Son zamanlar da Korkmak yüce birşeymiş gibi Gösterilmeye başlandı yok işte Korkmak çok iyiymişte insanı hedeflerine ulaştırılmış falan filan korkmak acizce bir harekettir hiç bir zaman hicbir korkak kahraman olamaz Kahramanlık sonunu ne olacak diye düşünmeyip ileriye atilmaktir.
stefan zweig' ın dönemin burjuva sınıfından evli bir kadının, eşini aldattıktan sonra yaşadığı korkuyu, vicdan muhabesini anlatan kısa romanı.
roman kahramanı irene eşinin macerasını anlamasından korktuğu dönemde, sıkıcı, aslında bir aksesuar gibi dahil olduğu hayatının anlamsızlığını farkediyor. kısacık ama derin psikolojik tahliller içeren, çok başarılı bir roman. tavsiye ederim.
Burjuvaziden irene ve onun ılık kocası fritz arasındaki gerilimi anlatır. Rahatın battığı irene macera olsun diye aşık bulur kendine, peşine bir şantajcı takılır, irene uzatmadan ne isterse verir. Ama bilmediği şey bir şey vardır ki fritz sonunda ağzından baklayı çıkaracaktır.
Şimdiye kadar korkular peşinizi bırakmamış olabilir… Ama artık korkularınızla aranızda bu kitap olacak!
☇
Uzman Psikolog Yıldız Burkovik ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuz Tan, uzun yılların birikimine dayanan tecrübelerini bu kitapta bir araya getirdiler.Korkunun nedenleri, biyolojik tezahürleri,farklı korku türleri,korkuyla baş etme yolları ve tedavi yöntemlerinin yanı sıra korkuların müzikle tedavisi, psikoterapi teknikleri, bu dertten mustarip ünlülerin yaşadıkları ve fobiler sözlüğü gibi okurun ilgisini canlı tutan konulara da değindiler.
ud dinliyorum ve korkuyorum sultan. ud dinlemekten değil, senden korkuyorum. korkularım beni esir alıyor ve yavaş yavaş tüketiyor. ben, ben olmuyorum her geçen saniye. sanki göğsümün içine bir yürek değil bir tahtaravelli koymuşlar. seni düşününce aşağı düşüyor bir yanım, unutunca kalkıyor. unutmak demişim, özür dilerim. ne mümkün? ben gamlı hazan, sense bahar. tüm şartlar bana vazgeç diyor. vazgeçtim bende.
kısacık görüşlerimizde gözlerimi senden kaçırmakla mükellefim. sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç. ama korkuyorum da, yanında bir başkasını görmekten. el ele önümden geçişinizi görmekten. senin gülüşlerini başkasına dağıttığın an hazanlığım kara kışa dönüyor.
keşke bir şeyler yapabilsem bu taaruzun üstüne. tüm savunma duvarlarımı yıkan bir stratejik yapılanman var. askeri yöntemlerle buna çözüm bulamadım. gayr-ı nizami harp uygulayacağım. seni unutacağım.
seni unutmamı istersen de üzülürüm. lan çok güzelsin, korkmasam ne güzel seveceğim. korkuyla sevilmiyor. bana bir çözüm, bana bir yardım. allah'ada inanmıyorum ki seni dileneyim. keşke bu durumda inancım olsaydı. en azından umudum olurdu. umut işkenceyi uzatıyor değil mi? peki seni görmek ne yapıyor? dişlerimi sökseler katlanırdım, acısı geçerdi. ama bu durumda seni her gördüğümde ok yemiş gibi oluyorum. görmezden gelmek istiyorum. bakmıyorum senden yana ama ama. varlığın, orada durduğun konuştuğunu görüyorum. bunun bilincinde olmamak istiyorum.
hakim güçler tarafından bilinen ve dünyaya karşı çok başarılı bir şekilde zerk edilen; kullanılan-uygulanan, her yaşa her kesime bir noktasından isabet eden duygu.