- köpekler gibi seviyorum kız seni ! (hart)
+ oohaa ohhaa ! anladık köpekler gibi sevdiğini de ısırmana gerek yoktu.
- pardon kaptırmışım.
+ tamam neyse git terliklerimi getir şimdi.
- hhaav hhaavv !!!
sonunda köpek muamelesi görmektir. yaranılmaz. tırmalayacak bir kedi ararlar ve onun tüylerini okşarlar. o köpeği çok ararlar da, o bir barınaktadır artık.
"çok uzun yoldan gelmişti.uzun bir ömrü yollarda bırakarak değerli. bir düşü yarım bırakarak. sarılamadığı adamı ne çok sevmişti seviyordu da. yanlış zamandı belki yanlış mekan. ama doğru insan diyordu içinden bir ses. doğru insan bunca yıl yalan bir adamı sevmiş olamazdı. düşlerine kimi almıştı.
yol bitmek bilmedi. 3 sigara içti ama asla başlamadı.
evine geldi misafir sesleri. ve o küçük terier deli oldu kızı görünce iki ayak üstüne çıkmalar sevinç çığlıkları. sarıldılar. kız ağlamamak için kendini tuttu. bu nasıl şeydi. sevdiği adam bile bu kadar ince değildi. kendine ait olmayan bir köpek bile onun gelişine sevinmişti. demek özlemişti onu o 4-5 günde.
köpekler sadıktı ve o adam bir köpek kadar bile olamamıştı.
o şehirde o adamın gözünün içine bakarak asla ağlamadım ya dedi kendi kendine gülümsedi.
ama o küçük güzel köpek ağlatmıştı küçük kızı kanata kanata.
ikisi de köpek gibi seviyorlardı biri insan diğeri sadece ufak bir terier.
evvela bir köpek nasıl sever onu irdelemeli. şöyle ki köpek hayvanı öncelikle kokuna alışacak, daha sonra ise gözle görülmeyeninden bir güvenlik çizgisi çizecek etrafına ve senin hareketlerini gözleyecek. alıştıkça ağır ağır senden tehlike gelmeyeceğine ikna olmaya başlayacak ve o zahiri çizgiyi giderek genişletecek en nihayetinde tümden kaldıracak. işte o zaman seni kabul etmiş olacak, daha sonra ona dokunmana, izin verecek. ancak asla seni sahibine tercih etmeyecek, çünkü köpekler asla unutmazlar. böyle bir sevmek olsa gerek.