1. eğer bir erkek kızın kolundan tutup götürüyorsa, ona karşı hisleri var demektir.esas oğlan kolundan tutup sürüklediği kıza aşık olur, bu hiç şaşmaz *
2. üzülünce soju * içilir, ve mutlaka içen kişi birinin sırtında eve götürülür.
3. esas oğlan daima bağırarak ve kızı aşağılayarak konuşur *
4. iki kişi buluştuğu zaman ilk önce yemek yemeğe gidilir, düşman bile olsalar o yemek mutlaka yenecek *
5. çifti ayırmaya çalışan bir adet sosyete anne, veya eski girl/boyfriend bulunur *
6. aile içinde veya çevresinde, ermiş ve her şeye vakıf bir kişi olur. bir nevi akıl hocalığı yapar *
7. esas kız çoğunlukla aptal, kezban, saf, fakir ve görgüsüz olur. kıza nazaran erkekler hep janti, yakışıklı, zeki ve zengindir *
şu ana kadar gözlemlediğim klişeler bunlar, zamanla gözden kaçırdığım klişeleri ekleyeceğim. tüm bu klişelere rağmen, k-dramalar izlenmesi en keyif veren yapımlardır. klişe bir senaryoyu bile deli gibi izlettiren koreli senarist ve yönetmenler ayakta alkışlanası, zeki adamlar vesellam. türk yapımcılar azıcık onlardan ders alıp, töre yenge odaklı diziler çekmekten keşke vazgeçseler.
en çok da romantik/komedi kategorisindeki klişeler evlere şenliktir.
1. iki kişinin kontrat ilişkisi yaşaması.
2. birbirine zıt insanların nefretten doğan aşkı.
3. esas kızın sakar ve şapşal, esas oğlanın soğuk ve titiz olması.
4. aynı çatı altında * yaşamak zorunda kalıp, zamanla aşık olmaları.
5. zengin piçinin, kızın aşkı ile efendi erkeğe dönüşmesi.
6. cinselliğin öpüşmekten öteye gidememesi. oğlan zorla kızın dudağına yapışır, kız (yerine göre) direnir veya hareketsiz kalır. kamera etraflarında döner.
7. gençlik dizilerinde öpüşmek yerine, dudak dudağa değdirip öylece kalmak vardır * koredeki 10-16 yaş arası izleyiciler için öpüşmeyi çabuk bitirir hatta hiç öpüşme sahneleri koymazlar.
8. gençlik dizilerinin vazgeçilmezi olan, 2-3 kişilik gereksiz ama önemli olayların kahramanları olan arkadaş grupları bulunur. ayrıca esas karakterler arasında köprü kurup aracılık yapar laf taşırlar.
9. esas oğlan esas kızı mutlaka bir kere olsa bile sırtında taşır.
amerika'ya gideceğim her şey güzel olacak.
bu hastalığın tedavi edilmesi amerikaya gitmek gerek.
o çocuk x holding'in varisi sense sıradan bir korelisin!
Esas kızın çok güzel olduğu halde kendini çirkin diye tanımlaması.
Böylece gençlere 'en çirkininiz bile bu kadar güzel olmak zorunda' düşüncesi empoze edilir ve sonuç, korede estetik piyasası uçar.
