duble yollarla, açılan tesislerle ve bilumum saçmalıklarla övünen dünyanın en büyük 17. ekonomisine sahip ülkenin adam akıllı bir otomobil markası yaratamaması hadisesidir. allah'ın hindistan'ı bile tata gibi dünya çapında bir firmaya sahip. ulan ssangyong gibi kıytırık bir markamız bile yok. gerçi imza ve devrim'i unutmayalım ama onlar pek başarı elde edemedi.
ondan sonra koskoca ülkenin tüm makam araçlarını almanya'dan satın alırsınız böyle. allah belanızı versin.
zamanında hollanda gibi ülkelere uçak ihraceden ülkemizin bu gün düştüğü durumdur.
üretim ve ihracatı barındırmayan hangi toplumsal kalkınma planı-projesi bu ülkedeki fakirliği yok etmek bir yana, bir nebze olsun azaltabilir?
millet aç, ekonomi perişan iken hükümetimiz "çılgın proje"lerin peşinde. sanki her sorun halledilmiş, kimse aç ya da işsiz gezmiyor, tüm dünyaya uzay mekikleri satıyoruz da bir tek karadenizle marmara denizi arasına ikinci bir bağlantı yapmak kalmış!
ayrıca üreticilere de tepkiliyim. başbakan "bizim niye otomobil markamız yok?" gibisinden konuştuktan sonra bazı özel şirketler araba üretimi yapma kararı aldılar. başbakan ağzını açmadan önce nerdeydiniz kardeşim? başbakan böyle bir laf ettiği için harekete geçtiyseniz; başbakan "neden kimse uçurumdan atlamıyor" demiş olsa uçurumdan mı atlayacaktınız?
bir devrim vardı, o da tedavülden her ne hikmetse kaldırıldı.
günümüz türkiye sinde yapılamamasının bir çok sebebi vardır;
- ithalat bağımlısı olmamız
- memur kafalı mühendis yetiştirmemiz
- küresel sermayenin yaptırım gücü
- devlet desteği olmaması
- halkın talebi olmaması
- ekonomik bir gücün olmaması
- siyasi iradenin olmaması
gibi onlarca sebepten ötürü bir milli marka çıkamamaktadır. milli markadan kasit öz sermaye çeşitlerinin kullanılarak yapılmasıdır. şimdilik marka yaratma küçük bir ihtimaldir lakin imkansız değildir.
mühim olan bir yerden başlamak ve engelleri aşılabilir yapmaktır. bu yapıldıktan sonra geriye markaya isim vermek kalıcaktır.