kopya çekerkenki anılar

entry18 galeri0
    1.
  1. en zevkli ve en heyecanlı anılardandır. en heyecanlı olanı da sadece sınavlardan önce kur yaptığın çalışkan, inek bir o kadar da çirkin sınıfın kızıyla kağıt değiştirmedir. sanırım kopya çeke çeke bugünlere geldim; teşekkürler çalışkan çirkin kız.*
    1 ...
  2. 2.
  3. sosyla politika vizesinde önümdeki kız, yanındaki çocuk, onun önündeki ve yanındaki, yanımdaki kızın yaşadığı anılardır. önümdeki kızın yanındaki cocuk gayet güzel hazırlamış kopyaları, koymuş ceplerine ve gelmiş sınava. sınav başladı çocuk önce bi sorulara baktı ve arkadaşlarına durum bildirdi. ardından cebindeki kopyaya saldırdı. asistan kız yanımdan geçerken çocuğun cebine birşey koyduğunu gördü ve hemen cebinde ne var diye çıkıştı çocuğa. bende aha çocuk yakalandı diye sevinirken cep telefonum var cevabını verdi. beklentilerim suya düştü tabi. asistan kapat ve masanın üzerine koy dedi ve çocuk artistik havalarla dokunmatik ekranlı cep telefonunu çıkartarak önce telefonunu kapattı ardından bataryasını çıkartıp masaya sertçe vurdu. birde görseniz sanki haklıymış gibi havalanmalar falan. işte o an sınav gözetmenlerine bütün kopya çekenleri ispiyonlayasım geldi, geldi de gelmesine bizim öğrencilik kitabında böyle yazmıyor tabi. iç çekip sınava devam ettim. sınav sonunda 4 soruluk vizenin 2 sorusunu doğru düzgün yapıp, çocuğunda sınav kağıdını vermek üzereyken arkalı önlü ful dolu olan kağıdını gördüğümde tekrar bir iç çektim. ne salakmışım ki etrafımda görebildiğim 5 kişi kopya çekerken sınava mal gibi gelmişim. artık sınavlarıma daha fazla çalışıp ya da kendi kopya çekerkenki anılarımı oluşturma girişimlerine başvuracağım.
    0 ...
  4. 3.
  5. günlerden bir gün nadide okulumuzun nadide fakültesinde a-1 amfisinde sınav olmaktadır. hava göt kesen derecede soğuk fakat sınav endişesiyle götümüzün donduğundan haberimiz yok. neredeyse işeyeceğiz birbirimizin götlerine bilirsiniz işte bursanın havasını anlattırmayın lan.

    oturmuşum ortada bi yerde. hiç bir sınava kopyasız gitmem, asla. prensip edindim altı yılda çekmesem bile illa cebimde duracak. o benim emniyet pimim, can yeleğim her bi şeyim. liseden beri gelen kopya deneyimiyle soğuk kanlılık tam gaz.

    hoca "sen" dedi. ben "ben" dedim.
    "montunu alabilirmiyim" dedi
    "gerekçesini söylerseniz elbette ki" dedim

    arkadaş kadın montu didik didik etti bi sikim bulamadı.
    "nasıl" dedim
    gülerek "çok temiz" dedi. ah dedim pantolonu istemez heralde.
    neyse üşüdüğümü söyledim ve montu geri aldım kopyanın da 7 sülalesine kaydım. ne de olsa "çok temizdim". sevgilerimle
    0 ...
  6. 4.
  7. 10 dakika geç girilen vizenin çoktan seçmeli olduğunu görme; üç farklı kaynaktan yanıtları alma ve sağlama yapma; beş dakika içinde her şeyi bitirme; sınavdan çıkarken birinci kaynağın kulağına "şu sorunun yanıtı şu" diye fısıldama; herkesten önce bitirme; bunların toplam 7 dakika sürmesi.

    tam puan aldığımı söylememe gerek var mı?
    0 ...
  8. 5.
  9. hiç unutmuyorum, lisede matematik dersinde bir kopya çekmişliğim vardır. benim için sıradan bir sınavdı. kopyayı boş bir kağıda yaz, sınav kağıdının altına koy ve güzelce sınavı bitir. ama yanımdaki arkadaş hayatında hiç kopya çekmemiş. ve matematik derside inanılmaz derecede berbat. baktım bu arkadaşımın kağıdı bomboş. oflayıp poflayıp duruyor. benim sınav çoktan bitmişti bile. şöyle göz göze geldik ve hemen kağıdı bunun eline sıkıştırıverdim. bu bir afalladı, kızardı filan. eli ayağına dolaştı tam anlamıyla. dedim kalpten gidecek herhalde. ama bir süre sonra heyecanını attı ve kağıdı aynen geçirdi.

    buraya kadar güzeldi her şey. lakin sınav sonucu açıklandıktan sonra o kadarda güzel olmadı vaziyet. ikimizde 77 almışız. ben cevapların hepsini geçirmemiştim kağıda. 60-70 arası yetiyordu bana. ama benim akıllı arkadaşım nasıl denk getirdiyse benim geçirdiğim cevapların aynısını geçirmiş ve ikimizinde sınavları aynı cevaplar ve hatalar sebebiyle iptal edildi. kopyada hata olmasıda ayrı bir komediydi zaten. o gün bugündür kimseye kopya vermiyorum.
    0 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. Sınavda dağıtılan imza kağıdına cevaplar yazılır ve arkadaki arkadaşa uzatılır. Teşekkür etmesi gereken arkadaş o anda tırsarak bütün cevapları siler ve okuldan atılacağıma dersten kalırım diyerek sınavı bırakıp gider.**
    0 ...
  13. 8.
  14. yanımda oturan kız tam bir kopya delisiydi. bir gün yine sınav vakti, defterin arasından a5 boyutu kağıtlara yazdığı kopyaları çıkardı. eteğini de hiç kısaltmayan bir kızdı. o yüzden diz kapaklarının altına kadar uzanan eteğinin arasına koydu kopyaları. öğretmen arkaya gidince bacaklarını açıp, ne varsa yazıyordu. yaklaşınca da kapatıyordu. bu yöntemi halen yiyen öğretmen var mı bilmiyorum ama zamanında bizim çok işimize yaradı.

    kendi kağıdını doldurduktan sonra bana da yardımcı oldu, sağolsun. neyse sınav bitti, öğretmen kağıtları topluyor. kızın bir anlık dalgınlığına geldi ve ayağa kalktı. tabii eteğinin arasındaki kopyalar da yere. bir hışımla o kağıtların üzerine basıp, masanın altına iktirdim de, öğretmen görmedi. yoksa ikimizin de sınavı iptal olurdu sanırım. iyi yırtmıştık.
    0 ...
  15. 9.
  16. böyle bir helecan falan... aslında bi bokum değil yani.
    0 ...
  17. 10.
  18. lise2'deyiz, kimya sınavı. o zaman sınav salonunda yapılıyor sınavlar. 2 kişilik sıralara tek tek oturuyorsun, benim de kimyam iyi, arkadaşlar arkama dizildiler. işte sorularda yok yok, çözünürlük, asit baz, denge, gazlar fln fln. neyse soruları çözdüm bitirdim, arkamdaki arkadaş da benden bakıyor, onun arkasındaki ondan 8 kişi tamamen benim kağıdımı geçirmiş. yalnız bir çözünürlük sorusunda işlem hatası yapıp 105:7=35 yazmışım, e biri de işlem hatası var dememiş. neyse sınavlar okundu, 8 kişi 96 aldık e tabii aynı soruda işlem hatası yapınca 8 kişi sınav iptal oldu, beni de sınava arkadaşlardan ayrı bir sınıfta soktular.*
    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
    0 ...
  19. 11.
  20. sıranın altında ders notları duruyor ve ben bir soruyu yapamadım aslında kopyayı önceden planlamamıştım ama tam ifadesiyle şeytan dürttü işte... elimi hafiften sıranın altına soktum ve başladım notları sayfa sayfa taramaya derken soruyla alakalı konuyu buldum ve okudum kafamı kaldırdığımda sınav kağıdımın üstünde bir el vardı. bir an anlam veredim allahım dedim bu el ne kadar güzel evet bu benim asistana aşık olduğum andı...
    0 ...
  21. 12.
  22. Kağıt değiştirirken, müdür yardımcısı geldiği anda, iki kağıtta arkadaşımın önünde kalmıştı yanlışlıkla. Gerisini tahmin edersiniz.
    0 ...
  23. 13.
  24. orta 2 deyim. matematik sınavı. geometri aslında ama o zamanlar geometri de matematiğin içinde işleniyodu. neyse. konu da çokgenlerde alan çevre falan bide prizmalarda alan hacim falan. ben tüm çokgenlerin alanlarının çevrelerinin, prizmaların hacimlerinin alanlarının formüllerini yazmışım. ama bi sürü çokgen ve prizma olduğu için kopya kağıdı a4 kağıdının yarısı kadar. ama toyum o sıralar lan hemen taşak geçmeyin. neyse. ben ulan nasıl çeksem kopyayı diye düşünüyom ama. neyse sınav başladı ben kopya kağıdını sınav kağıdının altına koymak gibi bi andavallık yaptım. ulan kopya kağıdı dediğin ufak bişey olur. benimki sınav kağıdının yarısı kadar falan amk. neyse sınav başladı. aslında mucizevi bir şekilde yakalanmayabilirdim ama hocanın da tek tek dolaşarak milletin kağıdına bakıp yanlışları uyarası tuttu. ben de yanımdakine gelene kadar farketmemişim. bi geldi bu benim başıma kağıdıma baktı. formülün birini düzeltti bak yavrum o taban çarpı yükseklik bölü 2 değil alt taban artı üst taban... bikbikbik bilmemne hatırlamıyom şimdi. sonra kağıdın arkasını çevirmeye kalktı. kağıdı çevirmek için kaldırsa altında benim hayvani boyutlarda olan kağıdımla yüzleşicek. allaam beni nasıl ter bastı ama. kolumu sınav kağıdının üstüne koydum resmen çevirttirmiyom hocaya kağıdı. baya kağıdın başında mücadele veriyoz. sonra tabi kadın anladı bişey olduğunu oğlum kaldır kolunu dedi. ben elimi kağıdı altına attım diğer elim kağıdın üstünde hala. elimi kağıdın altına atıp kopya kağıdını tutunca üstteki kolumu serbest bıraktım hoca kağıdı tam çevirirken zırt diye alttaki kopyayı çekip aldım sıranın altına attım. bi an muzaffer oldum sandım ama tabi bu hayvani hareketimi farkeden hoca "ver oğlum onu" dedi. ben de "neyi hocam" dedim. o elindeki kopyayı gördüm öyle kopya mı olur oğlum eşşek kadar dedi bide. sonuç. sınava devam ettirdi ama 20 mi ne almıştım.

    lan ne kadar uzun sürdü anlatması amk.
    0 ...
  25. 14.
  26. pınar bacaklarına yazmış bütün förmülleri. ulen bu karı milleti ne uyanık . erkek hocanın dersinde yazmış bacaklara förmülleri. tolga ibneside formüle bakacam diye eteği sıyırmış . e be hayvaant kız striptiz mi yapıyor. pınarın donu görününce voillaaaa .
    0 ...
  27. 15.
  28. arkadaşımın bi tanesi a-4 ile kopya çekerken sert bi hacamıza yakalanıp kopya çektiği kağıdı yedirmesi idi.
    0 ...
  29. 16.
  30. kaderin cilvesi midir nedir bilinmez (#9867410) yi yazdıktan sonra ikinci dönemde sosyal politika 2'nin vizesinde acaip bi kopya çektim arkadaş saolsun. *
    peşinen edit: 68 aldım amk 100 beklediğim sınavdan.
    0 ...
  31. 17.
  32. seneler sonra hala güldürebilen anılardandır. seneyi hatırlamam, hesaplayamayacağım da şimdi, ortaokulda tarih sınavındayız.
    cevap kilit bir yer ile ilgili, arkadaş uzaktan sessizce dudak hareketleri ile söylemeye çalışıyor ama yok ben mala bağlamış durumdayım, anlamıyorum. yeter ulan diyen arkadaş artık söverek jest ve mimiklerle anlatmaya başladı. ceketinin göğüs kısmını açıp kapatarak bana kopyanın tillahını vermiş oldu. hormonların tavan yaptığı ergenlik dönemindesin bunu anlamayacaksın da neyi anlayacaksın mary jane, gayet tabi hemen yapıştırıyorum cevabı hınzır bir gülüşle, dilin dışarı çıkmasına engel olamayarak; çinçin! sınav biter arkadaş koşar adam yanıma gelir ve 'salak mısın 357 kere çin diyorum sana bir türlü anlayamadın' der. evet bildiğimiz 1 milyar nüfuslu koskoca ülke aklıma gelmesin, tutti frutti gelsin *
    0 ...
  33. 18.
  34. 12.sınıftaki toplu kopya çekişimizi anlatayım.

    12 olduğumuz ve üniversite sınavına hazırlandığımızdan dolayı sınavda çıkmayacak derslere (almanca, trafik, çağdaş türk dünya tarihi vs) pek ağırlık verilmez ve direkt sınav kağıdını 1 2 hafta önceden verirler, cevaplarını bulun sınavda yapın derlerdi.

    bir gün almanca sınavı öncesi, kimse cevapları ezberlememiş, herkes harıl harıl ezber yapmaya çalışıyor. aklıma dahiyane bir fikir geldi. cevap anahtarını tahtaya harika bir şekilde yazabiliriz ve hoca anlamaz. taktik ise şu: malum eşit ağırlık sınıfıyız ve edebiyat ile içli dışlıyız. cevap anahtarını tahtaya, her birinin baş harfi bir cevap olacak şekilde şair/yazarların adını yazmaya başladık.

    1- "a"hmet hamdi tanpınar
    2- "c"emal süreya
    3-"b"ehcet necatigil
    4-"d"ursun akçam

    vs vs gidiyor. ama asla baş harfler bu şekilde belirgin değil. hoca çakmasın diye 30 35 isim yazıyoruz. sınav 20 soru ise, ilk 20 tanesi cevap anahtarını veren bu şekil ile devam ediyor, 21. kişi baş harfi cevap olamayacak bir kişi seçiliyor, "t"ahsin yücel mesela.

    bu şekilde ne ekmeğini yedik bunun, kaç sınav bu şekilde kopya çektik, bu ne diye soran hocalara da, her gün farklı kişileri yazıp onlar hakkında bildiklerimizi anlatıyoruz diye ufak beyaz yalanlar söylüyorduk.

    yine olsa yine yaparız tabi ki *

    zil çalana kadar teneffüs boyunca bunu hocalara yakalanmadan yapmaya çalışmak tam bir aksiyondu, yine de burunda tütüyor be!
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük