bilmem hatırlayan uuserlar mevcut mudur ama vardı böyle bir gazete. nerden aklıma esti bilemesem de gece gece paylaşayım dedim, takriben 90 ların sonuna doğru çıkmış idi. içinde korkunç resimler filan olurdu, kolpa korku haberleri filan doluydu. zaten o zamanlar tvde de ufo gercegi, sınır ötesi gibi programlarla kafayı bozmuş ben pek de bir merak içinde okumuştum. bu da böyle bir anımdır.
ilkokul zamanlarinda, saadettin teksoy'un mezarda cinlerle ve hayaletlerle ugrasmasi hikayelerinin uzerine yetmiyormus gibi bir de alinip arkadaslara yuksek sesle okunan gazete. neymis efendim savasta olen asker hastahane odasinda dirilmis, eve gidip karisini opmus ve tekrar hastahaneye donup olmus. bi git ya..
cin, peri, yatır, satır kol gezerdi bu gazetede. saçma sapan haberler vardı. tahminimce dönemin korku filmlerini yetersiz bulan bünyelere yönelikti ama çoluk çocuk alıp okurduk. hadi biz küçüktük yiyorduk her bir haltı da bu gazeteyi okuyup gerçekten korkanlar var mıydı? pek sanmıyorum gerçi. hatırladıklarım bana bu gazetenin başarısız bir parodi olduğunu söylüyor.
neyse...
bir sakallı bebek haberi vardı, onu unutamam işte. 8 yaşındaydık ama bebeği görünce çok en dokunaklısından gülmüştük. mavi gözleri vardı. neymiş sakallı çıkmış çocuk. şok olmuşlar ailecek, acaba bu bir lütuf muymuş falan.. *
seneler önce, yazın böğrü... henüz evlerin %99.1'inde pc yok, playstation hayal, internet'in lafını eden yok... bütün doksan veletleri sokaklarda... mahallece korku hikayeleriyle kafayı bozduğumuz yıllarda, minyatür kaleden, dokuz aylıktan, dokuz kiremettin, dansa davetten bezdiğimiz bir akşamüstü yaklaşık 10-12 kızlı-erkekli ergen adayı genç olarak bir yerlerden şans eseri elimize geçmiş bu gazetelerden birini okumaya başladık... ruhların ses kayıtları, esrarengiz evler, açıklanamayan hayaller falan derken hepten korku moduna girmiştik.. annesi balkondan "eve gel" diye bağıran evine kaçmaya başlamıştı... 4 kişi kalmıştık... hava çoktan kararmıştı.. neredeyse donumuza etme kıvamına gelmiştik ama gazeteyi de elimizden bırakamıyorduk.. gazeteyi okuyan bir arkadaş en çok ilgimizi çeken o haberi okumaya başladı.. makaleye göre
insanlar gömüldükten sonra öldüklerinin farkına varmazlarmış tabuta gömülünce başlarını tabuta çarparlar ve ancak o zaman öldüklerini anlarlarmış... bu seside sadece imamlar duyar.. duyduktan sonra da dualarını okuyup öyle mezarlığı terkedelermiş....
o an birbirimize baktık ve hemen yukarıdaki camiye gidip bu olayın gerçek olup olmadığını bir hocaya sormaya karar verdik... koşa koşa camiye gittik... hoca dışarıda abdest alıyordu.. yavaşça yanına yaklaştık... var mı aslı hocam dedik anlattık... hoca bize baktı baktı baktı ve ne dedi biliyor musunuz?
"hadi len"*