Kürt milliyetçilerinin Türk ordusunun tarih boyunca en aciz durumda kaldığı anda çıkarttığı ayaklanma, isyanın başında Türk karakolu basılmış - Koca bir Türk alayı elegeçirilip subaylar kurşuna dizilmiş, isyan genişleyince Türk köylerinde katliama girişilmiş bir ayaklanmadır, Batı cephesinde bir fiil savaş halinde olan kuvvetlerin bir kısmı bu cepheye sürülmüş, Karadenizdende Topal Osman kuvvetleri cephe açmış, tabitıyla milletin kaderinin öenmli bir anında yapılan bu hainlik Subayların öfkesiyle birleşince şiddetli bir şekilde bastırılmıştır.
bir kürt devleti kurmak amacıyla girişilen ilk kürt isyanı veya Asla bir alevi isyanı değildir... Bundan önce defalarca isyan edilmiş, her defasında ağzının payını alan kürtler, Türk milleti'nin sabrının sınırlarını zorlayarak ingiliz, fransız ve ruslar'dan yüz buldukça isyan etmeye devam etmiştir...
çok zor bir zamanımızda çıkartılan ve kürt devleti kurmayı amaçlayan isyan.
askerlerin çoğu cephede, dönenler zaten iş göremez. silah desen tüfekten ibaret, uçak yok; olsa da onlarla uğraşamaz.
kürtler ise birçoğu asker kaçağı, bazıları nufusta bile yok dağlarda yaşadığı için.
peki sonuç; kürtler hallaç pamuğu gibi dağıtıldı.
düşünüyorum da şimdi türk ordusu, şimdi ki çapulculardan kaç kat güçlü ve kaç kat daha modern ve fazla silahı var. neyse onlar başka konu...
Yanlış bilinen noktalar var öncelikle Dersim alevileri (dersim tunceli değildir eyalettir . erzincan bingöl elzagığ diyarbakırın bir kısmı) bunlar devlet tarafından gayrı - muslim görülmüşlerdir osmanlının son döneminden 1937 ye kadar asker ve vergi vermemişlerdir burda çok ciddi silahlanma ve devlet tipi örgütlenmeler görülmüştür bu sebeple teftişe giden fevzi çakmak , ismet inönü , atatürk'e çok acil şekilde operasyon gereklidir demişlerdir bunun sonucunda dersimde binlerce insan öldürüldü munzur aylarca kan aktı bugun tutupda bilip bilmeden devletin yaptıgı etkileri hesaba katmadan sadece kürtlerin tepkileriyle oluşan isyanları yazmak ahmaklıktır .
ordu birliklerinin sivas imranlı yöresinde alevi-kürt köylülerine yaptıkları şiddet, baskı ve saygısızlık politikasının sonucunda patlak veren isyan. ulusal nitelik ilk isyanlardan biridir. tarihte kürdistan ulusal bayrağı olan ala rengin ilk defa 1921 yılında sivas'ın imranlı kazası merkezine çekilmiştir.
Temmuz 1920 yılında Mısto kumandasındaki Koçgirili kuvvetler Zaranın Çulfa Ali Türk karakoluna baskın düzenleyip askerleri esir alırlar. Bu hareket Koçgiri isyanı olarak tarihe geçer. 20 Ekim 1920de Dersimden hareket eden bir kuvvet, Giresundan Eğine gelmekte olan Türk cephane kuvvetlerini Kuruçay ilçesinin Kamlo bölgesinde kuşatıp, cephanelere tamamen el koyarlar.
Meço Ağa, Diyap Ağa, Mustafa Bey, kol ağalıktan emekli ve uzun zamandır Sivasın Aziziye kazasına yerleşmiş Karabal aşiretinden Kango oğlu Ahmet Ramiz, binbaşı Hasan Hayri, Dersim milletvekilliğine tayin edilirler.
1921
6 Mart 1921de Sivas Ümraniye merkezi kuşatılır. Buradaki Türk Alayı teslim olmaya mecbur kalır. Alay komutanı Halis, oluşturulan Harp Divanı tarafından ölüme mahkum edilir ve Ümraniye merkezinde kurşuna dizilir. Türk Alayının tüm top, makineli tüfek ve askeri donanımına el konur.
8 Mart 1921de Ovacık Pezgewr aşireti reisi Bıra ibrahim, Maksudan reisi Polis Munzur, Çırpazin nahiyesi müdürü Mustafa, Arslan Aşiret reisi Mahmut Ağalarla Alişerin kumanda ettiği 2500 mevcutlu bir kuvvet Koçgirililere yardım için hareket eder. Munzur dağlarını ve kışın karını hediklerle aşarak Kemaha varırlar. Kemah merkezini işgal edip, Hükümet Konağını yakarlar. Kaymakam ve jandarma komutanını esir alırlar. Daha sonra Kuruçay ilçesini de işgal edip buranın derbeylerinden şehsivar oğlu Mahmut ve arkadaşlarını tutuklayarak kaymakamla birlikte Ümraniye merkezine götürürler. Bu kuvvetler Refahiye ilçesini, Divriği bölgesi nahiye merkezlerini, Koçhisar ilçesinin Celallı nahiyesini de ele geçirirler.
14 Mart 1921de Hükümet bölgesel seferberlik ilan eder. 15 Mart 1921den itibaren Sivas, Elazığ ve Erzincan vilayetlerinde sıkıyönetim ilan edilir.
20 Mart 1921de Giresunlu Topal Osmanın çete alayı Refahiye üzerinden Koçgiriye cephe açar.
21/22 Mayıs 1921 gecesi 400 kişilik bir kuvvetle Dersimliler Kemahın güneyine, 30 Mayısta da 500 kadar bir güçle Ilıça saldırırlar.
30 Mayista Dersimden Koçgiriye yardım maksadıyla giden 500 kişilik kuvvet, 2 Haziran 1921 günü yenilir. Bunun üzerine Alişan Bey ve arkadaşları 17 Haziranda teslim olurlar. Koçgiri isyanı böylelikle bitmiş olur.
15 Haziran 1921 günü, Seyit Rıza Ovacık aşiretlerinden oluşan 1000 kişilik bir kuvvetle, Erzincanda Erzincan Valisi Ali Rıza, Milletvekili Hacı Fevzi ve bir kısım ileri gelenle, M. Kemal ve Hükümetin isteği üzerine bir görüşme yapar. Görüşmede Baytar Nuri ve Koçgirili Alişan da hazır bulunur. Dersimlilerin hazırladıkları 24 madelik istek paketi kabul görmeyince, görüşmeler kesilir. Bu görüşmeler neticesinde Koçgirili Alişan ve Haydarın aileleri ile birlikte yerlerine dönmelerine olanak sağlanır. Yunan ordularının yenilgisinden sonra Haydar ve Alişan istanbula çağrılırlar ve orada zorunlu ikâmete tabi tutulurlar.
--spoiler--
kurtuluş savaşı sırasında çıkarılan onlarca isyandan biridir ama en önemlilerindendir.
yorumlara baktım da mesele yine kürt düşmanlığına gelmiş dayanmış. deli baş mehmetler,anzavur ahmetler,çopur musalar hatta meşhur çapanoğlu isyanları neydi? çopur musa, deli baş mehmet, her bir isyanın altından çıkan çapanoğlu malum sözü bile meşhur bunlar halis muhlis türkmen değil miydi? yada anzavur ahmet çerkez değil miydi?
ihanet her yerdeydi. kürdü lazı çerkezi türkmeni yok bunun. kurtuluş savaşına varıyla yoğuyla destek veren ermenisi de vardı ihanet içinde olan türkmeni de.
o yüzden ihanetin milliyeti yoktur. millet denen olgu da tek bir milliyete indirgenemez. zira millet ortak duygu birliğidir. bu miletin adı türk milletidir içinde her etnik kimlikten yurttaş vardır. hepsinin dili kültürü bu milletin namusudur. türkçe ortak sesidir.hiçbir etnik kimlik türkiye cumhuriyeti devletini, bu devletin milletini sevmeye engel değildir.
tekrar isyanlar meselesine dönersek; gerek kurtuluş savaşı sırasında gerekse cumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılan isyanların altından hep ingiliz emperyalizmi çıkmıştır. tıpkı bugün de pkk terörünün altından amerikan emperyalizmi çıktığı gibi.
koçgiri sultanlığını kurmak için osmanlının yıkımından pay kapma hevesine kapılan koçgiri aşiretinin kalkıştığı isyandır.daha sonra, topal osman tarafından bu heyecanlı aşiretin hülyası kabusa dönmüş ve isyan sonlanmıştır.
kürtler değil aleviler çıkarmıştır. kurtuluş savaşında cephede olanların kızlarına, eşlerine, annelerine tecavüz ettikleri ve evlerini yağmaladıkları vahşi isyandır. ordumuzun en zor döneminde kuvay-ı milliye'ye diz çöktüreceklerini sandıkları için böyle bir isyana girişmişlerdir. şahkulu ve celali isyanlarında yüzbinlerce sivili katleden zihniyet, yakın tarihimizde başbağlar katliamını yaparak yine gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır.
internette doğru bilgiye ulaşmak pek zorken doğruları, gerçekleri insanlardan saklamak isteyenleri gösteren isyan. Sivas'ın Zara, imralı, Suşehri, Hafik, Kangal, Gürün ve Erzincan'ın Kuruçay, Kemah, Refahiye ilçesi, Tunceli'nin bazı ilçe ve köylerinde "Alevi" inançlı topluluğun bağımsızlık için başlattığı bir bla bla diye devam eden. Allah aşkına Sivas denilen yerden tek bir kürt çıktığını gören olmuş mudur diye de sordurtur. Koçgiri alevilerini bilmeyenleri de yanıltmaya çalışanları gösteren başlıktır. Dolayısıyla Şahkulu, Celali gibi pek çok isyanda olduğu gibi, katlettikleri yüzbinlerce sivile yenilerini eklemek için girişenlerin isyanı olarak, diğer isyanlara farklı bir boyut kattığı da söylenebilir. Çünkü kuvay-ı milliye karşı koyamaz anlayışıyla askerlerimizin eşlerine, kadınlarına tecavüz edip evlerini yaktıkları görülmüştür. Timur'un, Osmanlı devletine olan kuyruk acısıyla kaçırıp Şah ismail Hatayi'nin büyük dedesine bıraktığı 30.000 Türkmen çocuğunun, osmanlı devletine misyoner olarak döndürülmesinin bir diğer sonucudur. Şah ismail'in büyük dedesinin iran faşizmi, Arap ve din düşmanlığı, takıyyecilik öğretisiyle her dönemde ve yüzyılda ümmetçi gibi söylemlerle insanları faşizmleriyle ezmeye çalışanların günümüz mezhep faşizmi maskelerinin ise böyle bir isyana kalkışmış olanlara rağmen Atatürkçülük olması trajikomiktir.