durumun ciddiyetini anlamamak için aptal olmak lazım, fakat zaman kendini her zaman tekrarlar. eminim daha önce söylenmiştir ama 2003 yılında yaşanan sars salgını gibi buda yıl ortasına kadar sürecek ve bir anda kaybolacak. hatırlarsanız çok uzun bir süre önce değil 2017 yılında ebola dünyanın sonunu getirecek aman yarabbi yandık bittik dendi şimdi ne oldu?
Her gün tanıdığım insanlar yakalanıyor bu boka. Baya fazlalaştı heralde ya dikkat edin canınızın aileniz dışındaki kimsenin gözünde bi değeri yok. Bugün 35 yaşında bir doktorun da vefat ettiği haberini gördüm az evvel twitterda.
aslında ilk olarak suudi arabistanda 2012 yıllında çıkmıştır. Sonradan tamimiyle unutulan bu virüs 2019 yıllında tekrardan musallat olmuştur. Şuana kadar 18,887 insana bulaşmış bu virüs an itibariyle 707 bin insanı öldürmüştür. Dünya sağlık örgütüne ve birçok bilim adamına göre 2022 yıllına kadar aşı bulanacaktır.
sıradan bir gripten 2 kat daha fazla ölüm oranına sahip, sıradan bir gripten bambaşka belirtileri gösteren hastalık. ( olağanüstü tıbbi desteğe ve her türlü tedbire rağmen ). yeterli dozda alınınca her virüs hastalandırır.
Şimdi sayın arkadaşlar, virüsler hareket eden, atlayan, zıplayan, kovalayan canlılar değildir. Hatta virüsler canlı da değil bir ara formdur.
Bu nedenle apartmanınızda bir komşunuz temaslı ya da pozitif hasta ise ondan vampir görmüşçesine kaçmak yerine kapısını çalıp uzakta durarak ihtiyacı olup olmadığını sormalısınız. Çünkü bugün onaysa yarın da size gelecek. Bu hastalığı dünyada yaşayan herkes elbet bir gün geçirecek. Bilinçli olalım, örf ve adetlerimize göre davranalım. Yardımcı olalım.
is yerinde bir gurup var evleri sehir disinda bazilari cuma gununden cikip pazar aksami donuyorlar.
pazartesi geldiklerinde etraflarinda kimseleri goremezsiniz.
ben de uyardim bunlari kagit bardakta icin caylari dedim kullan at tabak kasik gibi seyler koydum onlari kullansinlar.ya da bir sey yiyip icmesinler aq.tokatlarim dedim.
niye lan canimi sokakta mi buldum.2 kredi borcum var hastalansam onlar mi odeyecek.
minimal seviyede ciddiye alınması gerekecekken, sosyal/ana akım medya sağolsun,bütün dünyayı kapattıran virüs. herkes %99'dan fazla recovery rate olan bir virüse karşı korkularından altlarına etme seviyesine gelmiş durumda(beynini kullanan azınlık hariç).
11 eylül saldırılarından sonra bütün dünyada *terörist* ve *güvenlik* bahanesiyle alınan özgürlüğü kısıtlayıcı önlemlerin yeni versiyonudur bu koronavirüs.
şimdi *sağlığınız için* denilerek özgürlüğünüz kısıtlanacak. Lakin küresel çapta ticareti durdurma noktasına getirdikleri için, orta halli fakirleşip bok gibi maaşlara çalışmak zorunda bırakılacak, zenginler ise daha zengin olacak ki hali hazırda pandemi sürecinde zenginler servetlerini katladı bile.
siz hala olayın *virüs*le alakalı olduğunu zannedin, donunuzu alıyorlar farkında değilsiniz.
daha ilk dalga yasakların etkisi geçmedi. ekonomi bile daha kendini toparlayamamışken ikinci dalga yasaklardan bahsediliyor.
kabul etseniz de etmeseniz de bu virüsün gerçek öldürücülük oranı %1'in çok altında. veba varmış gibi davranmayın, kişisel önlemlerinizi alın ve gerisine karışmayın. zaten dünyanın anasını fazlasıyla siktiniz, yeter artık be!
Bunun aşısı falan zaten vardır. Bakın bulunmuştur demiyorum, en başından beri vardır diyorum. herkese bir yayılsın da ondan sonra ortaya çıkar. Sadece şimdilik yakalanmamaya bakın. Siyaset denen şey olduğu sürece insanlar dünya tarihi boyunca hep sikilmeye mahkumlar.
Yasaklar egitilemeyen insanlar yüzünden cıkıyor maalesef. Kurallara uyarak maskesini takmayan, kisisel mesafeye uymayan, dolmuş otobüs desen tıklım tıklım, kafeler restaurantlarda mesafe hijyen yok, garsonlar cogu yerde maskesiz. Hal böyle olunca zapt edilemeyen insanlar ve zapt edilemeyen bir virüs. Hastalığa yakalanan insan sayısı artınca hastanelerde doluluk oranı artınca yoğunbakımlarda yer bulamadığınızda cebinizde paranız olsa ne olmasa ne, sağlık sistemi cökerse memlekette, anneni babanı italyadaki gibi sedyeyle kapının önünde tedavi ettiklerinde, oksijen tüpü bile bulamaz hale gelince iş işten gececek. Yüzde 1in altında ölüm oranı diyerek yogunbakımlarda yada eve gönderilen hasta insanların neler yasadığını bilmeden ağrı sızı icinde ve iyilesince nasıl bir sekel bırakacağını bilmeden konusmak cok korkunc. O yüzde 1in icinde bir yakının da olacak zaten bu gidişle...