sadece Allah'a ve aileye duyulan sevgi.
şahsen ek olarak bir de galatasaray' a duyuyorum. hiçbir insan koşulsuz biçimde kendisine sevgi duymamı hak etmiyor, başta yıllardır beni görmezden gelmeyi sanat haline getirmiş kadınlar olmak üzere.
Böyle sevilen insanlarda bambaşka bir parlaklık oluyor. Hani yüzü gözü ışıldayan bir insan görürseniz bilin ki ailesi, eşi, sevgilisi onu o olduğu için seviyordur.
Bir de koşulsuz sevgide domino etkisi var bana göre. Aileden böyle sevilen insan, sevginin tanımını bildiği için, çevresinde de hep çıkarsız sevenleri tutuyor.
Koşullu sevgiyle büyümüş insanlar ise, şartlı sevgileri garipsemiyor ve başka türlüsünü bilmediği için De kendisini çıkar ile sevenlere dur ya da hayır diyemiyor.
Evet, merve bu sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir freud'a dönüşmüş olarak buldu. Shshshh
bu duygu haline en yakın örnek olarak, bir annenin çocuğuna olan sevgisi örnek gösterilebilir. çocuk her türlü haylazlığı, olumsuz davranışı sergileyebilir hatta ve hatta bu tutum çok ileri boyutlara bile gidebilir fakat anne onu kendisinden bir parça olarak görür ve hisseder. geçici küslük, kırgınlık durumları yaşansa bile bu asla değişmez, iki bedende bir gibidirler.
bu olgunluğa ulaşabilmiş veya yaklaşabilmiş üstatlar, öğretmenler, ermişler (her ne şekilde adlandırılıyorlarsa adlandırılsınlar) yıllar yılı koşulsuz sevginin ve birliğin öneminden bahsetmiş ve örnekteki annenin çocuğuna duyduğu sevginin aynısını tüm insanlığa karşı duyacak bir bilinç seviyesine yükselmişlerdir. eserlerinde bunu vurgulamışlardır. ayrılığın birer illüzyondan ibaret olduğunu, her şeyin ve herkesin aynı kaynaktan geldiği ve bir olduğu fikrini vurgulamış ve bu bilinç ve olgunluk halini bizzat deneyimlemişlerdir.
bu olgunluğa erişen veya biraz olsun yaklaşabilen insanlardaki empati ve ruhsal olgunluk düzeyi oldukça yüksektir, çok fazla hayat tecrübesinden geçmişlerdir ve kime baksalar kendilerini görürler. hırçın bir kişide geçmişteki hallerini görürler, depresyondaki veya çok mutlu bir kişiyle karşılaştıklarında yine kendilerinden birer parça göreceklerdir. artık herkes bir'dir ve kendisinden bir parçadır o kişi için.
ve koşulsuz sevginin ilk hissediliş anı bu şekilde olacak ve evrendeki dualite (çift kutupluluk) insanın kendi içinde kademe kademe entegre edilecektir.
herkesi koşulsuz sevmemiz dileğiyle. (bu demek değildir ki koşulsuz sevdiğimiz için tam bir bağlılık içine girip o kişiyi koşulsuz olarak hayatımızda tutacağız. hayır, yalnızca ona izin vereceğiz ve o kişiyi hayatımızda istesek veya istemesek bile o kişiyi o hale getiren etkenleri anlayıp, onu koşulsuzca seveceğiz.
Ayn rand isimli düşünüre göre ahlaksızlıktır. Insan kendisi için yaşar ve çıkarcıdır, birine duyduğu sevginin sebebi güvende ve mutlu hissetme ihtiyacından gelir. Bunlar hep koşuldur. Bunların aksi davranışlarda bulunursa bu yalan söylemek olur der. Doğru der.
Anne ve çocuk arasındaki sevgi değildir kesinlikle. O simbiyotik bir ilişki. Sizi doğurduğu için sever, siz de onu size bakıp büyüttüğü için seversiniz.
Hayatının hiçbir döneminde gerçek sevgiyi tatmamış insanlar kimseyi sevemiyorlar. Sevseler bile sevildiklerine asla inanmıyorlar. Bizzat kendimden biliyorum. Herkesin bir gün gideceğine olan inancım nedeniyle herkese gelip geçici gözüyle bakıyorum. Belki böylesi daha iyidir.
kuşkusuz evlat sevgisidir herhalde. herhalde diyorum çünkü bende öyle bir durum yok daha. allah inşallah ben dahil herkese nasip eder diyelim. hakikaten ilişkilerde böyle bir sevgi yok bence. aşk var diyorlar ama aşkta yalan dolan. aşk sandığımız şeyi koşullu olarak yapıyoruz ilişkilerde. karşı cinsin duruşunu güzelliğini ifadesini bir şeyi beğeniyoruz mesela. ve bence bu aşk değil hep bir koşul var. zaten gerçek aşk kavuşulamayan aşkmış diyollar.
Bir tek sevgi de olmamalı koşulsuzluk her şeyde olmalı beklenti nedendir karşılık beklemek nedendir yapılan şeyin mükafatını alacağını bildikten sonra. Koşulsuz sevmeli evet olduğu gibi bir şey beklemeden sevmeli sevilmeli insan. Beklentiler üzer bizleri de o yüzden.