''bir şapkayı beğenince kafana çiviyle çakıyor musun?'' ve daha nicelerini içerisinde barındıran kitaptır. şeker gibi kitap bitmeseydi keşke. oku bak cidden söylüyorum.
Söyleyecek bi insan evladına bazen çok ihtiyacımız olan, yalnız hissettiğimizde bize iyi gelen cümle...
Keşke biri olsa, korktuğumda sarılıp korkma ben varım dese, ağlarken şşştt geçecek dese...
eğer bunu sevdiğinize söylüyorsanız, içinizde kendinize karşı sonsuz bir güven ve inançla söylersiniz. çünkü en uç noktada bile onu korumak için her şeyi yapacak, gerekirse kendinizi feda edeceksinizdir ve bunun için bir saniye bile düşünmeyeceksiniz. hal böyle olunca yani size bir şey olması önemini kaybetmiş onu korumak tek dert olmuş ise karşınızıda kimse duramaz.
eğer bunu sevdiğiniz adam söylüyorsa, muhtemelen yukarıda söylediklerimin farkındasınız ve korkmuyorsunuz. çünkü o burda, yanınızda.
genel itibari ile güzel bir kitap olmakla birlikte içinde -bana göre, bazı hataları barındırmaktadır. bazı teşbihler var ki, kitap misler gibi akarken, bu cümleyi buraya neden koydun be adamım dedirtebiliyor. öte yandan, karakterler.. ince düşünülmüş yazım şeklinin içinde gereksiz bir takım karakterler bulunmaktadır yalnız şu var, tüm o karakterlerin kitabın bitişinde bir yerlerde toplanması ve adı geçmesi film havasında.. hani unutulmamış, genelde romancılar bir kısmı dağıtır, öylece bırakır ve sona kitlenir, bu olmamış. sonunu hiç beğenmediğim o ayrı. yazım ve kelimelerin büyüsüne, kullanılış inceliğine katılıyorum, gayet şık.
--spoiler--
bakışların, cennetin eşiğinde sorulan bilmeceler gibiydi şebnem.
artık hayatimin normale dönmesi imkansız,
şebnem, sen saklanınca ağaçların içi boşaldı, kuşlar iskelete döndü, deniz pıhtılaştı, gökyüzü felç oldu, bulutlar kireç bağladı, asfaltlar eriyor, minareler yamuldu; istanbul, haşlanmış lahana gibi kendini saldı.
şebnem seni manyaklar gibi özledim, iç içe geçmiş kafeslerin ortasında gibiyim.
şebnem, adın dilimin ortasına yuva yapmış guguk kuşu gibi, ne zaman ağzımı açsam, uçuveriyor. hasretin gecenin mimarisi oldu, temelli, sütunları, kubbesi. seni sevmek, göğüs kafesimde bir gökdelen jeneratörü taşımakla aynı şey şebnem.
--spoiler-- *
Ve Tehlike.. Son sürat adrenalin, gözyaşı, kan, aşk ve sarsıcı bir son..
"Son sözlerimi söylememin vakti geçmek üzere. Şebnemin otel sabunu gibi küçük kulağına, sessizce "Seni seviyorum" derken, pırlanta yüzüğü parmağına takıyorum. Şebnem aşk coşkusu ve ölüm korkusuyla şoklanmış halde fısıldıyor: "Sevgilim bu adamlar bizi öldürecek!".. Son sözlerime şerh düşüyorum: Korkma ben varım!"