10 temmuzda yapılacak olan sınava oturup şimdi çalışırlarsa onlara şans dilemekten başka çare kalmaz. biz boşuna çalışıyoruz, dersaneye gidiyoruz bir senedir değil mi? ne kadar akıllısınız siz yahu
(bkz: beyin bedava)
-alan derslerine hazırlanacaksanız çalışmaya ocak'ta değil ağustos - eylül'de başlayın.
-hangi işi istediğinizi o işin hangi puanı gerektirdiğini bilin, böylece o puan için gerekli derslerin katsayılarına göre çalışmalarınızı şekillendirin.
-vatandaşlık dersine eski kaynaklardan çalışmayın. her sene bir değişiklik illa ki oluyor.
-tarih'ten çok ayrıntı soruluyor madde madde ezberlemeyin, film izlemişsiniz gibi olaylar gözünüzün önüne gelsin. zor ama başka yolu yok. sonra yalnız I mi, I ve II mi diye düşünürsünüz sınavda.
farklı farklı yayınlardan çözümlü testler çözün. yanlışlarınızın çözümlerini iyice kavrayana kadar okuyun. diğer testinizde yine aynı konudan yanlış çıkarıyorsanız, konu anlatımlı kitaplardan yardım alın. böylece eksik konularınız giderilecek. ve gitgide yanlışlarınızın sayısı azalacaktır. ayrıca internette çok güzel konu anlatımı yapan öğretmenlerin hazırladığı kaynaklarda faydalı olacaktır.
öğretmenlik için katılanlara kafadan "eğitim sınavı" uyarısı yapılmalı:
kesinlikle ve kesinlikle, türkiye deki hiçbir dershanede; kpss sorularını hazırlayan adamların, bu eğitim sorularını hangi felsefeyle hazırladığına dair tam bir bilgi yok. 120 sorudan 2 ya da 3 tanesini tutturan dershaneler ve yayınlar "ahan da bildik bakın işte bizim sorularımızın aynısı, deneme sınavlarımızın aynısı" şeklindeki göz boyamalarla müşteri çekmeye çalışıyorlar. ama yalan tabi. son sınavda çok net bir şekilde görüldü bu.
o nedenle günde 50 bin soru da çözseniz, sıçarken kendi kendinize soru uydurup iki şık arasında kalma kıvamına da gelseniz, havada da dursanız şahitleriniz de olsa, eğitim sınavında muhakkak aşina olmadığınız en az 50 soru çıkacak karşınıza. hazırlıklı olun.
yayınlar arasında ve eğitimciler arasında zaten bir birlik yok. hazırlanan milyonlarca sorunun büyük bir çoğunluğu tartışmalı. ihtiyaç ın kural kabul ettiğini yetenek desteklemez, uzman kariyer in sorularına yedi iklim götüyle güler falan.. bunun sonu gelmez. bu noktada yapılabilecek en doğru şey: bir ya da en fazla iki yayın üzerinden çalışıp; kafayı eğitimle fazla bozmamaktır. öteki türlü, işin içine daldıkça daha da kafayı yersin. psikoloji bilimi gibi henüz gelişimini tamamlamamış bir alan eğitim. eğer akademik kariyer düşünmüyosan (ki düşünme abi napacan işin mi yok) kendini zorlama.
genel kültür genel yetenek kısmıyla ilgili olarak da yapılan en büyük yanlış: "ben sözelciyim abi, 4 yıldır matematik görmedim. ben matematik çözmicem türkçeyi full çıkarıcam. ordan götürücem" mantalitesiyle sınava hazırlanmaktır. bi kere full çıkarmak nedir lan? hem türkçeciyim diyosun hem ful mul konuşuyosun.. neyse.. tamam mevzu o değil.
demem o ki iyi olduğunuz alana fazlasıyla yüklenip diğer alanları sallamak çok yanlış. sınavın asıl amacı her alanda yeter bilgiye sahip memurlar yetiştirmek. ha sistemi tartışırsın tartışmazsın. o ayrı. tartışıcaksan da sınava aylar kala tartışma. ne sisteme ne sana yararı olur. bir resimci bile olsan matematik yapacaksın. ya da bir kütüphanede çalışacak olsan da geometri çözeceksin. ya da işte, bir veteriner bile olsan temel vatandaşlık bilgisine sahip olacaksın. "napacam lan anayasanın değişmez maddelerini öküze sığıra mı aşılıcam?" demeyeceksin.
zaten öğretmenler o konuda hiç konuşmasın. ben "ay iki üssü üç kaçtı ya, karekökü nasıl alıyoduk şimdi?" diyen bir öğretmen asla düşünemiyorum. isterse bedenci olsun. rakamlarla hiç işi olmasın. ya da tarihinden bihaber matematikçi düşünemiyorum. paralel nedir meridyen nedir bilmeyen edebiyatçı düşünemiyorum. öğretmen dediğin gelecek şekillendirir. her konuda bilgisi, kültürü olmalıdır. kendini geliştirmelidir. geçiceksin klasik bahaneleri.
matematik soruları, üniversiteye giriş sınavına oranla oldukça kolay. korkarak yaklaşmamak gerek. son yıllarda da ülkenin genelinde sayısal bölümü kolaylaştırıp, sözel bölümü zorlaştırma eğilimi var. bu seneki sınav öncesi "matematik çok zor gelicek olm bu yıl, bir önceki sınav kolaydı. bu sene zor" diyenlerin hepsi göt oldu bu sınavda afedersin. o yüzden ona buna bakmak anlamsız.
herkes zaten bi kpss uzmanı, bi soru canavarı, gaipten sesler duyan bir tür medyum zaten anasını satiim. gitsen baksan sınavda 50 bile yapamamıştır. işi gücü komplo teorileri üretmek olan boş organizmalar. bakmıcaksın onlara.
ha aynı şekilde; bu.. günde 25 bin soru çözen botlar var. bot bildiğin. gelir: "şu şu konuyu bitirdin mi ben iki kere bitirdim de üçüncüye dönüyorum, deneme sınavında 98 yaptım 99 a göz kırpıyorum, bu arada ihtiyaç ın zopzor u çıkmış ben aldım, çok basit buldum. sence?" şeklinde cümleler kurar. mümkünse onların ağzına ayağınızdan çıkardığınız çorabı sokup koşarak ortamdan uzaklaşın. korkmayın peşinizden gelmezler. "lan ağzımda çorapla kaç soru çözebilicem acaba? dur bi deniim" der soru çözerler. bişey olmaz.
tarihi günü gününe bilemezsiniz, erzurum kongresi ne katılan sivas ili temsilcisinin annesinin kızlık soyadını bilemezsiniz. istiklal marşı yazma yarışmasının hangi kurum tarafından düzenlendiğini kendiliğinizden bilemezsiniz.. zorlamayın.. sizin suçunuz değil.. tarihten 30 da 30 yapmanız mucizeye yakın.. kabullenin bunu artık. az geometri çalışın.
güncel bilgiler için haberlerin takip edilmesi yeterlidir. hiç şaşmadı.
önceki yıllarda çıkmış olan sorular can yeleğiniz. en az 10 soru benzer çıkıyor. az değil. çözün.
konu anlatımlı yayın olarak ihtiyaç tan kesinlikle uzak durun. son baskıları insanın beynini eritmeye birebir. uzman kariyer in sorularını gördükten sonra "oha amk" diye bağırın. iyi geliyor.
deneme sınavlarınızdan düşük aldıktan sonra yanınızdaki, 80 puan aldı diye üzülen elemana öbür çorabınızı sokup "oha amk" diye bağırın. o da iyi geliyor.
kimsenin lafını kafaya takmayın. sınav bu. olmak zorunda. geçip gitmek zorunda. kendinizi akışa bırakın.
ha bi de, eğer çalıştıysanız ve sınavda bir soruyu yapamıyorsanız, bilin ki çoğu insan o anda sizinle beraber yapamıyor aynı soruyu. sakin olun. telaşlanmayın. sınavı terk etmeyin. manyak mısınız nesiniz anasını satiim. şekerleri yiyin en azından.
farklı kaynaklardan gerek konuları çalışın gerek soru çözün.
konu anlatımlarının hemen ardından nerede o konuyla ilgili soru varsa ye bitir. kalıcılığı sağlamak için çok iyi. en azından bana yaradı.
zaten bunun tek çözümü bol sorudur. hataları görmektir. zayıf olduğun alana daha fazla zaman ayırmaktır.
bir de bunu orta okul çocuğuna da söylüyorum ama neyse gene de söylemek de yarar var. mola vereceksen masadan kalkmadan ver molayı. malum masadan kalkınca oturulmuyor tekrar o masaya.
masada için kahvenizi, masada düşünün sevgilinizi, molada da notlarınıza göz gezdirmek de yararlı.
bu arada masada 31 falan çekmeyin. o kadar da değil.
tavsiye falan veriyoruz ama her şey diğerlerinden daha fazla ve daha verimli çalışmak. 25 yaşına gelmiş bireyler her şeyin farkında aslında.
Öğretmen adayı iseniz beş yıl ücretli çalışmanız yeterli. Hem sigorta bir şekilde ödeniyor hem de beş yılın sonunda öğretmen olabilirsiniz. Daha uzun süre atanamayanları görünce.
