sanıldığı kadar kolay değildir. az da olsa zeka gerektirir.
farz ı misal, edebiyatçı sınavda: "dram çeşitlerini yazınız" demişse, dram mı ram okuyup, telefondan arama motorunda geçirilen bi 30 saniye sonunda kağıda: "üç çeşidi vardır: sd ram, rd ram ve ddr ram" yazmamak lazım gelir.
hani en azından birbirine bakan ve aynı ifadeyi kağıdına geçiren 34 öğrencinin bir tanesinin "lan hoca dram demiş bunlar ram çeşitleri" diyebilmesi şarttır.
üniversitedeki ezberci hocaların, nerden sorsam da bilmese bunlar? namım yürüsün, ohh çanla geçiriyim de elimi eteğimi öpsün ukala dümbelekleri, zihniyetine istinaden. toplu kopya çekim teşkilatı özenle kurulur. her sınav öncesi bir adam görevlendirilir ve cep telefonuyla kopya çekilip, sorunlu derslerden ancak bu şekilde geçilir.
edit büdüt: o kadar zamandan sonra isterse 10 tane araştırma görevlisi koysunlar zehir gibi o kopya bi güzel çekilir ve üniversite bitirme kaygısı adamı sonunda arsız da eder.
beceremeyen yapmamış oluyor zaten dediğim eylem.
kopya çekmek bir başlık ise
kopya çekmeye çalışmak
ya da kopya çekmeye çalışırken yakalanmak da bir başlıktır. kıpss.
her sınavda 3 gözetmen + 1 hoca dururken sen kopya çekebileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun canım kardeşim. ha buna yeltenirsen sonucuna da katlanırsın. geçen dönem 5 kişi 1 sene uzaklaştırma aldı 1 soruda kopya çektiler diye. düşün artık.