"biz var ya siksen eski hayatımıza dönemeyiz."
"aşı çıktı çıktı, çıkmadı işte o zaman boku yedik."
"sarılma tokalaşma amına koduğumun çocuğu, virüs bulaşacak."
"birbirinize bir metreden fazla yaklaşmayın diyoruz işte niye anlamıyorsunuz amk?"
"valla hacı 2 yıl daha durum böyle, benden söylemesi."
"berbere gitmeyin beyler, berber değdirirse virüs bulaşır."
"virüs yapıştığı yerde kalıyor, dokunursanız sıçtınız."
"ne normalleşmeymiş be! virüs var diyoruz virüs."
gibi söylemler ağzından düşmeyen üyelere sahip kurul. belki halkı cavit-19 bulaşmasından koruyorlar ama her yanı karamsarlık kokan, bazen de abartılara sahip bu söylemlerle halkın sağlığını bozuyorlar. yakın bir zamanda birisi "corona solunum yoluyla bulaşıyor, mecbur kalmadıkça nefes almayın." diyecek diye bekliyorum. ben şahsen bu zatlara tv'de veya sosyal medyada denk geldiğimde kalp atışlarım hızlanıyor, tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum. sağlık bakanlığı toplum sağlığını düşünerek bu üyelere bazı kısıtlamalar getirmelidir. bilim kurulu üyeleri her buldukları kanalda kafalarına göre demeç vermemelidirler.
Bilimsel değil, tayyipsel kararlar alıyorlar. Aksi halde ciddi manada toplum cahili olmaları gerek. Yoksa böyle saçma şekilde sürecin yönetilmesinin açıklaması olamaz.
O ilk sokağa çıkma yasağı gecesi yaşananlardan sonra istifa etmeleri gerekirdi.