korkarım ki daha çok dert açıcam ben başıma.kolum çıktı en son maçta.ve cumartesi günü yine bir maçım var.duramıyorum tehlikeli işlerle uğraşmadan.sanki böyle tamamlıyorum kendimi.sanki böyle daha az hissediyorum gibi her şeyi.en son motorsikletimi parçaladığımdan beri deli olduğumu ben de kabullendim.işin kötüsü korkmuyorum hiç bir şeyden, bir adem oğluna bu kadar cesaret çok fazla.
ama nereye kadar böyle gider? biri bana dur demeli diyeceğim ama diyenler çok oldu, durmadım.beni bir bakışıyla bile durdurabilecek kişi çıkıp gelmeli artık 180km öteden çok geç olmadan.
gençliğimi kimse bilmez,
sakallarımdan çocuk kokusu,
ağzımdan ay ışığı fışkırır benim.
ceketimi yağmurlara astığımdan beri
tehlikeli şiir okur,
dünyaya sataşırım ben..
işte bu müthiş şiirle parçaya giren bir ahmet kaya parçasıdır.
ahmet kaya nın her dinlediğimde beni ağlatan, beni derin hayallere götüren şarkısıdır. sorulur karanlık sebebim, vurulur mülteci bedenim, korkarım dönmez yüreğim, korkarım güzelim korkarım diyor ahmet kaya. ahmet kaya nın yaptığı şarkılar içerisinde en güzelidir ayrıca. şarkının sözlerine dikkat ederseniz çok şey anlatmak istiyor o sözler, çok şey.
en çok kendimden korkarım.
zihnimde beliren anlık görüntülerin aynı gün içinde tak diye olmasından korkarım. gök gürültüsünden, şimşekten falan değil de çok sessizlikten korkarım; bir fırtına habercisi olduğu için. aklımın bana oyunlarından, olmayanı olmuş, olmuşu olmayan gibi göstermesinden korkarım. içimde konuştuklarımı dışarıdan duymalarından korkarım. yastığa kafamı koyduğumda, hiç uyanmamaktan korkarım mutlulukla karışık. beni bilmelerinden korkarım, beni öğrenmelerinden. bana "bana özel" bir şey bırakmamalarından. kendimden korkarım. geçelim, demiştim bunu.