garip duyguların insanıdır. hele o işe ihtiyacı varsa...
ne yapacağını bilemez insan ama ondan önce garip bir his doldurur içini. gurur mu desem, böyle göt kalkması mı desem, ego tavan mı desem ne desem... ama bir hareketlenme oluyor, o kesin.
haksız yere işten çıkartılan bir insansınız ve ne yaparsanız yapın, sözünüz dinlenmemiş... eyvallah deyip arkanızı dönüp çıkıyorsunuz. yakınlarınıza durumu anlatıp size hak vermelerini bekliyorsunuz, veriyorlar da. hatta bir kaçı "üzülme be olum olan olmuş, o patron yavşağı elbet hatasını anlayıp seni geri çağıracak bak gör" falan diyor ancak siz o anda bu sözleri sadece bir teselli olarak görüyorsunuz.
ancak olayın üzerinden çok geçmeden, henüz 1 hafta sonra eski iş yerinizdeki arkadaşlarınız sizi arayıp durumların ne kadar boka sardığından falan bahsediyor, "senden sonra toparlanamadık lan" falan demeye başlıyor. "yaa pezevenk herif anlasın kıymetimi" diye geçiriyorsunuz içinizden, ama sadece geçiriyorsunuz. yapacak bir şey yok çünkü.
zaman geçtikçe daha sık aramaya başlıyor iş arkadaşlarınız, "olum bi gelip konuşsan" falan diye yokluyorlar hatta, ancak siz gururlusunuz, "patron aramadan olmaz, özür dileyecek" diye diretiyorsunuz...
ve o gün gelip çatıyor. bir sabah telefonunuz çalıyor, eski patronunuz... "gelin konuşalım" diyor. peki deyip gitmiyorsunuz. 2 gün sonra yine telefonunuz çalıyor, yine eski patron... "neden gelmedin?" diye soruyor, "ne gelcem amına koyim kovdun lan beni geçen hafta pezevenk" diyemiyorsunuz tabi, "işim çıktı kusura bakmayın" deyip geçiştiriyorsunuz. "hadi şimdi atla gel konuşalım" diyor, "olmaz" falan demeye kalmadan, "hadiiii bekliyorum" deyip kapatıyor.
olay malum, adam geri çağıracak işe ancak sizin kafanızdan bin türlü cinlik geçiyor. kendimi nasıl ağırdan satsam, hayır hemen kabul etmek yok! sürünsün biraz itoğlu! amına koduğum gördü tabi bensiz bağzı şeyler kahroluyor, hiiaamına... diye diye görüşmeye gidiyorsunuz ama sonuç yine o patronun istediği gibi oluyor...
hayat maalesef filmlerdeki gibi fakir ama gururlu olanları es geçmiyor. yine geri dönüyorsunuz o boktan işe, boktan patronun yüzünü görmeye devam ediyorsunuz.
bizi bu hale getirenleri sikmek lazım da işte, hangi birinden başlayacaksın?!
benim o adam. hiç hava falan da atmadım, küçük bir zam teklif ettiler, he dedim. macera aramayı g*tüm yemiyordu o aralar. sene 2007-2008 falandı, bilemiyorum. beni ayı gibi günlerce yatağa yapıştıran bi hastalıktan da yeni kalkmıştım. "he" dedim. yaptım bunu.
Ayrıldıktan sonra geri gelen sevgili gibidir.
Birini göğüste yumuşatır geleşine vurursun. Diğerin de götünü yumuşatır çakılır kalırsın.
(bkz: ekmek parası)