babamın 6 ay orada yaşaması sebebiyle gidip gördüğüm ve çok beğendiğim yer. hala savaşın izlerini taşıması iç acıtsa da insanların umutlarını kaybetmemiş olması insana kendini iyi hissettiriyor.
siyasal olarak türkiye'nin balkanlardaki etkinliğinin neredeyse barometresi olarak görülebilecek olan kosova ve makedonya'daki türk azınlığın konumu ilginç bir gelişim gösterdi. kosova'daki türklerin durumuyla ilgili temel paradoks, türkiye'nin kosova sorununda arnavutları desteklemesine rağmen, buradaki arnavutların türkleri asimilasyona tabi tutmaya çalışmaları, genelde kendileri de anladıkları ve türkiye'den yayın yapan televizyon kanallarını izledikleri ve türk popuna / arabeskine meraklı oldukları halde, türkçe konuşulmasını engellemeye çalışmaktadırlar. dahası, türkiye 1999'da yugoslavya'nın bombalanmasına katılırken ve arnavut mültecileri kabul ederken, saldırı bonrası bm denetiminde kurulan yeni düzende türk azınlığınlığın haklarında geriye gidiş söz konusu oldu. örneğin, kosova'da bir önceki durumun aksine türkçe resmi dil olmaktan çıkarılırken, seçim pusulaları ve diğer resmi belgelerde türkçe yer almadı. bunu protosto eden türkler ekim 2000'deki yerel seçimleri boykot ettiler.
kosova parlamentosunda azınlıklara ayrılan 20 sandalyeden 3'ünün türklere verilmesi istenirken 2'siyle yetinmek zorunda kalındı. 1969'dan beri yayına devam eden türkçe tan gazetesi 1992'de özel mülkiyete geçince kapandı ve türkler kendi girişimleriyle yeni dönem gazetesi'ni çıkarmaya başladılar. türkçe radyo ve televizyon yayın saatlerinde de azalmalar görüldü.
sf 250.