yakın zamanda kitabı çıkıcak bir insan olarak bu hırsızlığı lanetliyorum ! belki yaptığınız hırsızlık yayınevini çok etkilemez ama yazarların ekmeğini çalışıyorsunuz utanmazlar !
iftiradır. kimsenin emek hırsızlığı yaptığı yoktur, herkesin okumaya hakkı vardır bu ülkede, bu yüzden bütçesi uygun olmayanların başkaca şansı yoktur.
40 liralık kitabın korsanına 15 lira verdim, içim huzur dolu.
geçen gün gittiğim d&r da uzun süredir almak istediğim tutunamayanların 36 tl olduğunu görünce şöyle bir afalladım. kanım çekildi. sırtımdan soğuk terler boşaldı. ve hemen mekanı terkettim. 36 tl ye ben nasıl kitap alayım ya. bir kitabın basım maliyeti maximum 2 tl dir. hadi bilemedin 3 tl. madem biz hırsızlık yapıyoruz emeği çalıyoruz. e peki 3 tl ye mal olan kitabı 36 tl ye satanlar ne yapmış oluyor?
evet belki emek hırsızlığıdır ama amaç okur yazılarımı okusun sa kitap ucuz yapılmalıdır ama yok amaç para kazanayımsa o yazarın kitabpları korsan alınmaya mahkumdur.
Günde bir paket sigara içebilen öğrencilerin, iş kitap a para vermeye gelince ne yazık ki pahalı bulması neticesinde gelişen hırsızlıktır, hatta öyle ki ölmüş yazarın hakkına girilmez diyerek neyin kafasında olduklarını da belli eder bu 'öğrenci kardeşlerimiz', eğer yazar yoksa varisleri var sevgili kardeşim,cevabı verdim ki sen düşünüp yıpratma beynini bu sorunun cevabını arayarak. en nihayetin de biz de öğrenciydik, şimdi de işsiziz, arabamızda olmadı ama korsana da girmedik. Kitapta vergi oranları konusunda ise, bilmeden atmasın kimse ekmeğin vergisi ne ise kitabından odur. Pazarlayanlar ve yayınevleri nin fiyat politikasını eleştirebilirsiniz, burda sonuna kadar hakveririm. Ama buna rağmen korsani hak olarak göremezsiniz.
Sorun olan kitapların pahalı olması değildir. Sorun alanın emek hırsızı olması ya da satanın mağdur olması falan da değildir. Sorun insanlığın nasıl bir iğrenç medeniyette yaşadığıdır. esas kızılması gereken sorun Bilgiye ve diğer bir çok insani ihtiyaçlara ulaşabilmek için karşılığında bir şeyler ödemek olduğumuz gerçeğidir.
Burada bahsedilen bir çocuğun eğitimi için para vermesi ve karnını doyurması için para ödemek zorunda olmasıdır. Parası olmadığı için insanlar hırsızlık yapıyor insanlar keyfinden değil.
genellikle metalci tipli, saçı uzun aklı kısa olan* solcu kardeşlerimiz yaparlar bunu. sağcı kardeşlerimiz arasında ise henüz kitabın ne işe yaradığı konusunda giderilmesi gereken tereddütler olduğu içindir ki kitaba pek fazla rağbet yoktur.
suç işleyen insanlardır. ancak başka bir açıdan bakarsak, bir üniversite öğrencisinin bir kitaba 25 tl vermesi ne kadar mantıklıdır?
kitap fiyatlarının mecburi düşüşe gitmesiyle bu kötü huydan vazgeçecek kişilerdir.
not: kendilerini savunmuyorum ancak kitap fiyatlarının yüksekliğini de gözden kaçırmamak şart.
ben'imdir. açık ve net, hırsızlık falan da değildir, tepkidir, sikine takmamaktır orijinal olayını, ve aslında duyarlı bile olmaktır.
şu ülkede bir kitaba verdiğin 30 liranın ne kadarının yazarın, çevirmenin cebine girdiğini düşünüyorsun? kaç insan bilmiyor o kitaplarda dönen hayvani vergi oranını? kitabevinden 30 lira verip bir kitap alınca, '' bak bugün bunu orijinal aldım, verdim 30 liramı, aldım, emeğe saygılıyım ''mı diyorsun, yoksa içten içe o 30 liranın sana giren kısmının emeğe değil boktan vergiler yüzünden yayılıp götünü büyüten bürokrasinin cebine girdiğini biliyor musun?
yok arkadaş, bir ülkede gittiğin kitabevinde adam gibi kitap alışverişi yapmak için asgari ücret denilen bu ülke şartları için yaşamaya dahi yetmeyecek o miktarın, beşte birini, yerine göre dörtte birini * vermek zorunda kalıyorsan, ve verdiğin para sadece götünü yayıp yatan üç beş adamın cebine gidiyorsa, kusura bakma ama ben sadece kitap okumak istiyorum, ama sen haybeden para vererek egonu ve bu halkı böyle şeylerle, vergilerle, zamlarla, bilumum dandikten para kaçırmaya çalışma olaylarıyla, sömürmeye devam eden gözü aç, koduğumun adamlarının egosunu tatmin etmek istiyorsun.
ben sadece alıp kitap okumak istiyorum, sen kitap okumak adına beni soymaya didiniyorsun.
ben senin bir kitaba vereceğin 30 liranın 5 lirasını korsanına, 25 lirasını da hakkıyla editörüne, yayıncısına, çevirmenine, yazarına paylaştırmaya hazırım, ki bu fazlasıyla da adil olur.
peki sen biraz geniş bakıp olaya, bu ülkede benzin gibi, et gibi, her şey gibi, kitapta da, dvd'de de, her şeyde ödediğin paranın ne kadarının gerçekten hak edene gittiğini düşünmeye var mısın, eğer düşünürsen bunun için biraz, uğraşmaya sonra?
okumak isteyen bok gibi parası olmadığı için korsan alır, vergi illeti yüzünden itilip kakılır sonra bu memlekette, ama ne olur, olan yine alıp okuyana olur.
nato kafa, nato mermer, güzel memleketim...
hırsız damgasının haksız yere vurulduğu insan kitlesi. ünlü markaların çakmaları pazarlarda satılıyor ve bunları almak normal sayılıyor,çünkü orjinalleri pahalı. hatta sözlükte başlıklar açıldı, pazara gitmekten utanan kız, hede insan hödö insan diye. ayıplanıldı pazardaki malları aşağı görenler. peki neden aynısı kitaplarda da olmuyor? işte onların da çakması var, orjinalleri pahalı. kitabı yapmış adam 2 cilt,tanesi 25 lira,toplamda 50 lira. Korsanını, toplamda 7,5 liraya gördüm.gayet de iyiydi. ne yapsın şimdi bu adam. emekse, o orjinal kıyafetler de tasarlanılıyor, bir sürü insan uğraşıyor. o halde pazarda çakmalarını alanlar da hırsız.
kitapevlerinin suçu.
bir kitap neden minimum 20-30 tl olur? bir de alacağınız kitap da kafanızda yeni yeni ufuklar açacak kitap olsa neyse ne. alt tarafı popüler kültürden türemiş bir kitap. okuyan elbette okuyor, alan elbette alıyor ama bu ülkede "fazla kitap okunmuyor yea" tarzında entel entel konuşmak da; binbir güçle kazandığı parayla, sadece popüler bir ürün olduğu için değerine bu kadar fiyat biçilen kitap almanın babada/çalışan bireyde yarattığı hüznü görmemektir. şimdi bunu dedim diye sanmayın ki korsancı korsancı dolaşıp kitap alıyorum.
yine de, kitapevlerinden öğrenci kimliği çıkarıp %10-20 indirimle alıyorum. ama eğer kitaplar hala pahalı olacaksa e-kitap satın almakla bir kitap yerine 6-7 kitap alırım daha iyi.
kısacası demeye çalıştığım şey, kitaplar ucuz olsun, herkes okusun. böylece, hem iyi veya kötü medyanın teşvikiyle bir sürü insan kitap okumuş olur, hem de yine medyada ünü balon gibi şişirilmiş kitaplara bu kadar para dökmüş olmayız.
ayda zar zor bir iki kitap okuyanların ya da parası fazla gelenlerin düşünce şeklidir. yapana değil yaptırana bakacaksın. ne kitap okumaktan vazgeçerim, ne de kitap okumak uğruna aç kalırım. öğrenciyim lan ben. bak gece gece asaplarımı gerdiniz.