayı ve istediğini alıp bir kenara fırlatmayı kargalardan öğrenmiş olabilir miyiz?"