bazı insanlar korku filmleri sonucu paranoyaklık yoluna girer. yani çok etkilenir, bazıları da takmaz "muhaaa", "bu ne lan, bu mu korkutacak beni?" gibi cümleler kurarak ve her ortamda "korku filmleri çok komik lan" ben korkmamcılığıyla muhabbete ortak olurlar.
ben şimdi tam paranoyak olmasam da paranoyaklığa başlangıç aşamasında olanlardan bahsedeyim...
korku filmlerindeki bazı sahnelerin etkisi ile oluşan bozukluklar hayatlarını etkilemektedir bu kişilerin.
korku filmi izleyen herkes bilir bazı sahneleri...
zaten ani gelişen olaylar korku filmlerinde olmazsa olmazdır.
yukarıdaki örneğe gelirsek:
ulan it katil niye bitiyorsun kazağı kafamdan geçirdiğimde burnumun dibinde, ya da tam kafamı silmişim havluyla gözümü açıyorum yine sen... bir kere adam değilsin... tam olmasa da brütüs sayılırsın... ne farkın var lan brütüs'ten... adam öyle böyle tarihe geçmiş sana ne oluyor it?
al senin yüzünden, sırf o gerilimi yaşamamak yüzünden, gömlek giyiyorum, saçımı kurutmadan geziyorum, hasta oluyorum lan it...
bir de şey vardır:
aynaya bakarsın, traş oluyorsundur, ya da sivilce patlatıyorsundur. kafayı yere eğersin, bir daha bakarsın aynaya yine o it... en sonunda küfür çıkacak ağzımdan...
bir de yatağın altından çıkan şerefsiz katil vardır ki bizi en çok etkileyenidir belki de... kaç kişi senin yüzünden her gece yatağın altına bakıyor biliyor musun köpek?
kaç kişi boynunu zorladı yatağın altının her tarafını görebilmek için bilgin var mı?
peki gece uyurken gelip ağzımızı eliyle kapatıp da bağırmamızı engelleyen ve lost'ta çok sık gördüğümüz ite ne demeli, bence bunları döveceksin döveceksin de neden dövdüğün konusunda bir bilgi vermeyeceksin, müstehaktır...
peki gece karanlığının korkusu ve gerilimi yetmiyormuş gibi bir de gerilime gerilim katan ve bir gece ansızın çıkıp gelen katile ne gibi küfürler etmeli?
ben beni en çok etkileyenini söyliyeyim şimdi:
testere 1'de o fotoğrafları çeken çocuk vardı ya hani jigsaw'da onu kaçıracaktı evinden ortam karanlıktı ve elektrikler yoktu. fotoğrafçı eleman elindeki fotoğraf makinesine basmak suretiyle bir ışık elde ediyor ve önünü görüyordu. basıyor önünü görüyor, basıyor önünü görüyor. bir daha bir basıyor ki ne görsün domuz suratlı jigsaw karşısında... allah belanı versin jigsaw...
ben o sahneyi izlediğim andan itibaren aklıma geldikçe korkar, tırsar, gerilir, 3,5 atarım...
he unutmadan bir de arkadan yaklaşan var ki şu an o tehlikeyi yaşıyorum...
şu an yaıyorum ve arkam da bir şeyler olabilir her an, döndüm bir şey yok ama ya şimdi gelirse...
bu etkiyi özellikle tırsak bir bünyeye sahip olanlarda *garez gibi iğrenç bir filmden sonra bile kişinin uyku problemleri yaşaması olarak açıklayabiliriz.