ulan bakıyorum da şu sınavla ilgili yorumlara ne büyük iş yapmışım la diyorum. kimisi lanet okumuş, kimisi kazanmak için bilmem neler yapmış. ohhh bana koltuğum başında o günleri hatırlattınız. hey gidi 2006 yılında tam tamına 89 puan sallamıştım. ha şimdi girsem 75 i geçemem o ayrı.
beyler durun biraz heveslendireyim sizi amk.
bakın mesai sabah 8 de ama ben 9 gibi falan geliyorum, kahvaltı falan saat 10 oluyo zaten. sigara, sohbet derken iki üç dosya geliyo işlem yapıyorum. he bi koltuğum var görmeniz lazım ihtişamlı, masamı görseniz zaten nutkunuz tutulur, üstü deri kaplama en baba ağaçta yapılmış oda klimalı yeni yapıldı klima gerçi ama olsun. maaş iyi asgari ücretin 3 katına yakın bi maaş. sabah 8 akşam 5 cumartesi pazar tatil, resmi günler tatil. patron yok müdür var.
sıkı bir sınav olacağı kesindir. ancak çoğu kişi boş girecek bundan emin olun. 35 yaş ve üzeri sınava giren çok olduğundan çok kişinin sınava girmesi dezavantaj değil avantajdır, genel kültür bölümünün standart sapması bu yıl uçacak tahminen, herkese başarılar.
bir hafta sonra gireceğim, personel seçme sınavı. ilk defa gireceğim bu sınava. bir daha da girmem sözlük. sikerim böle sistemi. tuzum da kuru zaten. 50-55 alsam yetiyor bana; ama genede tedirginim. siyasal devrim şart.
hangi bölüm diye soranlara: zihin engelliler öğretmenliği. geçen sene şubat ayında 22 ile kapatan bölüm.
dütdüt: amına koduk bülent başkaan. beklediğimden iyi geçti.
puanlama ve alımlarda baraj getirilmesi gereken sistem.
bazı bölümlerin mezunları (özellikle de öğretmenlik) bütün sene (hatta belki birkaç sene) bir yerlerini çatttlata çatlata ders çalışsın, 87-88 gibi puanlar alsın ve atanamasın. öte yandan bazı bölümlerden mezun olmuşlar da "amaaan formaliteden giriyoz işte sınava ehe ehe" diyerek 40-50 gibi komik puanlarla atansın. oh ne güzel.
sınav madem meslek bilgisi, genel kültür-genel yetenek bilgilerini ölçüyor, o zaman bir baraj olsun. atanmak için en az 65 almak şart olsun mesela. 65 üstü için yine bağıl değerlendirme uygulansın. herkes eşit koşullarda, en azından bir miktar çalışması gerekir bir şekilde girsin sınava. üniversitelerde gördüğümüz eğitimin yeterli görülmemesi ve "durun bağalım bir de biz deniycez sizi" denmesi üzerine bu sınav yapılıyorsa, 50 almış adamın neresi yeterli demezler mi? ben diyorum.
ayrıca bu sınavdan 50 alanların öğretmen olarak atanması da ayrı bir trajikomedi.
edit: bu sınav ne bir zeka, ne bir başarı, ne de yetenek ölçmekte. bu sınav sadece sürece sabretme ve ezberleme yetisini ölçüyor. bu sınavdan alınan puanlar kişiyi başarılı veya başarısız öğretmen yapmaz. ama eğer bakanlık insanların 10 küsür senelik eğitim süreçlerini bir kenara atıp sadece kpss gibi bir sınavla iş sahibi olmalarını sağlıyorsa, bu sınavın da bir kalitesi olmalı. 50 alan adam, mesleğinin alan bilgisi konusunda 90 alandan çok daha iyi olabilir belki, ama bu sınav bunu ölçmüyor malesef. eğer bakanlık nezdinde, öğretmen olarak atanmanın şartı kpss ise bunun da bir barajı, ölçüsü, kriteri olsun.
süreci geçirmiş birisi olarak konuşuyorum; bu sınava gireceklere allah kolaylık versin. maalesef ki bağıl değerlendirme olmakta. en azından eöh'de çalışacakların bahtı şansı açık olsun. kadroların açıklanmasına bağlı yine de.
son günlere daha ilginç sorunları gün yüzüne çıkaran gerçek bu sınav gider başka sınav gelir adalet sınavla iş gibi bir hakkın yarışa tabi tutulmasıdır. devlet yetiştirdiği bireye iş sunmak buna yönelik çalışmak zorundadır. bazı aklı evvellerde kendi bu tarz elemeleri geçince geçemeyenlere aşağılar gözle bakıyor demiyor ki türkiye de sınav bitmez farkında değil daha..
çeşitli bölümler arasında uçurumda zaten böyle bir sınav mantalitesinin iş konusunda uygulanmasının adaletsizliğini ortaya çıkarmaktadır.
yapılması gereken devletin iş bulamayacağı kişi yetiştirmemesi yetiştirdiğine ise iş bulmasıdır. sadece kamu değil özel sektörde de iş araması için kanuni haklar ve güvencelerde genellilik sağlamasıdır. öyle canı sıkıldı diye özel sektörde insan atarlarsa tabi milyonlarca kişi başvurur.
lisans sınavına girecek insanların belli bir yaşa ve ebada gelmiş olduğunu anlayamamış ösym tutmuş beni ilkokulda sınava sokuyor. tam anlamıyla rezillik. şimdiden tedirginim sıraya sığmazsam naparım ben diye. çünkü bilindiği gibi sınavda rahat etmek çok önemli.
not: boyumdan dolayı sığamamaktan korkuyorum.
beraberinde bi yığın soru işaretini de getiren sınavdır. ortaögretim-önlisans sınavına girenlere, üniversteyle işi bir arada götürebilmek için parttime kolaylığı sağlanıyor mu yoksa ona göre mi bi yerleri tercih etmemiz gerekiyor ? yayınlanan klavuzda bi halt yok amk.
sınava bir gün kaldı . yetiştiremediğim onlarcaa konu var. vücudumu ateş basıyor mesela benim şu an. dersanedeki arkadaşlarım hiç çalışmadığımı, çevremdeki diğer insanlar da çok ama çok sıkı bir çalışma yaptığımı düşünüyorlar. iki tarafı da ikna etmeye çalıştım ama sanırım ikna olmaya niyetleri yok. üzerimde tahmin edemeyeceğiniz ağırlıkta bi sorumluluk var. hala , evet hala ders tekrarı yapıyorum. kafama giriyor da aslında. ama sınavda eminim unutucam. "eh. seneye tekrar çalışırım hem de daha sıkı lan." diyorum ama sınav sonucunu aldıktan sonra belli bi süre etrafımdaki zevzeklerin ya da boş konuşan insanların bazı sinir bozucu hallerinin mağduru olucam. bunun da farkındayım. buna dayanabilir miyim, sabredebilir miyim emin değilim.
seneye tekrar hazırlanırım. çalışınca cidden o kadar da zor olmayan bir sınav bu. samimiyim öyle. ama hakkını vererek çalışmak lazım. bir de iş hayatının içindeyken bu sınava odaklanmak zor oluyor. neyse. seneye seneye... biliyorum ben, o zaman kesin kazanırım. lakfsja. içimi tam olarak dökemedim ama anladınız işte.
gözetmen olarak bulunacağım sınav. sizin için yanımda şişe su, yedek kalem, kalem tıraş, peçete (bol miktarda) kolonya ve silgi bulunduracağım. inşallah yüksek puan alırsınız.
ekleme: kalem niye alıyorsun, zaten veriyorlar ey badem gözlü gözetmen! deyu belirten arkadaşlara ithafen; sorun olabiliyor bazen. yardımcı olmak bâbında.
avına sinsice yaklaşan bir timsah. çalılıkların arkasında avına saldırmaya hazırlanan bir çita. timsahın çenesi gibi kavradığı an süründürür. çitanın hızı gibi yakaladığı an dişlerini geçirir.