gül kokan teninde sabahlayamayacağım diye,
bana sarılırken gözünden damlayan mutluluk gözyaşların saçlarıma damlayamayacak diye,
seninle ağalayamayacağım diye.
hastalanıp naz yapacak birilerini yerine koyamam asla diye,
o şimşek şiddetinin ışığıyla aydınlanan odamda ve odam korkularımla dolduğunda yanına koşamayacağım ve tam sana gelirken koridorun yarısında benim yanıma gelişindeki sevinclerle yoğrulamayacağım diye.
kalbin kalbime karşı, ellerin hep omuzlarımdayken bu eşsiz, bu dünyalara, hayata bedel sıcaklığını duyamayacağım diye.
babam senin yerini alamayacak ve babamın boşluğu seni benden alacak diye. *
teninde doğduğum, orada ölmek istediğimsin.
sen benim tek varoluş nedenimsin.
2005 yılında antalya altın portakal'da en iyi senaryo ödülü alan film. aynı zamanda yaşar kurt'un korkuyorum şarkısında gecen sözler.
korkuyorum anne al beni içine
büyüdü pabuçlar yollar büyüdü
orduya istiyorlar savaş çıkar diyorlar
silah veriyorlar annee bana öldür diyorlar
yak yak diyorlar anne
kal kal diyorlar
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar...
korkuyorum anne ülkemin parça parça olmasından , korkuyorum anne soldan, sağdan korkuyorum annne beni hangisi yapıcaklar bilmiyorum.
türban takmaya korkuyorum anne gerici olurum diye
türbanı çıkartmaya korkuyorum anne isyankar olurum diye
rockda dinliyemiyorum ne derler acaba diye
okula gittim ordada korktum annee
korkuyorum anne benim gibi düşünün insanların sesini duyamam diye
korkuyorum anne bu devlet şimdi böyleyse ilerde ne olucak diye düşünmekten...
ilk defa; kırkağaç 6. komando eğitim alayındaki acemiliğimi yaparken, çavuşu olduğum tim deki henüz sakalları bile daha çıkmamış olan 20 yaşına yeni girmiş bir askerin ağlayarak söylediğini duyduğum bir yaşar kurt şarkısı. *
reha erdem seyirciyi 2 saat sıkmadan ekran karşısında tutmayı başarmış filmi.
ödülü hakettiğini düşünenlerdenim.
--spoiler--
insanlar ikiye ayrılır: eğri basanlar, doğru basanlar.
eğri basanlar bel ağrısından kurtulamazlar.
beli ağrıyanın gövdesi ve başı rahat olmaz.
başı rahat olmayan da hayatta doğruyu bulamazlar.
hep doğru basmaya gayret edicez. hep.
kadınlar ikiye ayrılır: ince belliler, kalın belliler.
ince belliler kendi içinde gene ikiye ayrılır: ince belinden yakınanlar, ince belinden memnun olanlar.
kalın belliler de gene ikiye ayrılır: kalın belini beğenmeyener ve kalın belinden şikayeti olmayanlar.
şimdi, belinden yakınanlar ve memnun olmayanlara nasıl dikersen dik hiçbir elbise yakışmaz.
insanlarla uğraşmak zordur.
erkekler ikiye ayrılır: sevdiklerine verdikleri hediyeleri sonradan geri isteyenler ve istemeyenler.
ikiye.
askerliğini yapanlar, yapmayanlar.
sünnet olanlar, olmayanlar.
annesi olmayanlar, babasını hatırlamayanlar.
--spoiler--
filmin başında kahramanların ağzından duyulan bu metin filmin kısa bir özeti ve kahramanların durumlarını çok iyi anlatıyor.
ayrıca parçalarda filme çok iyi yedirilmiş ve abesle iştigal etmeyecek şekilde yerli yerinde kullanılmış.
olmuş hocam bu olmuş.
2004 yapımı, reha erdem yönetmenliğindeki film. senaryo reha erdem ve nilüfer güngörmüş'e ait.
what's human anyway...
aynı zamanda 23. uluslararası istanbul film festivalinde ödüle layık görülmüştür.
jimnastikçi kadın ümit'in ayağının röntgenine, o toplu taşıma aracında bakılırkene, özgür anıtı'na bir gönderme var mıdır yok mudur diye meraklara gark eden 'gerçek' bir reha erdem filmi.
filmdeki kimi tekrarlar insanı yorar gibi olsa da müzikle de güzelce kaynaştırılmış bu film, her insanı mütebessim bırakır gibi.
imdb'de 'insan nedir ki?' adıyla 8.0 almış.
"sweet absurdity but not in the way of recent Turkish comedy potboilers!"
Kadrosu, neşeli üslubu, samimiyet ve derinlik içeren senaryosu ve görselliği ile iç ısıtan bir film. "Reha Erdem hayatı pek güzel okumuş, filminde bize sunmuş" diyorsunuz hakikaten. Ayrıca olayların anlatım sırasıyla da biraz oynayıp izleyiciyi zinde tutmayı amaçlamış sanırım. Pek iyi pek hoş, sadece süresi biraz uzun geldi ama kesinlikle sıkmıyor.
şilili salas, arap bedevisi hüssein, rus çıtırı bafileyinovki ya da jamaikalı robert marley ...vb kim izlerse izlesin bu filmi, kendisini yabancı hissetmez. reha muhtar'la karıştırılmayacak kadar ciddi, başarılı, güzel işler yapan bu adam yani reha erdem kesinlikle evrensel bir yönetmen. evet, iki filmini izledim tespit yapıyorum ekolünden geldim, öbür filmleri nerde, mazlumu getirin bana ekolüne gidiyorum.
(...)
bu arada; insanlar ikiye ayrılır.insanları ikiye ayıranlar ve ayırmayanlar....
her şeyiyle farklı, cesur bir film. Yıllar sonra türk sinemasından bahsedilirken, işte bu yıllarda reha erdem de böyle bir film çekmiş şeklinde gösterileceğini umduğum yapıt.
--spoiler--
erkekler ikiye ayrılır: sevdiklerine verdikleri hediyeyi geri isteyenler, istemeyenler.
--spoiler--