küçükken filmlerden etkilenip katil bebek çokolinin, parmaklarının ucunda bıçakları olan förödinin bizi kovaladığını görmüştür 80'liler tayfası. korkulu rüyamız, hatta yatağın altından fırlama tehlikesiyle tetikte uyuduğumuz günleri de unutmamalı. çocukken daha çok etkilendiğimiz bir kesin. günümüzde saçma sapan "korku" filmlerine gidip güldüğümüz filmler kabus açısından etkisini kaybetmiş, genelde gerçek hayatta başımıza gelmesinden korktuğumuz olayları yaşar olduk rüyalarımızda. sınava geç kalmak, tekrar askerde olduğunu görmek, sınav olduğunu son anda öğrenmek, kaza yapmak, karanlıkta kalmak, yüksekten düşmek, çok sevdiğin birini kaybetmek, ayrılık gibi. korku filmi izlemektense kabus görmeyi tercih ederim.
bu aralar başıma gelen durumdur. rüyalarımda hep yanımdakiler ölüyor, yaratığa dönüşüyor, bir boklar oluyor; ama en azından bana bir şey olmuyor. her gece okuyarak yatmamın verdiği güven hissinden dolayı sanırım.
Bir süredir -istemsizce- sıklıkla gerçekleştirdiğim eylem. Geçmiş yıllara göre daha az etkileniyorum ama yine de kocaman bi' adam olarak bağırarak uyanmama ve ışığa koşmama engel olamıyorum.
Keraat denilen vakitte uyuyorum diye mi oluyo lan? Vallahi sıkıldım artık.
memleketteki evimizdeyim. odama giriyorum. 3 tane orta yaşlarda kadın oturuyor ama üçü de bana doğru bakıp gülüyor.bu üç kadın cadıymış. sonra odanın ortasına doğru geliyorum meğer odanın ortasında kuyu varmış üzerini halıyla kaplamış cadılar. ben kuyuya düşüyorum. zifiri karanlık. kuyunun ağzına bakıyorum cadılar bana bakıp kahkaha atıyorlar. sonra kapağı kapatıyorlar.
sonra cebimden çakmak çıkartıp yaktım. yerde kefene sarılmış ceset gördüm. dehşete düştüm. sonra uyanmıştım.
göklerdeki tanrımız adın kutsal kılınsın. sen bizleri koru ve gözet.