dogru olmayandir fakat ulkemizde kitap gercekten cok pahalidir bu yuzden bazen hak veriyorum. benim arkadas var kitapci ondan ucuza aliyorum 20tl lik kitabi 6 tl ye aldin gecen siz dusunun. kitap takim elbise gibi maliyeti 40 tl satisi 600 tl sezon sonu bilmem ne en az 200 e satiliyor.
bir kitabın basımından okuyucu ile buluşturulmasına kadar olan işlemlerde maliyeti en ucuz şey kitabın basımıdır. yani mürekkep, kağıt, tutkal, cilt parasıdır. örneğin 20 tl değerindeki bir kitap ortalama 2-3 tl'ye mal olur. korsanlar daha dandik kalitede mal kullandıklarından bu daha ucuzdur. korsanların olayı budur. sattıkları malın maliyeti 1 tl olmadı 2 tl'dir.
''korsanlar aynı kitabı 5 tlye satıyorlarsa 20-30 tl ne ola ki?'' diyenler var. bu, konu hakkında dangozken benim de çok dediğim bir şeydi inanın. sorun şu: korsanlar telif hakkı, vergi ve dağıtım ücreti vermiyorlar. maliyeti şişiren şeyler de bunlardan başkası değil.
kitabın maliyeti %10'dur.
ortalama bir yazar bir kitaptan %10 telif hakkı alır bu bilindik yazarlarda 20'ye hatta 30'a kadar çıkabilir.
-varsa- çevirmenin aldığı pay ortalama %7'dir.
vergi %8'dir.
dağıtım ücreti yani kitabı okuyucuya sunan mağazaların ücreti ve bu mağazaya ulaşana kadar olan maliyet-depolama, kargo vs- ise %40- %60 arasıdır.
yani bir yayınevinin; çevirmeni olmayan, az telif hakkı alan bir kitaptan kazandığı, kitabın fiyatı üzerinden maksimum %30'dur.
dünyaca ünlü bir yazara ait, çevirmeni olan ve tanıtımı yapılan bir kitaptan kazanılan para belki de %10'dur. 20 tl'lik bir kitaptan da bırakın yayınevi 2 tl kazansın.
sorun yayınevi değildir. yayınevi tüm bu süreçte en az eleştirilmesi gereken unsurdur. buluşma noktası olarak kullandığımız, içimde bazen saatlerce dolandığımız kitabevleri sogulanmalıdır, çok sevdiğimiz, fanı olduğumuz yazarların telif ücretleri kınanmalıdır, göstermelik formalite bir vergi alabilecekken yüzde 8 isteyen devlet göz önüne alınmalıdır.
üniversitede herkesin illaki aldı kitaplardır. Zaten üniversite kenarlarında çokça satış yapan fotokopici diye çok yer var. Hocaların notlarından tutun tez yazanına kadar her şey bulunuyor ayrıca.
yazarın tüm eneğini hiçe sayan bir uygulamadır. onca şeye para ayırırken kitaba verdiği paraya kıyamayan insanların ve kütüphaneye üye olamayan öğrencilerin başvurduğu bir yoldur.
bir kitap ortalama 20 lira desek, haftada 1 kitap bitiren bi öğrenci için aylık masrafı 100 liradır. bu da türkiye şartlarında asgari ücretli bir babanın ödeyebileceğinin çok üstündedir.
sonuç: korsan kitap iyidir, ucuzdur, pratiktir, hatta bulabilirseniz netten pdf formatında indirip okuyun.
Malesef benim de aldigim kitaptir. Ayda yilda bir kitap okuyorsa bir insan gider orjinalini alir ama haftada iki kitap bitiriyorsa para dayanmaz ki bir de ögrenciyse. Keske fiyatlari uygun olsa da herkes orjinalini alsa.
ne yazık ki yayınevlerinin uyguladığı fahiş fiyat politikası yüzünden kitapseverlerin yönlendiği nokta.
yeni (çıkmış) bir kitap almak istiyorsunuz, bakıyorsunuz fiyatı en az 20 tl'den başlıyor. öğrencisiniz, sabancı'nın oğlu veya koç ailesinden bir fert değilsiniz, elinizi ateşe uzatmış gibi geri çekiyorsunuz kitaptan fiyatı yüzünden. ya da aynı anda birkaç kitap almak isteseniz bile alamıyorsunuz. hoş, ben de bir kitap alamazken birkaç kitap almaktan bahsediyorum...
ama her şeye rağmen indirimli oldukları vakit alıyorum kitaplarımı, orijinal olarak...
3 tane kitap aldım geçen ay. Leyla'nın evi, Cam Çocuk ve Uyuyana Kadar kitabı. bu 3 kitaba sanırsam 55-56 lira filan verdim. Hayır şimdi cebim bok gibi para dolu olsa gam yemem, helali hoş olsun der 100 lira bile veririm ama resmen "kapitalizm" denilen bok bundan da faydalanıyor. D&R gibi ya da bir kaç orjinal kitap satan yerler 1 e 3 mü katıyorlar nedir, o nasıl bir pahalılıktır anlamıyorum.
o 3 kitabı bitirdikten sonra 3-4 tane kitap daha aldım ama bu sefer "korsan" denilen cinsten. 30 lira da para verdim bu 4üne. 2sini bitirdim kitapların ve bir kaç sayfada baskının silik kalması ya da sayfaya paralel olmayan baskılarla karşılaşmama rağmen yine okuyacağımı okudum.
He burada etik olmayan durum kitabın yazarına yapılan haksızlıktır. Ciddi anlamda bu fahiş fiyatlardan sıyrılabilirsek işte o zaman orjinal kitap alınabilir. Bu ülkenin insanlarının cebine giren para ne ki kitabın parası 25-30 lira oluyor?
alındığı taktirde kitabın yazarına her hangi bir gelir sağlamadığı için etik değildir. kitabın yazarının hakkı yenmiş olur. bu yüzden korsan kitap alınmamalıdır. ancak kitap yazarları da halkı düşünüp yazdıkları kitapların fiyatlarını düşük tutmalıdır.
emek hırsızlığıdır. kul hakkı yemektir. insanlar senelerini verip güzel eserler ortaya koyuyorlar ve böyle hırsızlar yüzünden aç sefil kalıyorlar. yazık günah. korsanın her türlüsü engellenmelidir.
Genellikle kitapların çok pahalı olduğunu düşünen insanların başvurduğu kitaplardır. Ancak emek hırsızlığıdır. Yazan insanın binbir emekle yazdığı kitabı siz ona hiçbir şey kazandırmıycak şekilde satın alırsınız. Tercih edilmemelidir bence. Hayatımda bir kere korsan kitap almak zorunda kaldım. Okuyup bitirdikten sonra kütüphaneye her baktığımda beni rahatsız etti o kitap. Bir kere kitapla haşır neşir olanlar bilir bir başkadır orijinal kitap. Ne kadar iyi kopyalanmış olursa olsun bir korsan kitap asla orijinalinin yerini tutmaz.
bunun tek suçlusu yayınevleridir. öncelikle bu iş artık sokaktaki adamdan çıktı, yayınevleri kendi korsanlarını basıp satıyorlar. bir kitabın fiyatı 30 lira. elbette emeğe saygı ama bu ülkede yaşam standartları belli, insanlar bu şartlarda en fazla ayda 1 kitap alabiliyor hatta 2 ayda bir. bu kitapların fiyatları çok daha uygun olabilir ama bir denetim mekanizması yok. stephen king'in 45 liraya satılan kitabı var arkadaşlar. kağıdın kdv'si "0" a indirildi kaç sene önce. o kitapların maliyeti 3 lirayı geçmiyor. telif hakkıyla beraber masrafı en fazla kitap başına 7 veya 8 lira. pekala o kitap 15 liraya da satılabilir.
işte burada kurnazlık devreye giriyor. 45 liraya satabildikleri kesimler zaten bu kitapları avm'lerden alıyor, alamayan kesim de yine yayınevinin korsan bastığı kitapları alıyor. 45 yerine 22,5 veriyor. buradaki kazanç ve vurgun devasa boyutlarda. korsan satılan o kitaplara fiş kesilmediğinden milyon liralık vergi kaçırılıyor. sonra da yayınevleri çıkıp ağlıyorlar korsan diye. bunların hepsi danışıklı dövüş. korsan kitaba kendileri teşvik ediyorlar vergisiz kazanç için. yakalandıklarında da suçu hayali suçlulara atıyorlar. bu döngü böyle devam ediyor.
bu sorun çözülebilir. ama her ne hikmetse bu konuya bugüne kadar hiçbir yetkili devlet görevlisi el atmadı. sonra da okuma oranı düşük diye, kimse okumuyor diye millet birbirini yeriyor. okumuyor diye bir şey yok, okuyamıyor ya da az okuyor. çünkü parası yetmiyor o kitabı almaya. kitabı alsa karnı aç kalıyor.
devlet okuma kitaplarında tıpkı ders kitaplarında yaptığı gibi bir uygulamaya geçmeli ve ilköğretim öğrencilerine ücretsiz okuma kitapları dağıtmalıdır. ayrıca kitap tavan fiyatı belirlemeli ve bunları kategorize ederek fiyatları belli bir seviyede tutmalıdır. bu hem okuma oranını arttıracak hem de vergi kaybını önleyecek bir düzenleme.
yani olay sadece "türkiye'de kimse kitap okumuyor ya" deyip geçiştirilecek kadar basit değil.
Telefonun korsan çıkınca havalara hopluyorsun, sahte deterjan alınca ana avrat gidiyorsun, autlet'den alacağım deyip döküntü çıkınca, kan beynine çıkıyor. Ya iyi miymiş? Korsan kitap işte budur. Ama razıyım ulan! Yeter ki okuyan bir toplum olalım ona da razıyım.
Bir öğrenci düşünün kitap okumayı çok seviyor. Ailesi orta düzeyde bir aile, her ay kizlarina/ogullarina yetecek kadar para düzenli olarak veriyorlar.
Başta dediğim gibi kitap okumayi cok seviyor ama aldigi para ancak yeme, icmesini karşılayacak miktarda. Simdi bu öğrenci kitap okumasin mi? Yada bir kitaba 30 lira versin de açmı kalsın?
Yayin evlerinin yüksek fiyatları yüzünden, ayni kitabi daha ucuza almanızı saglayan kitaplardir. Genelde sayfa eksikleri olur ama kitap okumayi o kadar çok seversiniz ki eksik sayfa bile bozamaz moralinizi.
