Kötü şeyleri geride bırakıyor hissi...
Demek genel bir hismiş, bir bende olmuyor.
Yüzmek de öyle geliyor.
Sanırım spor genel olarak mutlu eden bir şey.
koştuğunuz sürece vücudunuzu dinlersiniz, odaklanıp düşüncelerinizi toplayabilirsiniz. spor salonunda dakikalara ve setlere bölünmüş çalışmalar gibi aralıklarla yapmadığınız için sürekli konsantrasyon sağlarsınız.
günlük olarak ya da 2-3 günde bir koşmayı alışkanlık haline getirince de bağımlılık haline gelir, daha çok koşmak istersiniz.
başlarda 3-4 km ile başladığım mesafeyi zaman içerisinde önce 6 km'ye, sonra 8-10 km'ye daha sonra da 15-18 km'lere çıkardım. başta imkansız gibi gelen meseafeleri çok rahat geçebileceğimi gördükçe koşmaya olan motivasyonum daha da arttı.
2011 avrasyada 15 km koşup sağ dizimde menisküs problemi ortaya çıkana kadar yaklaşık 3 sene her fırsatta koştum, işten çıkışta, hafta sonu, yorgun veya dinç farketmez.
8 ay sonra ilk kez dün akşam koştum idealtepe bostancı arasında, başlangıçta 4 km, gayet keyifli oldu. artık 2 akşamda bir yavaş yavaş tempo arttırarak mesafeleri yeniden yükseltmeyi planlıyorum.
koşmak için özel bir alana da ihtiyacınızın olmaması en güzeli, her yer parkur, her yer pist olabilir..
sahte bir kaçış olabilir zira yol bitiyor zaten belli bir yerde. Neyse edebiyat parcalamaktan hoşlanmam. insan nerede koşacağına hayret ediyor gercekten, Bulvarda köpekler takılıyor, tilt oldum onlara da bir süredir, salın ya da yan yana koşalım özgür ve hür bir orman gibi, şaka şaka salın da insan gibi davranalım ne ormanı, sizle mi uğraşacağım bir de.
Sanırsın belime antrikot bağladım, gül sokulmuş bütün bir danayı tasma ile yanımda koşturdum, Koyun kellesini haşlayıp pazar arabasının arka tekerine monteledim.
Lütfen. koşmak istiyorum kaçar gibi. ama tam da öyle değil.
lise çağlarında vücuduma bulaşan, 5 yılı profesyonel 17 yıl aktif sporculukta devam eden. şu sıralar ülke çapında ki maratonlarla devam eden, yakında yurt dışı maratonlara da sıçramamı sağlayacak hastalık. koştum mu ne depresyon kalıyor ne üzüntü. öyle rahatlatıyor ki insanı. derece koşularında ağza gelen kan tadının hazzını da herkes bilemez. 33 yaşındayım koşmak sayesinde yaşıtlarımdan daha dincim daha zindeyim. herkese tavsiyemdir.
Hayat ağır gelmeye başladığında yaptığım eylem. Sanki koşunca herşeyden, bütün hayal kırıklıklarından, ihanetlerden, hüzünlerden, dertlerden kurtulup onları ardımda bırakıyorum.
Ve Hepsi geçiyor herşey normale dönüyor herşey iyi oluyor.
Sanki tüm sevdiklerimi kaybetmemişim gibi
sanki bütün şanslarımı boşa harcamamışım gibi
sanki hayallerimi yıkan üst el olmamış gibi
Sanki tüm dünya bana gülümsüyor gibi
Can dostlarım yanı başımda
Aslında hiçbirşey yaşanmamış gibi. Gibi...
artık fitness salonu rutine bağladığında ve koşu bandında dakikalarca varamadan koşmak sıkıntı verdiğinde, evden metrobüse giderken, metrobüsten inip okula giderken ya da 3 sokak ötedeki kuzenin evine giderken yaptığım eylemdir.
uzun zamandır gittiğim tatil beldeleri dışında koşan insanlara rastlamadım. hele benim gibi bi işlek caddenin kenarında koşana hiç rastlamadım.
kendim yapmıyo oolsam, nabıyo la bu manyak derdim ama koştukça rahatlıyor insan. heleki bi kaldırım ya da bi tümsek varsa üzerinden zıplamak ve sonra koşmaya devam etmek. yoldaki diğer insanların arasından birer dubalarmış misali geçmek ne kadar zevkli anlatamam.