bu rezaleti unutmayalım, unutturmalarına izin vermeyelim.
şimdi yayımlayacağım bulgular ile bu orospu çocuklarının kopyayı nasıl çektiğinin %100'e yakın ispatını sunuyorum;
ÖSYM tarafından gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavında çeşitli iddiaların ortaya atılmasına karşın ses çıkarmayan ve hatta iddiaları yersiz bulan ÖSYM, daha ilk günden herhangi bir inceleme dahi yapmadan ve sonucunu beklemeden açıklama yapmış, sınavın güvenli ve temiz bir şekilde gerçekleştirildiğini basın açıklaması ile kamuoyuna duyurmuştur.
Kitapçıklar dahi Ankara'ya ulaşmadan, alelacele ve büyük bir telaşla yapılan açıklamalar ile bir şeylerin üstünün örtülmeye çalışıldığı dikkatleri çekmiştir.
Sınav günü, Dicle Haber Ajansı tarafından, soruların bir grup tarafından 21 Bin TL karşılığında Diyarbakır'da satıldığı iddiasını yalanlayan ÖSYM'ye karşı, DiHA, elindeki soruların büyük bölümünü yayınlamış, ÖSYM ise bu iddiaların, KCK operasyonlarına misilleme olduğunu ve yayınlanan soruların sınavdan çıkan öğrenci ve öğretmenler tarafından derlendiği savunmasını yapmıştır.
Çarşamba günü KPSS soru ve cevaplarının yayınlanmasının akabinde ise ÖSYM'nin sürecin başından sonuna kadar yalan söylediği ve herhangi bir inceleme yapmadan tamamen savunma mekanizması güdüleri ile açıklamarda bulunduğu anlaşılmıştır.
ÖSYM tarafından Master Kitapçık olarak adlandırılan, Soru ve Cevap kitapçığı ile DiHA tarafından yayınlanan Sorular karşılaştırıldığında, soruların ve şıklarının aynı sırada olduğu görülmektedir.
ÖSYM sınav uyugulama klavuzlarında Madde 3.6'da aynen şu ibareler yer almaktadır.
Her soru kitapçığının "SORU KiTAPÇIK NUMARASI" farklı olacaktır. Farklı numaralarda basılan soru kitapçıklarındaki sorular birbirinin tamamen aynı olacak ancak soruların veya sorulardaki seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevabın yeri değişebilecektir. Bu nedenle her adayın cevap anahtarı da farklı olacaktır.
Kişiye özel kitapçık uygulaması akabinde mevcut uygulamada hiç bir kitapçık birbiri ile uyumlu değildir. Şıkların yerleri veya soruların yerleri değiştirilerek oluşturulan kombinasyonlar ile farklı kitapçıklar oluşturulmaktadır velhasılı hiç bir kitapçık bir biri ile uyumlu değildir.
2010 KPSS skandalından sonra Adaya özel kitapçık ve cevap anahtarı uygulamasına geçilmiş ve bu uygulamaya göre adayların hiç birinin kitapçığı aynı değildir.
ÖSYM'nin, DiHA'nın sorularına karşılık, "sınavdan çıkanların not alıp basına dağıttığı sorulardır" demesi işte burda bir yalan olarak dikkatimizi çekmektedir.
Üstte belirttiğimiz gibi, hiç bir adayın kitapçığının aynı olmadığı bir sınavda, öğrencilerin bir araya gelerek oluşturdukları soruların, master kitapçıkla diziliş olarak aynı olması mümkünü olmayan bir durumdur. Çünkü master kitapçık sadece, ÖSYM'de bulunmaktadır.
Ve bu durumun tek açıklaması vardır, o da sınavdan önce master kitapçığın dışarıya sızdırıldığıdır.
Bu durum ise sınavın geçersiz ve iptalinin zorunlu olduğuna delildir.
işte konu ile alakalı linkler :
ÖSYM master kitapçık: ftp://dokuman.osym.gov.tr/2012KPSS1SORULAR/KPSS1_2012_CS_GYGK.pdf
Dün ösym master kitapçığını yayınladı ve diha'nın sınav esnasında yayınladığı kitapçıkla özellikle Türkçe soruları nokta virgül sıra kelime vb her şey aynı, yani dihanın elindeki de master kitapçık. o kitapçık sadece ve sadece ösymde olmalı başka kmsede olamaz diha da olduğuna ve biz sınavdayken yayınladığına göre o soruların sınavdan önce sızdırıldığının 1. dereceden net kanıtıdır..
master kitapçık milyonlarca kitapçık arasında tektir ve sadece ösym de bulunur başka kimsede olmaz.
kpss de sorular kaçırılınca ösym başkanına istifa diyenleri anlamıyorum. altta suçlular vardır ve o bulacak ve hükümet. suç olması ösym de, hemen başkanı suçlu çıkarmaz. birde hükümet bazı cemaatlerin, taliban ın inandığı fıkıh kitaplarına inanması hakkında bir şeyler yapması lazım. bu konuya yazınca, bu konuyuda yazdım ki taraf için yazmadığım belli olsun ve bu önemli konuyu da atlamamış olayım. bir taşla iki kuş olayı oldu yani. bir nakşibendi tarikatını incelemiştim; nur süresinde taşla öldürme olmadığı halde bunu savunuyorlar. neyse hayırlısı inşallah diyeyim, fıkıh kısmını burada uzatmayayım.
ali demir'in ösym'nin başa geçmesinden bu yana skandal üstüne skandal patlak vermesini göz ardı eden yazarların istifa çağrısında bulunanları anlamamasından başka bir şey beklemek haksızlık olurdu sanırım.
ünal yarımağan zamanında bu kurum türkiye'nin en güvenilir kurumuydu. neden zamanında taş gibi olan bir kurum, başkan değiştiği zaman neredeyse skandalı olmayan bir sınav yapamaz hale geldi? bunu sorgulamadan olaylara bodoslama bakarsanız, "haysiyeti olan adam istifa eder" cümlesinin ne anlama geldiğini çözemezsiniz.