Aksiyon klişelerinin en büyüklerinden biridir. Dedektifimiz suçluyu motorlu bir taşıtla ile son sürat kovalamaktadır. Etrafı yıka döke giderlerken bir anda ara sokaktan saatte 1-2 kilometrelik kaplumbağa hızına sahip bir tır peydahlanır.
Bu durumda genelde aşağıdaki 3 opsiyondan biri yaşanır.
a) Arabalar bir şekilde zıplayarak tırın içinden geçerler, parçalarlar, ortamın *mına koyulur.
b) Kovalanan şahıs tıra çarpar, tır sert çıkar, bu nedenle parçalayarak içinden geçemez, büyük bir patlama olur. Yine ortamın *mına koyulur
c) Kahramanlarımız motorsikletle kovalıyorlarsa birbirlerini, tırın altından geçerler ya da üzerinden uçarlar, kovalamaca devam eder, ortamın *mına koyulmaz.
zamanında yeteneksiz bi yönetmenin aksiyon sahnesinde böyle bir tır kullanması ve bunun bir kılişe haline gelmesi. tabi burda sorulması gereke sorular var:
1 o tır şehir merkezinde ne yapıyo
2 niye bu tırların altı hep gecilebilecek kadar yüksek
3 niye birinci arac geçince durur
4 niye iki araçta bu tıra çarpmaz
bunun bir de firtina/kasirga temali olaninda havadan ucarak gelip yolda ilerleyen arabanin tam onune du$up arabayi ezmesine ramak kala duran tir versiyonu vardir.bir ekoldur.
abdullah catli'nın da içinde bulunduğu aracı ufalayan susurluk kamyonunun amcaoğludur. aralarındaki fark kamyon başrol oynamıştır, tır ise basit bir dekor olmaktan öteye gidememiştir.
san francisco sokaklarindaki kovalama sahnelerindeki meyve sebze tezgahlarinin; new york, los angeles gibi sehirlerde bulunan modelleridir. asil amaclari kovalamacada hem cevreye verilen zararin artmasini saglamak, mumkunse de arkadaki araci yavaslatmaktir.