Ben de bir köprü altı çocuğu tanıyorum. Çok mutluydu. Sabahları okula gidiyordu. Okulda da mutluydu ama, gerçek evi köprü altına geldiğinde yüzünde gülücükler açıyordu.
Nasıl açmasın ki ? Dünyanın en güzel boğazına karşı yaşamak, sıcacık odadan boğazın güzelliğini seyretmek. Özel okuldaki arkadaşları sorunca "köprü altında yaşıyorum" derdi. 2. köprünün altındaki yalı dairesindeki kendine özel odasını düşünürken.
çocuk; anneye babaya anlamsızca sinirlenir.ben bundan sonra burada yaşayacağım diyerek yeni yıkanmış ellerinden birinin işaret parmağıyla gösterir köprünün altını...*en fazla 1 gün dayanabilir bu duruma zira ne parası vardır elinde ne de yemeği...kuyruğunu sıkıştırıp geri dönmek zorunda kalır.hayat öyle kolay değildir ve yine hayat şımarıklık için birkaç beden büyüktür.
evden kaçan ya da evden atılan, gidecek yeri olmadığı için, çok zor koşullarda hayatta kalmaya çalışan, köprü altlarına kendisine mesken edinmiş, en kısa zamanda devletin sahiplenmesi gereken, kötü alışkanlıkların kıskacındaki çocuklardır.
(bkz: sezercik kopru alti cocugu)