ingilizlerin bugün ataları olarak kabul ettikleri kral arthur, her ne kadar yaşayıp yaşamadığı meçhul olan bir mitolojik şahsiyet olsa da, anlatılanlar ve arthur efsaneleri ile ilgili yazılanlara göre kral arthur, iskit türklerindendir. yani alp er tunga'nın torunudur...
üstelik sadece arthur değil, yanındaki şovalyeler, lancelot, tristan vb bunlar da iskit türklerindendir.
bu mitolojik karakterlerin at üzerinde kılıç kullanıp ok atabilmeleri ada halkının hafızasında öyle bir yer etmiştir ki, roma ordusunda paralı askerlik yapan bu iskit savaşçılarından mitolojik karakterler yaratmışlar ve onları özümsemişlerdir.
oysa ki türkler binlerce yıldır üzengi sistemi sayesinde at üzerinde savaşabiliyor, ok atabiliyordu. ama bu teknoloji ilkçağ britanyasına oldukça yabancıydı.
o yüzdendir ki kral arthur'u ve kılıcı excalibur'u efsaneleştirdiler.
öyle ya, arthur'un at üzerinde savaştığı bu kılıç ancak sihirli olabilirdi onlara göre.
her neyse, efsaneye göre kral arthur ve arkadaşları roma ordusunda görevli iskitli savaşçılardı. onların geldikleri yer sarmatya'ydı. onlar sarmat kökenliydiler.
sarmatlar kim?
iskitler'i oluşturan boylardan biri.
ayrıca bu sarmatların bir başka özelliği daha var.
sarmatlar yine bir başka mitolojik savaşçılar olan amazonlar'dan türemiştir.
efsaneye göre amazon kadınlarının iskit erkekleri ile çiftleşmelerinden doğan kız çocuklar amazonlara katılır, erkek çocuklar ise sarmatlar olarak adlandırılırmış.
(bkz: amazonlar/#43238474)
işte kral arthur ve yuvarlak masa şovalyeleri bu sarmatlar'a mensup savaşçılardı.
arthur efsanesinde arthur'un, babası ve druid bir kadından olduğu ifade edilir.
ve böylece arthur ve merlin arasında organik bir bağ kurulur ki, druidlerin de kökeni aslen anadolu'dur.
King Arthur'un babasının ve yuvarlak masa şövalyelerinin iskit Türkleri oldugunun bir kanıtı daha calismada verilmiştir.
Sir Bedivere’nin Excalibur’u suya atışı (Aubrey Beardsley, 1894)
Littleton ve Thomas; “The Sarmatian Connection” kitabında, Kral Arthur’un babası Pandragon’un ismini Ban-Tarkan olarak açıklarlar. ilk kelimede “yaygın Doğu Avrupa kelimesi” PAN’ı ikincisinde ise Türkçe üzerinden alınmış eski Anadolu kelimesi Tarkan’ı görürler.
Bağlantı gerçekten ilginç ama PAN kelimesi yaygın olmayıp Lehçeye münhasırdır: bay, bey anlamına gelip, nihayetinde Avar dönemne gider. Bunun BAN biçimi ise Romen, Boşnak ve Hırvat bölgelerinde, ayrıca Macar ve Bulgar dillerinde görülür. O da aynı kaynağa, nihayetinde Türkçe bayan’a gider. Tarkan’ın ise Türkçe bağlantısı doğrudur ama eski Anadolu dillerinden alınmamış, Orta Asya’da getirilmiştir. Yazarlar, Arthur’un sağ kolu Bedivere’in ismini de Türkçe Bahadır ile karşılaştırırlar, tabii Rusça ve Macarca gibi Doğu Avrupa dillerinde yaygın olduğunu belirterek.
Yazarlar tarafından, sihirli kılıcın adı Excalibur Kafkaslardaki bir Sarmat kabilesi olarak kaydedilen Kalyb’ların adıyla bağlanır. Bunu şimdiki kılavuz kelimemizin eski Türkçe biçimi kolavur/kalavur ile ilişkillendirmek yerinde olabilir. Kılavuz biçimi kayıtlarda hep rehber anlamıyla karşımıza çıksa da Bulgar ve Avar dönemi kayıtlarında rastladığımız eski biçimi olan “kolavur” karşımıza yönetici unvanı olarak beliriyor.
Arthur efsanesindeki bazı nüshalarda geçen kutsal kazanın (Annwn Kazanı) mukabili Milat sıralarının , yani Hun ve Sarmat çağının bütün kaya resimlerinde görülebilir. Kazan başında dini tören yapan kamlar ve anlaşılan bu törenle kutsanan savaşçılar bu kaya resimlerinin üç temel ögesidir.kazılarda çok sayıda demir kazan bulunduğunu da söylemeliyiz. (Orta Avrasya Boyunca Hiong-Nu Tarzı Kazanlar, Erdy).