her an bişey olabilecekmiş gibi bakan, kesik kesik nefes alan ve akabinde belasını bulan tiptir. bellidir zaten başına bir şey geleceği çünkü laf aramızda yolludur biraz, aranır, ee arayan bulur belasını da mevlasını da...
filmde içinde saklambaç oynasan bitmesi 5 ay sürecek derecede büyük bi ev vardır, yaklaşık 200 oda, her oda da sevişen tipler. işte bu aranan arkadaşın partneri yoktur, halbuki bir iki işaret çakılır ona, anlasın da gitsin diye. ama arkadaş dangalaklığın sınırlarında olduğundan anlamaz işaretleri, gezinir de gezinir. sonunda da geberir.
aslında ilk işareti aldığında sevişen arkadaşlarını da uyarıp evden çıksalar herkes mutlu mesut yaşayacak ama salak işte ne yaparsınız.
bu tipe alternatif olarak bir de daha mantıklı, daha karizmatik olan bir tip olur. o da mutlaka; "hey dostum, bırak şunu, gidelim bu lanet yerden!" der.
belasını arayan;"adamım bu kadar korkak olmanın anlamı ne, ha?!" diye bir çıkış yapar. birkaç dakika sonra olanlar olur zaten. mantıklı ve karizma sahibi kişi bir şekilde kurtulur, belasını arayan da bulur. mantıklı olan filmin başrol oyuncusudur, ölmez genelde. kahraman olur.
Önce bodrumdan bir ses gelir,gruptan bir 'kahraman' ayrılır,
-nereye gidiyorsun,geri döööön !!!
-bir bakıp gelicem.
(o sırada benim aklımdan genellikle "ben olsam öyle yapmazdım" ifadesi geçer)
ve gecenin ilk kurbanı kahramanımız olur.
hatta önce öldü sanırsınız sonra diğer bela arayan tipler birer birer ölür ve yönetmen filmi şaşırtıcı sonla bitirmek için ölü sandığımız adam bir anda gözlerini açar, hemen yakınındaki kesici ve delici alete uzanır ,yavaş yavaş doğrullur, sinirler iyice gerilir, müzik hareketlenir ve beklenen hamle! başroldeki eleman kıvrak bir hareketle * korku unsurunun üzerine atlar, onu parçalar, mahveder, sonra sevgilisini de alır ve olay yerinden uzaklaşır.. öpüşme sahnesi ve mutlu son..
kesinlikle gezinen tiptir. o yer benim bu yer senin gezer. "ha, şurası da ne ilginçmiş,hemen gideyim oraya" şeklindeki bir yaklaşıma sahiptirler. seyirciye izlerken "gitme oraya allah'ın angutu" şeklinde tepki verdirtirler.
(bkz: lan oğlum gitme oraya)
(bkz: olacağı buydu)
(bkz: ama hakettin sen)
ondan biraz daha sonra teker teker ölecek olan arkadaslarının ''sakın oraya gitme'' lafına kulak asmayıp oraya giden ve bir daha geri dönmeyen tiptir. arkadaslarının biri hariç diğerleri de ona birazdan katılacaklardır. ona katılmayacak olan yani ölmeyecek olan elemanın ölmemesinin nedeni hem katili öldürmek hem de 2. filmin başrolü olmaktır.
her zaman ilk o ölür , genellikle silah taşırlar ve korku filmlerindeki hayalete veya canavara ateş ederler lakin işe yaramayacaktır , bu eylem bittikten sonra üzerlerine gelen canavar veya hayalete küfür ederler '' dostum senin sorunun ne'' veya
''ne bok yemeye burdasın ucube''... Sonra ellerine aldıkları sert bi cisimle ki bu fok balığı olabilir sopa olabilir taş tırnak makası olabilir canavara girişirler fakat son kaçınılmazdır ve o belalı adam artık kanlı bir cesettir.
Uyumak için yorganın altına girmişsin. Mutfaktan tıkırtılar...
şahsen ben ölsem kalkmam, o yorganın altından çıkmam kardeşim. Hem orda sei katil olsa napıcan? Napıcan ha napıcan? Bozma keyfini hiç. Yanına gelirse bakarsın napıcağına..
genellikle erkek sarisin, serseri, macera arayan bir tiptir . elalemin cekindigi durumlarla dalga gecer , ustune gider . filmde olen ilk kisi olmasi da kacinilmazdir .
house of wax filmindeki siyah kapşonlu arkadaştır.
Ormanda Kızlı erkekli kamp yapan bir grubun yanına, gizemli bir jeep yanaşır. Gecenin karanlığında, farlarını kamp alanına doğru tutar.
Çadırların önünde oturan gençler tedirginlik yaşar. Bu esnada tek başına cool şekilde takılan kapşonlu arkadaş ayağa kalkar Ve elindeki bira şişesini arabaya doğru sallar.
Tam farın üstüne gelir ve Sol far patlar.
işte bu arkadaş belayı hem kendisi hemde arkadaşları için bulmuştur. https://youtu.be/43wnrkgNzdU?si=A0Tf1Mr-XCh8vrKT