sürekli yapılmış ve yapılmaya devam edilen mantık hatalarıdır.
hepimizin bildiği en büyük mantık hatası, korkunun tavan yaptığı dakikalarda birbirlerinden ayrılmalarıdır.
bir diğeri ise, uzun süre gelmeyen arkadaşı, tek başına gidip aramaktır. çok net ölüm nedenidir ama yinede gidilir.
sahne geçişlerinde bir anda sesi yükseltmek vardır ki bu bütün korku filmlerinde vardır.
lan bilete para vermişim, sahne geçişindeki seslerle korkutmak için para vereceksem gider kardeşime söylerim beni dalgın anımda korkut der ona 20 lira bayılırım.
ayrıca korkunç bir film serisini izlemiş herkes korku filmlerinde korkamaz, aksine güler.
ve ayrıca türk korku filmlerinin sürekli dini varlıklar üzerinden dönmesi artık işin bokunu çıkarmıştır, o filmlere tek söylenenecek cümle;
gözlüklü şişman sivilceli beyaz adam / siyah adam > hafif yakışıklı , kaslı erkek > eh işte denilecek kadar olan güzel kız > güzel kız > yakışıklı erkek bundan sonra baş rol oyuncusuna hiç bir pok olmaz . başına meteor düşşe bile ölmez. **
sarışın kızın kaçmak için bindiği arabanın bir türlü çalışmaması ve katilin de yavaş yavaş yürüyerek arabaya gidip sarışın kızı oracıkta öldürmesi.
ayrıca filmlerin sonunda bir kadın bir kadın hep kurtulur ve sevgili değillerse bile aralarında aşk başlar. katil ölürse ya da bulundukları yerden kurtulurlarsa hemen elele olurlar, sarmaş dolaş olurlar. sanki az önce arkadaşları vahşice doğranan, katledilenler onların arkadaşları değillermiş gibi hemen öpüşürler.
saçma sapan gereksiz aksiyonlara girişmek türkiyede olsa ne güzel battaniyenin altınaa saklanılır kurtarıcının gelmesi beklenir. ordakiler gidip katille canavarla her ne boksa savaşıyorlar. hayır savaşabileceğin birisi ise neden korkuyosun zaten mal mısın?
filmin başrol kişisi büyük gotik eve taşınır ve olaylar başlar
karakterimiz evde bir takım olayların ters gittiğini anlar ne biliyim evin altında yatır olduğunu öğrenir mesela ama gel gelelim ki bu kişi o kötü ruhlu perili cinli minli evde yaşamaya devam eder ne kadar saçmadır ya
sonra yok kardeşim ben neden öldüm
karakterlerin, kurt adamların ve vampirlerin varlığını saniyeler içinde kabullenmeleri. ulan ibneliğine bile sorarsınız matematik hocasına hocam bu yanlış değil mi falan diye. sen tut bin yıllık geyiği 0.8 sn de kabullen olacak iş mi şimdi bu. nerede kaldı sorgulayıcı, araştırıcı gençlik. yazık yazık hiç saygı kalmamış cık cık cık . büyüklerine yer bile vermiyorlar koca koca gençler. (olay farklı konulara kaymaya başladı susayım en iyisi.)
3-4 kişilik aileler şato gibi büyük evlere taşınırlar. Yahu gidin 3+1 sıcacık bir apartman dairesine taşının. nedir bu ormanın yanındaki büyük ev merakı.
dışarıda katil dolaşırken ayrılalım denmesi, katilin kaçırdığı kişiyi arama girişimleri, başrol oyuncularının sebepsiz bir şekilde her insana güvenmeleri, normalde bırak adim atmayi dışarıdan gorunce korktuğun ıssız yerlerde sevişen çift.
bildigin klişeleri yazdim. günümüz korku filmi piyasası bunlardan ibaret.