Güzel bir korku filmi/ romanı konusu olarak: sözlükteki fake nickinizin canlanıp kendi hayatını bedenini elde etmesi ve sizi öldürmekle tehdit etmesi olurdu.
artık tamamen klişelere teslim olmuş film türü. yıl içerisinde hollywood'un ürettiği binlerce korku filmlerinden ancak birkaç tanesi özgün ve korkutucu nitelik taşıyabiliyor. geri kalanlar pek bir şey vaadetmiyor. genelde mekanlar çöl, malikhane, metruk yerler gibi izole yerlerden seçiliyor. karakterler ise iyice klişeleşmiş. filmdeki tüm küçük çocukların mistik olması, grup halinde yolculuk yapan çiftlerden sadece çiftleşecek kadar olanının en sonda hayatta kalması kaçınılmazlardan.
korku filmi , acı biber gibidir. sevenler için önceden hissedeceği acıya karşı ağzı sulanmaktır. daha sonra ilk sahneleri ve o ilk acıyı itinayla hissetmek istersiniz. çünkü ilk sahne belki de sonu anlamakta ki en önemli ayrıntıdır.seyredersin!yavaş yavaş korkuyu hissedersin ve sonuç; iyi bir korku filmiyse gece uyuyamazsın. bu demektir ki iyi bir acı biber ise, o gece acıdan ölürsün.
(bkz: her güzel şeyin bir bedeli vardır)
(bkz: iz bırakanlar unutulmaz) *
gerilim filimleriyle karıştırılmaması gereken filim kategorisidir. korku filimlerinde genelde mantık aranmaz, saçma bir konu ve etrafında dönen olaylar neticesinde amaç seyircinin korkmasını sağlamaktır.
şöyle ki;
bir grup arkadaş yaz taili için bir adaya gider, adada enteresan olaylar dönmektedir, akaryakıt alınırken pompacı gençlere döner ve ; kuzeyde ki kamp bölgesine mi gidiyorsunuz diye sorar ?
gençler ; evet ihtiyar, sen de gelmek ister misin diye sorarlar.
ihtiyar ; oraya kampa en son 10 yıl önce gelenler oldu ve bir daha haber alınamadı der ve olay gelişir...
burda gençler ihtiyara dönüp "hacı anlat hele n'oldu, ne bitti " deseler ve ihtiyar olayları anlatsa gençler de geldikleri yönün aksi istikametinde kamp bölgesini terk edecekler. yok ille ölecekler amnskym.
bu gerizekalı gençler kamp bölgesine varırlar, biraları açarlar, sevişen olur, ağacın arkasında işeyen olur...
sonra ateş yakmak için odun toplamaya giden kız ( nedense odunları hep kızlar toplar ) karanlık çöktüğü halde hale geri dönmez. saatlerdir ortada kız yok bu ipnelerin aklı başına yeni gelir ve içlerinden biri " ya hacılar ryena gelmedi hala ne iş ya, ben bi bakayım " der ve karanlıkta ormanda hatun arar. mümkün değil bulamaz.
sabah olup kalktıklarında çadırlarının önünde ryena'nın ölü bedeniyle karşı karşıya gelirler. katil görevini yerine getirmiş, anladığım kadarıyla önce tecavüz de etmiştir. bir taşla iki kuş...
geriye kalan bu gerizekalı güruhun aklına polisi aramak hiç gelmez. ille kendileri halledecekler. içlerinden biri " ya arkadaşlar ben bi çay demliyeyim " der ve dere kenarına su doldurmaya gider. ulan az önce arkadaşın öldü, hiç mi kafan çalışmıyo, niye ayrılıyon gruptan ? yok ille ölecek...
ulan az önce bir arkadaşınız ölmüş, azcık yas tutun ne bileyim üç kulfallah bir elham okuyun, nerde. öldüğüyle kalır kız.
sonra bu gerizekalıları bir telaş alır hesapta, katili bulma sendromu yaşarlar ve aralarındaki en akkılı tarafından " hadiin ayrılıp da arayalım "der. sırayla da ölürler.
genellikle bol bol kanın döküldüğü, pekmezin aktığı, sessiz bir zamanda aniden maskeli bir adamın fırladığı, bıçağın, testerenin, silahın bol bol kullanıldığı, başrol oyuncusunun bir şekilde her zaman belalardan kurtulduğu, insanların korku duygularına hitap eden film.
amerikan filmlerinde direkt korkuturlar japon filmlerinde ise 'ohh bişey olmadı' derken sizi korkuturlar.
(bkz: gafil avlanmak)
ayrıca sevgilyle gidilmesi en makbul olan filmlerdir 'ay çok korktum!'ayağına bi güzel sarılırsınız.