türkçe'deki anlam yapısının ingilizce'de de aynı olduğunu düşünen kişilerin yaptıkları çevirilerdir.
hamidiye a.ş.'nin bardak sularının karton kasaları üzerindeki türkçe slogan ve ingilizcesinin örneği çok muhteşemdir.
türkçe slogan: "hamidiye denince herkes susar"
türkçemizdeki eşseslilik zenginliği sayesinde çok güzel anlam bulan bir ifadedir. hem "susuzluk, susamak" anlamında "susar", hem de "sesini keser, konuşmaz" anlamında "susar".
buraya kadar herşey çok güzel. fakat değerli bir abimiz bunu ingilizceye de çevireyim, bilgili görünelim deyince olanlar olmuş.
ingilizce slogan: "hearing hamidiye, makes you thirsty" e şimdi yani aynı eşsesliliğin "thirsty" kelimesinde olmadığını bi zahmet öğrenmez mi insan? bi amerikalı, bi ingiliz bu sloganı görse "ulan ne katıyolar bu suya, içtikçe susatıyo heralde" diye düşünmez mi?
birileri uyarmış heralde, artık web sitelerinin ingilizce versiyonunda "the expression of nature" yazmışlar.
Komikliklerin ve esprilerin belirli bir jenerasyonla sınırlı olması gerektiğini düşünen çokbilmişleri göstermiştir.
Japonlar bile gülmektedir böyle yanlışlara. Gazeteden alıntıdır:
"Mevlânâ'nın sözünün yanlış tercümesi Japonları güldürüyor
Beton şerit üzerine yazılan Japonca ibarede "Olan şeyi gibi olmakla ya da olmak için olduğu gibi olan şeyi olunuz." yazıyor.
Mevlânâ'nın 800. doğum yıldönümünü kutlayan Türkiye, ilginç bir tercüme hatası yüzünden Japonların diline düştü.
Her şey 3 yıl önce Mevlânâ Kültür Merkezi'nin açık sema alanını çevreleyen beton şerit üzerine, 11 değişik dilde "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" sözünün yazılmasıyla başladı.
Zaman Gazetesi'nde Ekrem Aytaş imzasıyla yayınlanan habere göre Mevlânâ'nın bu ünlü sözü Japoncaya çevrilirken, ortaya garip bir ifade çıktı.
"Olan şeyi gibi olmakla aynı zamanda ya da olmak için olduğu gibi olan şeyi olunuz" cümlesini gören Japonlar, internet sitelerinde yanlış tercümeyle dalga geçiyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Ercan Uslu, sorumluluğun Japonya Büyükelçiliği ile yapımcı firmaya ait olduğunu belirtiyor.
Kültür Merkezi yapılırken bütün büyükelçiliklerle irtibata geçtiklerini anlatan Uslu, "14 Eylül 2004 tarihinde Japon Büyükelçiliği'nden de yazı geldi. Yapımcı firma bu yazıyı beton şerit üzerine yerleştirdi. Şimdi Japonya'dan gelecek cevaba göre yazıyı düzelteceğiz." diyor."