ister itiraf deyin, ister gerçekleri söylüyor bu çocuk deyin. korkuyorum ondan izleyemiyorum işte. "korkmak" benim güzel vakit geçirmemi sağlayabilen bir duygu değil. zaten şu hayatta korkulcak o kadar çok şey varken korku filmi izlemek bana cazip gelmiyor. ki psikolojik yapım heran bozulmaya müsaitken, herşeyden kolayca etkilenebilir haldeyken korku filmi izleyip onun etkisinde kalmayı tercih etmiyorum. onun yerine açarım romantik bir dram filmi hüngür hüngür ağlarım hiçte çekinmem.
cok tutkulu takipçilerinden biri olarak artık izlemememin sebebi konu azlığıdır. Hepsi birbirine benzemektedir. Farklı ve kalitelisi günümüzde çok az bulunuyor.
ama benim için tektir. korku unsurundan kaçarken takılıp düşmek, tökezleye tökezleye kaçmak, kaçmak için binilen arabanın çalışmaması buna karşılık korku unsurunun çok hızlı yer değiştirebilmesi, aniden sik gibi bitivermesi, çok hızlı koşması.
o kurbanlar kaçamayınca boğuluyorum, içim daralıyor, öfkem tavan yapıyor. olmuyor korku filmleri olmuyor.