gay bir yazardır. bir gay yazardır. yazar bir gaydir. hatta yazardır bir gay.
kendisi, yazdığı yazılarla adeta böyle bir tanım yapılmasını istemektedir. zannımca. tabi çıkıp da: "hayır yok öyle bişey" diyebilir. tamamen yanlış algılamış olabilirim. mümkün. sizi herkes anlayamaz değil mi efenim? seviye meselesi. haklısınız.
ahmet yildiz olmedi'nin altın çağında çok yazıldı çizildi, ve bittabi (çok kullanıyorum bu kelimeyi de) konuşuldu muadil konular. üzerine eklenecek aslında hiçbişey yok. ancak o dönemde.. yani o nadide(!) yazarımızın hit olduğu dönemde ben sözlükte yazmıyordum. kendisinin hikayesini yine çok nadide(!) köşe yazarımız ayşe arman'dan okumuştum. yorum yapmamıştım. beyfendinin tarzı da maşallah.. bana çok daha başka geldi. belki ünlü trollümüz geri dönmüştür. stil değiştirmiştir. bak o da olabilir. yine de ben söyliim içimde kalanı.
ilk başta söylenmesi gereken.. ya da pardon.. söylemem gereken şu: her yazısında kendi cinsiyetini belli eden ve cinsiyet üzerinden prim yapmaya çalışan yazara (kadın olsun erkek olsun) ne kadar karşıysam, gayliğini, biseksüelliğini, aseksüelliğini kullanarak kendince kitlelere mesaj vermeye çalışan ve türkiye'de oldukça büyük bir kesimi temsil ettiğini sanan insanlara da o kadar karşıyımdır.
en son ve en güzel örnek ekşi de ortaya çıkmıştır. birkaç gün önce, benim bildiğim üçüncü ya da dördüncü gay çift hollanda'da evlendi. allah mesut etsin. nicklerini bildiğimden, oturdum yazılarına baktım. tespitimi yaptım. ikisinin de binlerce entrysinin arasında cinsel tercihlerini görebileceğiniz bir ya da iki örnek ya vardır ya yoktur. onları da dikkatli okursanız. onun dışında bu çift belli ki sözlüğe yazmak için gelmişlerdir, mahalle kavgalarına taş çıkartan nitelikte hitap yazıları meydana getirmek için değil.
öte yandan, geliyoruz koolcat namlı yazarımızın ürünlerine şöyle bir göz gezdiriyoruz. yedinci nesil. toplam entry 44.
ve bunlar sadece 44 tane entrydeki sonuçlar azizim. belirtmek lazım.
ben... bir bayan yazar.. birkaç ay önce sözlükte murat dalkılıç çok yakışıklı dedim.. üstüme yürüdünüz. bir başka bayan arkadaşım flormar true color oje serisi ile ilgili bişi dedi, "ilgi çekmeye çalışıyosun" dediniz. bir başkası erkek arkadaşıyla ilgili yaşadıklarını anlattı "bayan olduğunu belli etmenin yolları" diye bakınız verdiniz. bir başkası yalnızım dedi "aman kıyamam özel mesaj kutun alev alev oldu mu cicim?" diye sordunuz.
şimdi ben size soruyorum.. bu adam, hepimizin anlayabileceği bir şekilde.. gay olduğunu belli ediyor. yani cinsiyetini. di mi? acaba neden kendisi sırf bu yüzden delikanlı yazar oluyor? helal olsun deniyor? hissettiklerini korkmadan yazmış oluyor? biz yazıyoruz kaşar oluyoruz. kendisi neden rokfor peyniri anacım? nedir bundaki mantık?
--spoiler--
ayakkabı numarası ile hiçbir alakası yoktur bu işlerin. Hatta hiçbir şey ile bağdaşmaz penis boyu. Ne boyla ne el büyüklüğü ile... 1.60'lık bir adamdan 20cm penis çıkar, şok olduğunuzla kalırsınız. Demedi demeyin. Bir de tersi de aynen: 1.85'lik bir adamdan 12 cm incecik bir penis çıkar yine hüsrana uğrarsınız.
--spoiler--
şu yazıyı ben yazsam sözlüğümüzün nice yiğitleri beni taşa tutar. hatta suratıma ugg fırlatırlar. denk gelir mi gelmez mi bilmiyorum. ama i am a gay felsefesiyle sözlüğümüze giriş yapan bir insan yazında normal oluyo öyle mi? hatta gözlerim yaşardı yazarı oluyor. helal olsun ustası oluyor. peki.
spoiler ister misiniz peki bir kaşık daha?... belki istersiniz... verelim:
"izmirli kızların adı vardır aslında ama; izmir'de kısacık bir süreliğine bulunmuş olan bir kişi bile bunun yalan olduğunu kavrayabilir hemen. Ortalığın güzel kız kaynadığı filan yoktur. Göz var, nizam var."
not: göz var "izan" var güzel kardeşim. yani normalde var. sende var mı bilmiyorum.
"Johnny Depp nedir ayrıca hakkaten ya? Adam sürekli aynı rolü oynadı bir ara. Mimiklerinden bile tanıyordum. iStediği kadar makyaj yapsınlar. Sıkıcı, hiç de yakışıklı olmayan bir birey. Dünyada bu kadar erkek varken buna yakışıklı diyeni de anlamam zaten. Bir de Tom Cruise vardır böyle. 160'lık boyuyla herkes tarafından yakışıklı olduğu iddia edilir. Kızlar bayılır, erkekler kıskanır filan. Ne oluyor ulan? Sipsi suratlı herifin teki işte."
not: gözden izandan bahsedelim.. sonra ne johnny depp i beğenelim ne de tom cruise u... sipsi suratlı.. evet.
"kimse durup dururken etrafı süzüp erkek kesmez. Gay değilsen tabii... Birinin kendinden daha yakışıklı olduğunu düşünüp, kendini onun yanında eksik hissetmeye başladığın an gay olmaya başladığın andır sözlük."
not: muhteşem bir tespit. alkışlanacak bir genelleme... gay olmaya başladığın ana dikkat et sözlük. şaşırma. korkma.
"kendimden yola çıkarak kesinlikle doğrulayabileceğim tespit."
"Aramızda çok gay var! Tahmininizden çok çok çok daha fazla."
not: çok da mütevaziyiz. bak hocam aramızda çok gay var ha! ünlem de koydum. çok çok çok daha fazla. tehlikenin farkında mısın? aynaya baktın mı misal??? bak üç tane soru işareti koydum. git bak.
"karşıdaki kişinin hediyeyi geri alıp götüne sokması ile olay daha da inanılmaz ve edepsiz hale getirilebilirdir."
bu entrye esasen yorum bile yapılmaz. gerek yok. mesaj belli.
ha bi de.. son bişey:
--spoiler--
Kendilerine giren çıkan yoktur ki anlamıyorum neden normal bir insan bir gayden rahatsız olur.
--spoiler--
şimdi kalkıp da burada seri bir şekilde "olm sana giren çıkanı bilemem ama şöyledir de böyledir.. hede hödö" şeklinde yazarımıza yüklenmek, sadece onun seviyesine inmek manasına gelir. yapmıcam. ilk etapta aklımdan geçti. doğrudur. neticede ben basit bir insanım. ama düşündükçe normale dönebiliyorum. bişey demicem.
ama sen güzel kardeşim... sen kalkıp benim eşcinselden rahatsız olan babama, eşcinsellerle arkadaşlık kurmayı tercih etmeyen erkek kardeşime, eşcinselliğe olumsuz bakan kız kardeşime giren çıkan hakkında yorum yapamazsın. yaparsan hadsızsin. özellikle bu kadar götlü, boyutlu, taşşş gibi erkekli cinsel temalar, motifler üzerine kurulu bir tarzın varken: "size ne girdi yahu" diye soramazsın. hakkın yok. hele böyle inceden inceye, senin gibi olmayan insanlara en büyük hakaretleri ederken.. hiç bişeye hakkın yok senin.
bakmayın bu denli okudum, spolier verdim. uzun yazı yazdım... ben zaten hep uzun yazarım. kendisinin cinsel/dinsel/tinsel/bilişsel/metabilişsel ve yazarlık kimliği an itibariyle benim için bitmiştir. okumam. oylamam. başlığını bile kaldırmaya uğraşmam. gücümü cool adamcığıma saklıyorum. ondan.
sonra da insanlardan saygı bekleyin. meydanlarda bayrak sallayın. en seviyeli ve en çağdaş insanların kendiniz olduğnu düşünün. düşünün hocam. sadece düşünün.
uludağ sözlükte yazarlık yapan ve zırt bırt ibnemsi başlıklara imza atan adeta ben topum diye bağıran 7. nesil bi yazar...
***
bak kardeşim;
ben geçen akşam çok pis içki içtim, ve ben bira içerken boşalan şişelerle yerde kalp şekli oluştururum, kalp tamamlandığı zaman vururum kafayı yatarım. ama o gün 3 tane fazla içip içinden ok bile geçirdim. sonra vurdum kafayı yattım, sabah kalktığımda uyku sersemliğine ayağım o kalbe takıldı. düştüm. zıkkımlandığım şişeler az daha götüme giriyodu. tüm sinirimle tuvalete girdim, o hastası olduğun yarrağımı çıkarıp işemeye başladım. ama güne ibneliklerle başladığımdan siydiğimde çatallı çıktı, haliyle üstüm başım hep çiş oldu - ki çıplak yatarım. ve ana avrat söve söve bu sefer banyoya girdim açtım suyu ve yıkanmaya başladım. merakını gidereyim, evet hastası olduğun sikimide sıvazladım, sabah sabah içim kıyılıyodu ki, pattt elektrik kesildi. bu ne lan amunu yiyim dedim zira soğuk su akmaya başladı. malesef o hastası olduğun sikim küçücük mantar başı gibi bi hale büründü. büzüldükçe büzüldü.. çıktım. zangır zangır titreyerek kurulandıktan sonra aceleden giyinmeye başladım, çünkü işe geç kalmıştım. ama ibnelik bu ya, pantolonu giyerken dengemi kaybedip düştüm, o hastası olduğun sikimde açık bıraktığım çekmecenin köşesine çarptı. ağladım ama yılmadım. tüm ibneliklere göğsümü gererek evden çıktım ama elektrik kesik olduğundan merdivenler karanlıktı, evet amk o merdivenlerden de düştüm. o hastası olduğun sikim dahil kolum bacağım her tarafım kırıldı. şimdi hastanedeyim kardeş. zaman geçsin diye laptopumu açıp sözlüğe girdim. ama senin şu ibnece yazılarını görünce tekrar çüküm sızladı. bana o sabahı hatırlattın, ve inan bana en değer verdiğim organım sikimdir. o yüzden bu entryi tamamladıktan sonra elim ayağım kırık olsada sürünerek yanına gelicem, o hastası olduğun sikimle seni başbaşa bırakacam. yeter artık amk. açacağın başlıkları sikeyim.
homoseksüelliği/eşcinselliği/gayliği ( ne derseniz deyin ) okuduğum kadarıyla ayaklar altına alıp, değersizleştiren, çirkinleştiren kişiliktir. zannımca gay değildir, sadece gaylerin -kendince- ne kadar antipatik, gösterişsiz ve banal olduğunu göstermeye çalışıyor. halbuki gayler penis penis diye ulu orta koşuşturmazlar. akılları fikirleri peniste olsa kendi penisleri ile yetinirler. eğer gay ise, çabuk bıraksın gayliği, çünkü hiç yakışmıyor ona.
gay bir yazardır. homoseksüeldir. yani kısacası b**umu yiyin demek istiyor burada yazar. bilmem anlatabiliyor muyum?
gayim, çok mutluyum, başarılıyım, yakışıklıyım, sportifim, çok zekiyim... Gay olmaktan gurur duyuyorum, insan olmaktan gurur duyuyorum. Abaza değilim, hanzo değilim, cahil değilim, aptal değilim, çoğu türk erkeği gibi önüme gelene yavşamıyorum, çoğu gerizekalı gibi penisimi her bulduğum deliğe sokma çabasında ve midesizliğinde değilim, aynı şekilde ona buna da verdiğim yok. monogamiyi savunan biriyim. o yüzden bana kendi içinizdeki ahlaksızlıkları çirkinlik olarak yansıtmayınız.
Bundan epeyce sıkıldım. daha önce de kendi nick altıma yazmak zorunda bırakmıştınız beni. Bununla herhangi bir problemim yok. "gay bir yazardır. gaydir. homodur." yani.
boş konuşuyorsunuz arkadaşım. yeni haberler verin. bundan gocunduğum gibi bir durum yok. hatta bakın sizin için son kez harf harf yazıyorum:
G-a-y-i-m!!!!!! türkçe anlamayanlar için gelsin, hatta aynen ricky'nin ağzından dökülen sözlerle:
"I am proud to say that I am a fortunate homosexual man and I am very blessed to be who I am."
bir de almanca gelsin:
"Ich bin ein glücklicher schwul mann und Ich bin stolz darauf, es zu sagen."
oldu mu şimdi? güle güle o zaman canlar. Bir daha herhalde bu konuyla ilgili salaklık görmem şu yazıların arasında. herkesin bir gün insan olabilmesi dileklerim herkes için...
şimdi öncelikle şunu söylemeliyim ki; kendi nick altıma yazmamaya büyük çaba gösteren bir kişi olarak şu yazıyı yazmaktan pek hoşnut değilim; lakin bir şekilde yazmak zorunda kaldım.
tanım yapmam gerekirse; nickinin altına yazılan ve her cümlenin sonuna eklenen "ibne bir yazardır" tanımlamasından ve seviyesizliğinden sıkılmış olan yazardır. dahası bunu anladık zaten; kimseden sakladığım da yok ki, ne diye oturup yüzlerce kez "ibne de ibne eşcinsel de eşcinsel, gay de gay" yazarsınız anlayamıyorum. yeni bir şeylerle gelin arkadaşım. Bundan gocunmuyorum ki beni gay diye fişleyerek, utanmamı gerektiren bir şey yapmış olmuyorsun yani.
dahası kendisi risale-i nur mudur her ne haltsa, malesef yazarını feyyytulah hacı hoca efendi sanmıyordur. gayet iyi bilmektedir bu gereksiz bilgiyi. yani yazar, sadece kendi çıkarımları ile (bkz: kaynak Götüm) olan varsayımları buraya yazan yazarlara da bir mana verememektedir.
ayrıca, yazar yine kimseyi "eşcinsel olmak"la itham etmemiştir. Zaten eşcinsel olmak yurdumuzda bir suç değildir. olsaydı bile, yazarın kendisi zaten bunun bir suç olmadığını düşündüğünden, kimseyi gay olmak ile suçlamazdı. bir kişinin gay olduğunu düşünmek ile onu gay olmakla itham etmek arasında şüphesiz ki fark vardır. "eşcinsellik" bir suç teşkil etmediğinden, kimseyi bunla itham etmiş olmazsınız; yani "itham" olmaz bu. Olsa olsa düşünce olur. Hakkında böyle bir söylem çıkan kişi ise; "gay değilim" der olur biter. Bunun onur meselesi yapılması da ülkeme has bir kültürdür işte. medeni bir insana "gay misin?" diye sorsan, "hayır, niye öyle düşündün ki?" der en fazlası.
yani; yazar kendisi gay olduğu halde kimseye "gay bu" diyip dalga geçmez, merak etmeyiniz. içiniz ferah olsun. bu konu bu kişinin, çelişkiye düşeceği en son konudur, dostlar. abazan da değildir. özel hayatının da inceliklerini sözlükte paylaştığı falan görülmemiştir.
şimdi sevgili dostlar... Uzun zamandır kendimi doğru düzgün ifade etmediydim. O yüzden bu gereği hissediyorum.
öncelikle belirtmeliyim ki; eş cinsellikle ilgili yazılarımda yazdıklarım gerçek düşüncelerimdir. kendim bizzat geyim. gerizekalı, cahil bir insan olsan bu toplumda ve ülkede gey olmakta tereddütlerim olabilirdi; çünkü toplum bana bunun anormal bir şey olduğunu aşılamaya çalışmıştı daima. ben de korkardım elbbete gey olmak kötü bir şey sanıp. lakin ne mutlu ki; bu kadar et beyinli ve dar görüşlü ve yobaz olmadım hiçbir zaman. yani gençliğimde yaşadığım paniği saymazsak. o da tabii ki, o zamanki cehaletimle bağdaştırılabilir.
mevzuya gelirsek; demeliyim ki, her türlü azınlığa veya topluma hiçbir zararı olmayan farklı insanlara karşı yürütülen linç etme ve yok etme kampanyalarına hep karşı olmuşumdur beynimin 100% tam ağığına ulaştığı 20 yaşımdan beri. kendi inandığım veya benimsediğim şeyleri de başkaları kibarca yadırgarsa elbette ki saygı göstermek boynumun borcudur. yani hoşlanmadığım ama bana zararı olmayan şeylere kesinlikle hoşgörü gösteririm. zaten göstermek zorundaım da medeni bir insan olarak.
Lakin; yukarıda bir arkadaşım şakirtlere, türbanlılara hoşgörüsüz olduğumu söylemiş. maalesef bir kaç küçük yanlış anlaşma olmuş. düzeltmek isterim. Belirtmek isterim ki; bana veya toplumda herhangi bir zararı olmayan insanlara karşı düşmanlık besleyecek veya hoşgörü göstermeyecek bir insan değilim. lakin şakirtlikte ben böyle bir masumiyet göremiyorum. o yüzden bu insanlara karşı hiçbir zaman hoşgörü beklemesin kimse benden. bu adamların lider diye belledikleri kişi bile kendi ağzından bu itirafı yaptı çünkü.
"bu ülkenin önemli yerlerine gelip yönetimi ele geçirene kadar kimse sesini çıkarmayacak. sessizce ele geçireceğiz" diyen fethullah gülen değildir de kimdir? Bu adamın bu amacı uğruna hizmet etmeyi kabul etmiş, kendi kimliğini yok sayarcasına birinin buyruğu altına girecek kadar aciz olabilen insanlara nasıl tahamül gösterebilirim ki? adamların derdi kendi kendine yaşayıp gitmek değil ki; yaşadığım ülkeye istemediğim bir düzeni getirmeye çalışmaktalar. yani bana zararları oluyor ve olacak. Benim hoşgörü göstermekte olduğum insanların böylesine amaçları yok. sadece yaşamaya çalışıyor onlar. bu konuyu kapatalım o yüzden.
diğer bahsedilenler; başörtülü hanımlarımız ve dindar insanlarımız... Doğrusu baş örtüsünün çok da mantıklı olduğunu düşünmüyorum; lakin yine de buna inanıp bel bağlamış insanlarla da dalga geçeceğim filan yok. Bana bir zararları yok sonuçta. Görüntü hoşuma gitmese de-onların iki erkeği el ele tutuşurken gördüğünden daha az hoşuma gitmiyordur. o kesin- yine de saygı gösteriyorum elbette. Sonuçta sırf canı öyle piyasaya çıkmak istese bile çıkabilmeli insan. dinle alakası olmasa bile...
Bunun dışında, bazen de hoşgörü göstermiyormuşum gibi entryler girebiliyorum. Bunun nedeni, dindar olan insanlarımızın dinlerinin kabul etmediğine inandıkları herhangi bir şey için hiçbir insana tahamül göstermemeleri... yani eş cinselliğin günah olduğuna inandıklarından, bana yaptıkları yegane şey hakaret etmek oluyor maalesef. ben de diyorum, onlar bana bu kadar tahamülsüzken, düşüncelerimi neden tüm objektifliği ile sunmayayım ki ortaya? durum böyle olunca, küçük ironiler yapabiliyorum düşünme yetisi bozulmuş insanlar hakkında. neden sana saygı duyması gerektiğini anlattığın insanların, hala aynı kapalı fikirlilikle sabit noktalara bel bağlamaları tahamül edilemez olduğundan, onlara böyle diyorum. (bkz: düşünme engelli)
yani, sonuçta ben de bir insanım ve bazen tahamül sınırlarım aşılıyor. bana saygı duymayanlara saygımı ara sıra kaybedip onlar kadar ilkel olabiliyorum. Bunun için kusura bakmayınız.
Bunun dışında; sözlükteki amacım, şu seçim günlerinde bile hiçbir partinin gündeminde olmayan, insan ayırımı yapmadan herkese aynı hakların verilmesi. Yani; eş cinsel haklarından bahsediyorum. sevdikleri ile evlenebilsinler istiyorum geyler. Bu hakları var olmadıkça ve devlet tarafından adam yerine koyulmadıkça, onlar pis pis hayat yaşamaya devam edeceklerdir çünkü. TEk yapabilecekleri şeyi seks olarak görecekler çünkü. TRavesti ve transseksüeller ve lezbiyenler için de aynı şeyi düşünüyorum. kişiler artık diğer kişileri rahat bırakıp, kendi hayatlarıyla ilgilenmeliler. tüm demek istediğim bu. daha anlatmak istediğim çok fazla şey var aslında çok doluyum; lakin şimdilik bu kadar.
kendisine bakışım cinsel kimliğiyle hiç alakalı değil. o da normal bir yazar. ama bu tercihini durmadan gözümüze sokarak bu farkı kendisi yaratıyor. biz birşey yapmıyoruz. bana ne senin tercihinden. sözlüğü batırma yeter.