Ağıza sıçmalı bok yemeli porno müptelaları için çok seksi mekanlardır. Yönetmen olsam kafayı boka daldırmalı, domaltmalı porno çekeceğim iğrenç tuvaletletlerdir.
kara sineklerin namı değer bok sineklerinin cirit attığı mekandır. siz sıçmaya çalışırken o sinekler burun delikleriniz dahil tüm delikleri işgal ederler. su kesinlikle yoktur. koku o biçimdir. felakettir kısaca.
Bir tren yolu kıyısında bahçe içerisinde duvar kenarına sıkıştırılmış dışkılama deliğinden ibaret bölgedir. Duvarlarında yakarcalar cirit atar. Işık yoksa eğer el feneri ile girilir ve bir gaflete düşerek sıçılan boka el fenerini doğrultarak sıçıp sıçılmadığı , deliğin tutturulup tutturulmadığı tespit edilebilir. Kimi zamanlar yılanların da uğradığı mekanlardır
Konforlu helalarda gazetesini alarak 30 dakika boyunca oturarak sıçmaya alışmış bünyelerde yarattığı korku sebebiyle 1 dakikada da aynı işi halledebileceğini gösteren tuvaletlerdir.*
yüksekliği 2 metreden azdır genelde. önceden o tuvaletten geçenlerin bıraktığı müthiş kalıntılar, yarıçapı 6.12 santim olan deliğin 47 santim aşağısında rahatlıkla görülebilir. o kişinin önceki akşam neler yediğini tespit etmek için müthiş
fırsat. neyse, tahtadandır bu tuvaletler. ve duvarlarındaki uzun bacaklı ufak kafalı örümcekler, youtube'a `gizli cam
lolita +18` ismiyle yollanabilecek videoları çekmek konusunda kullanılabilirler.
bir dönem köyde ikamet etmiş yada yolu bir şekilde köylere düşmüş olanların yakından bileceği tuvaletlerdir. bazı köylerde yeni tuvalet evlerin içinde de olsa genelde tuvaletler evin dışındadır. kuytu bir köşeye konuçlanmış ve boklarında gübre niyetine olsa gerek, bostana ulaşabileceği yerlere, tahta ve tenekelerden inşa edilmişlerdir.
içerisinde sinek vızıltıları eşliğinde işinizi görürsünüz. yaz aylarında poponuza ılık bir rüzgar vurur. adeta poponuzu ''işaretli yerlerinden kopan tuvalet kağıtları'' okşuyormuş duygusunu hissedersiniz. kış aylarında ise tuvalet ihtiyacınızı gidermek istiyorsanız, tuvaletin içerisinde elinizi çabuk tutmak zorunda kalırsınız. her ne kadar tenekelerle sağı solu kapatılmaya çalışılsada rüzgar bir şekilde içeri girer ve biraz önce bahsettiğim duygunun ötesinde duyguları yaşatır.
tuvaletlerin içerisinde muslukların olmamasından dolayı elinde ibrekle bir yere giden adamın (kadınlar büyük çoğunlukla görünmeden işini hallederler) sıçacağını yada sıçtığını anlarsınız.
tuvalet kağıdı bulmak da zordur. onun yerine taharet bezleri asılıdır. hacetinizi yaptıktan sonra bununla kurularsınız. gerçi kuralamaya yeltenmeniz şıçtıklarınızı tekrar poponuza yapıştırmanıza sebebiyet verir. taharet bezlerini bir kenara bırakır ceviz yada üzüm yapraklarıyla işinizi halledersiniz.
köy tuvaletinden çıkışta bir enterasandır. kiminle karşılaşacağınız belli olmaz. size köyün kızlarından ayarlamaya çalışan yengenizle de karşılaşabilir, kafasından sıçış pozisyonunuzun resmini de verirsiniz. sonra tuvaletin kapısına kadar geldiğine göre ''e ne var sende şıçıyorsun'' farkındalığıyla içinizi rahatlatırsınız.
