kozalak

entry223 galeri88
    98.
  1. okul yönetimindeki erkek öğretmenin öğrenciyi aşağılamak için kullandığı kelimelere bir örnek.
    (bkz: kozalak bu çocuk vallahi kozalak)
    0 ...
  2. 97.
  3. hoşgelmiş yazardır.
    yemek sözümü hatırlattı bana.
    1 ...
  4. 96.
  5. uludağ sözlük alemine tekrar karışan yazar.

    zehir gibi geldim haberiniz olsun. yılan gibi kıvrılcam aranızdan. *
    2 ...
  6. 95.
  7. kaliteli, insancıl yazardır. şehit haberi alınca belki aşırı refleks gösterdi, ama 120 gün olmamalıydı karşılığı, çok ağır kaçmış bir ceza. habur'dan gelenlere bu ceza verilmedi. moderasyon nereden koşuyor?
    7 ...
  8. 94.
  9. çocukluk arkadaşı, yıllardır birbirimizi çekeriz bitanecik insan.
    0 ...
  10. 93.
  11. doğaldır çaylak olması. ben silik yapılır diye düşünmüştüm...

    milli duygulara sahip insanların silik olmasına alıştık. flagellum dei, fidelio, no light no hope, caucasus vs silindiği gibi bu yazara da taktılar anlaşılan. bu memlekette türkün dediği nedense çoğu insanı rahatsız ediyor. bu aslında güzel bir şey. herkes göt korkusunun farkında, herkes her ne kadar hayaller peşinde koşsa da bazı şeylerin farkında.

    kozalak 10 numara adamdır. çoğu kişinin olamayacağı, düşünemeyeceği kadar. kendini üst düzey yönetici sanan insanları da pek umursadığını sanmıyorum, sözlükten vatan kurmaya çalışan süper zekalarında...

    sustururlar kardeşim, onlar en azından susturduklarını sanarlar. gel gör ki ebediyen susan türk olmayacak bu topraklarda.
    1 ...
  12. 92.
  13. 91.
  14. 120 gün çaylaklık alarak rekortmenliğe koşan yazardır moderasyona çok kızgındır, rivayet o ki gün görmemiş küfürleri varmış.
    1 ...
  15. 90.
  16. orduya hakaretinden dolayı kendisine kaydığım, ama gerçekten de haklı olduğu konuda avazı çıktığı kadar bağıran haklı yazardır. *
    2 ...
  17. 89.
  18. yersizce çaylak olmuş yazardır. düşüncelerini dile getirmesi sonucu onun çaylak olması, hala aynı şeyleri düşünmediği anlamına gelmez. (bkz: hepimiz kozalak ız hepimiz çaylağız)
    2 ...
  19. 88.
  20. Malatya, Akçadağ ilçesinin derin bir vadiye sahip ülkemizin susuz köylerindendir. (bkz: veni vidi vici)
    0 ...
  21. 87.
  22. "dikkat şehitlere üzülmek 120 günden başlar", yazarıdır.
    artık şehit haberleri duymak istemediği için 120 gün çaylaklık alan dost canlısı yazardır. 4 ay kader mahkumudur, geçmiş olsundur.
    1 ...
  23. 86.
  24. şehit haberlerine psikolojik olarak sert tepki veren kişilere 120 gün çaylaklık veren moderasyonun son kurbanı yazar..
    2 ...
  25. 85.
  26. aklımda milyonlarca düşünce var şu anda, bildiğim ve bilmediğim ne varsa hayatımda olup biten, hepsi tozlu bir rafta şimdi.

    hayatımı silip attığım şu günlerde, delirircesine kafamı duvarlara vurmak istiyorum ama yapamıyorum.

    acizlik derecesinde aşkın değerini yüreğimde yitirdiğim bir an ve sayısız göz yaşı, başımı koyduğum yastıkla, içine gireceğim iki metre karelik bir mezar.. üzerime tahtalar dizilmiş ve dualar edilmiş, hakırmak istediğim ne varsa, yerin altında bir yerlerde çığılıklarla ölülerin seslerine karışıyor hissedebiliyorum.

    hayatım boyunca kendimden nefret etmeme sebep olacak karar verdiğimin farkında olmamla, beynimdeki uyuşmanın farkında olmamam arasında bu dünyadaki değer verdiğim ne varsa kaybolup gitmesi hiçbir şeymiş gibi geliyor.

    gidiyorum, yollar uzun geliyor, durup duraklayacağım yerde bir su verenim olur mu onu bile bilmiyorum, ama ben hep kalıyorum onun olmadığı yerde, ve onun olmadığı her yer sessiz şimdi.

    sessizlik içerisinde kaybolmak, karanlığın ardında gizlenen bir çocuk gibi, ve şimdi o çocuk düştü, dizlerinin üzerinde..

    onu yerden kaldıracak bir eli olmadığını bile bile, umutsuzca gökyüzüne bakıyor.. gökyüzü aydınken yıldızları görebildiğini farketti, ve aydınlık olan günde, kayan yıldızın bile farkında..

    her yıldızın hayatımda bir şey ifade ettiğini anlıyorum, ama kaymalarına engel olabilecek kadar gücüm yok, gelecekte üzülmektense, geçmişteki acıların üzerini örtmek şimdi daha doğru geliyor..

    evet, sakat başlayan bir ilişkiden piç bir çocuk meydana geldi..

    aşkı manasız kılan ne varsa şu an bedenimde ve bedeninde, ben ruhumla savaşırken, şeytan kanımı istemekte.. kesip atabileceğimi bilsem kalbimi, şu an o andır biliyorum..

    ciğerime çektiğim şu sigaranın dumanı, ne kadar zehirlerse beni o kadar kar sayıyorum, içtiğim içki ne kadar beynimi uyuşturursa o kadar özgürüm, düşünceler beynimi yerken, bedenim zehirlenmiş çok mu diyorum kendi kendime..

    yok oğlu yok..

    geçeceği yok, geçmişte kalacağı da.. gelecekse muamma..

    ve ben, rüzgar estikçe boynundan öpecek, yağmur yağdıkça saçlarını ıslatacak, yazın hava ısındıkça bedenine işleyeceğim.. ilkbaharlar hep bizim için gelecek, ama sonbahar hüznü yüreğimizde hep olacak.

    arada kalan yaz ve kış, mevsimden ibaret sayılacak, ve bedenimizin her kirlenişinde, arınmak için birbirimizi anacağız.

    anılarda kalan ne varsa, ve anılarda kalmaya mahkum, senin yüreğindekiler benim bedenimde, benim yüreğimdekiler senin elinde olacak, ama susup kanamaya devam edeceğiz..

    şimdi karaladığım sayfaları yırtmak zamanı ya da yakmak, ateş arıyorum, kalbimden daha yakıcı bir şey bulamıyorum..

    kalbim hep yanacak mı böyle?..

    ya çık git bedenimden, yada söndür ateşimi, sus, yada bağır çağır..

    bu kez gitme demeyeceğim, git.. kendini savur, ve beni unut..

    aklında sadece sana hoşçakal deyişim kalsın..

    unutulacak ne varsa.. unutulsun..

    ve bitsin!..
    21 ...
  27. 84.
  28. şu saatte patates kızartmış, yiyor, bir de diyor ki oğlum kilo alıyorum lan diye..

    ona bir "siktir" çekip, yediği patatesi bölüp getirmesini rica ediyorum sözlük aracılığı ile.

    bu arada sevilen yazar, bende severim. okuyun bu adamı derim.

    not: kozi adamsın! *
    0 ...
  29. 83.
  30. nickini görünce istifasını mı verdi, acaba yoksa bir yüksek gerilimemi tutuldu, belkide çukura düştü, yada linç edilip katran ve tüğe bulandı, yok yok kesin kırım kongo kenesi ısırdı, şarbon neden olmasın öyle değil mi sevgili izleyiciler, değerli konuklar. şimdide kıpır kıpır bir yaz parçası ile yayınımıza kaldığımız yerden, ne iki adım önünden nede gerisinden tam da kaldığımız yerden evet devam ediyoruz.
    3 ...
  31. 82.
  32. o kömür karası saçlarına hayran bırakan bir içten güzel insan.
    2 ...
  33. 81.
  34. 80.
  35. kırgın ve de dargın yazar.

    ama gideceğim buralardan az kaldı..

    ps: gidecek ben değilmiyim, ne diye eksiliyorsun ki?..
    5 ...
  36. 79.
  37. tarafımdan kokoçandır. geyiği hoş, tutarlı insan. büyük değer, hoş yazar. an itibariyle taparım.
    1 ...
  38. 78.
  39. biraz daha şirinlik yaparsam nüfusuna alacak diye korktuğum , güzel bir dj olan yazardır..

    güzel işler yapacağız ama şunu belirtmekte fayda görmek istemekteyim..

    (bkz: can't touch this) *
    3 ...
  40. 77.
  41. 76.
  42. radyodaki dj liğini beğendiğim, o müzikliklerle nasıl uğurluyorsun lan allahsız, nasıl uyuyacağım o düşüncelerle dediğim yazardır. *
    1 ...
  43. 75.
  44. ola ki, yürürüm bir başka aşka
    ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe...

    "unutma ki tek aşk olduğum sensin, aşık olduğum değil..."

    karanlıkla süzülüyor içime yıkım.dur diyorum yıkılıyorum.uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra,okşuyorum rüzgarda saçlarını.sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime.
    gitme diyorum düşüyorum...

    sonra beni soruyorlar bana.tanımıyorum diyorum,daha hiç karşılaşmadık.aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar.ben sustukca.yazık,bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar.

    önce bir bir, sonra hepsi.
    sonra bir uçurumlar kalıyor birde yıkımlar.
    verilen herşey borçmus gibi alınıyor.
    önce bir bir sonra hepsi.

    sonra bir ben kalıyorum, birde yalnızlık.uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık.zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi.yatıyoruz yan yana.öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta....her şey oyun yasaklarına uygun.bir günah oluyor sonra.tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz.telli, kanlı düğün iste.üşüyor saçların biliyorum dargın mısın?

    "bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala?"

    vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğindeki hüzün.hala kaçıyor musun zamansız gözlerini bırakarak birilerinden.hala ellerinden tutup sevgileri.hala öyle soğuk bir gök.hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi.dipsiz kuyuya salıyor musun ağlıyarak

    "küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun?"

    kendin kadar aklımdasın
    ve aşkını saşırmış bir tanrı
    çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
    öyle bıraktığım gibi misin
    gerçeği yakmada hala usta mısın
    yoksa çırak mı yanarken yollarda
    saçlarıma dolanan aydınlığımsın
    somutlaştıramadığım tek imgemsin
    şiirde anlattıkça eksilen tek anlam

    hala bıraktığım gibi misin
    yoksa beni bıraktığın gibi mi
    kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma
    kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma

    hala bıraktığım gibi misin?

    umut altınçağ
    2 ...
  45. 74.
  46. (#7737326)

    entry siyle beni ayar manyagı yapan yazar. * lafın gelişiydi ki o. *

    nick altı cicişligi yapak lan.

    (bkz: yazar bu entry sinde çagrıda bulunuyor)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük