bi müzik eserini söylemek ya da çalmak için bir araya gelen topluluktur. trt versiyonunda ise siyah elbiseler ayağa geçirilir ve eller önde göbek nahiyesinde birleştirilip müzik icra edilir.
öğretmenlerin ilköğretimdeki zavallı çocukları ünlü olacaksınız vaadiyle kandırıp içine soktukları, bilimum bayram ve törenlerde herkesin uyuma fırsatı olarak kullandıkları oluşum. koro.*
hiristiyan kilisesinin -ki hristiyanlık mı hiristiyanlık mı kendi adıma hala tam bir muamma, neyse- ilk dönemlerinde müzik çalgılarını yasaklamasından ötürü batıda oldukça ileri bir seviyeye ulaşmıştır.
penisin küçülüp içe doğru kaybolduğu yönünde bir sanrı ile yapılanan güneydoğu asya'ya ait psikiyatrik bozukluk. vucut dismorfik bozukluğu kapsamında değerlendirilir.
bir müzik öğretmeninin koro karşısında şoka girdiği an,
This old man, he played one
He played knick-knack on my thumb
With a knick-knack patty-whack, give a dog a bone
This old man came rolling home
koro, gérard jugnot un oynadığı 2004 fransa yapımı müzikal dramatik bir filmdir.bir müzik öğretmeninin kötü yönetilen bir yatılı atanmasıyla buradaki sorunlu öğrencilerin yaşamlarını müziği kullanarak etkilemesi anlatılmaktadır. kişisel gelişim için izlenmesi tavsiye edilir
ilkokulda 4. sınıfta girmiştim bir daha 7. sınıfa kadar çıkamamıştım. hocamız 45-50 yaşlarında platin sarısı küt saçları olan zebellah gibi kadındı. çok korkardım çok...
Sesi tek başına 5 para etmez 5/10 kişinin bir araya gelerek kulağa çok kötü gelmeyen ses dalgaları yaratması. Dinlerken uykumun geldiği, içimin bayıldığı ne menem bir şey işte. Ha bir de korocular, koro bir yaşam biçimi diyip duruyorlar da neyi kastettiklerini bilemiycem.
2004 yapımı fransız filmidir. film sanıyorum bir ıslahevi ya da benzeri bir nitelik taşıyan yatılı okulda geçiyor. filmde başarılı bir mümessil ve müzisyen olan bir öğretmenimiz, gaddar bir müdür ve bir de koroyu oluşturan çeşitli tiplerdeki öğrencilerimiz bulunuyor. çocukların aldıkları cezalar, yedikleri dayaklar içler acısıyken, yaptıkları müzik insanın yüreğine dokunan ve son derece kaliteli. buruk, hüzünlü bir havada geçen filmi ruhum daralarak izledim. ruhum daralıyordu çünkü kendimi onlardan birinin yerine koydukça geçmişi hatırlıyordum, dünyanın herhangi bir yerinde benzer gaddarlıklara maruz kalan bir çocuk gibi hissediyordum. gerçekten çocuklar bulundukları hayatları tercih edemiyorlar.