çomarların siper alıp savunmaya geçmesi kaçınılmaz bir durumdur bu tip durumlarda. zira onlara göre ortada olan durumu tartışmak yoktur, bir fikri görüşü ölesiye savunmak vardır. ben diyorum ki adam hırlaya hırlaya beni dolmuştan indirmeye çalışıyor çomar diyor ki hayatında saygı görmemiş ama saygı bekliyor. çomar dedim diye de alınır şimdi bu sana neden saygı göstereyim ki, ihtiyacın yok. sana bol bol saygı gösterilniş olmalı zira. benim var ama.
birde sen konyanın köşe bucak her tarafına dünya islam başkenti, dünya hoşgörü merkezi yazacaksın. ben hani hoşgörü diyince ulan saygıya açsın sen sana neden saygı gösterilsin diceksin. umarım ben çomar değilim falan demezsin. çomarsın sen.
uygulamanın islamla uzaktan yakından alakası yok. hemfikiriz. zira ben hoşgörü olayını tartışmaya çalışıyorum. hoşgörü de islamdan geliyor ya hani, o sebepten arada vurgulamam gayet normal geliyor bana.
konyada yaşıyorum, konyayı eleştiririm. her köşesinde hoşgörü merkezi yazan konyayı. zira tüm türkiyede bu çomarlardan olduğunu bilebilecek yaştayım.
hangi ayıbını örtmek içindir kim bilir. bir vasıf sürekli vurgulanıyorsa o vasfa sahip olunmadığındandır.
islam islam diye yıllardır böğürüyor birileri ama uygulamanın islamla uzaktan yakından alakası yok.
hayatında hiç saygı duyulmamış adam islam'ın ardına sığınıp saygı bekliyor. aslında suya-sigaraya değil saygıya aç. ama o kafayla bulması mümkün değil. ancak çok parası olanı paranın hatırına yalayanlar çıkar.
gün geçmiyor ki konyanın hoşgörüsüne bir kez daha şahit olmayalım. bu sefer anlatacağım olay insanı çileden çıkarır. başınıza gelsin istemezsiniz çünkü karşında bu denli aptal bir insan görmek gerçekten insanı çileden çıkarıyor. memleketimiz de bol bol bulunan bu çomarlardan ne zaman kurtulabiliriz hiç bi fikrim yok.
iftara 1 saat falan vardı. dolmuş bekliyorum. gideceğim istikamet adliye tarafı. adliye, dolmuşların son durağı oluyor bu arada. adliyeye giden bi dolmuş geldi, fakat adliyeye gitmicem dedi. anladım tabi yemeğe erken gitmek için o taraflara uğramıcak. saygı duydum peki dedim. beklemeye başladım. dolmuş geldiği yok hala. yarım saat bekledim. başka bir adliye dolmuşu geldi. bindim ve direk adliyeye gidicek misin dedim. evet dedi. adliyeye gelmek üzereyiz bilenler için söyleyeyim kto üniversitesinin oradayız. adam döndü ve burda in dedi. neden dedim. yemeğe gidicem dedi. kabul etmedim, zira adliyede indikten sonra zaten eve 10 dakika yürümem gerekiyor. eğer onun dediği yerde inersem bu süre 30 dakikaya kadar çıkacak. bunu adama belirttim. hırladı biraz. sesi yükseldi. ilerledi. az ötede ki marketin yanında durdu. bilenler için söyleyeyim adalet plazanın ordaki mygrossun önünde durdu. kabul etmedim, zira o yemeğe gidecekse bende gidicem. ve orda ineceğim için eve 20 dakika yürümem gerekecek. zaten yorgunum. bu sefer hoşgörülü konya dolmuşu çileden çıktı. hırlamaya başladı ayağa kalkar gibi yaptı. bağırmaya başladı. elindede para var. al paranı in şurda diyor. sorun para değil dedim bana adliyeye gidicem dedin 30 saniyeni almayacak eğer gidersen dedim. iniceksin falan diyor bu ağzından salya akıtıyor. sanarsın ana bacı küfür ettim. iyi dedim kalktım ayağa. ver paramı dedim. elinde para duruyor. bide alıcak mısın dedi. evet alıcam dedim. sesi 2 kat daha fazla arttı. göstericem sana görüceksin gününü falan diyor. tehdit ediyor bildiğin. aracı sağa sola sallıyor. bu hoşgörü karşısında eriyip bitiyorum ben tabi. yaptığı hızdan ötürü 15 saniyede geldi adliyeye kaldırıma sürdü arabayı ve ani frenle durdu. hala konuşuyor bişeyler. indim arabadan 10 dakika sonra evime vardım. onun beni oraya getirmek için fazladan harcadığı süre ise (hırladığı süreyi es geçersek) maximum 1 dakika. iyimser bi süre verdim. 30 saniye falandır.
bahsettiğim dolmuşçu belki şaşıracaksınız ama insan. karşısında ki de benim. ben de insanım. zira hayvan olsam bile 30 saniye zaman kaybı için içinde bulunduğu hal ve söylediği sözler kabul edilebilir gibi değil. adamın ruh halini size nasıl yansıtabildim bilmiyorum. ama ben bir kez daha konya hoşgörüsüne şahit olmaktan gurur duydum.
Oruc tutanlarin yaninda surekli esneyerek ve agzindan nefes vererek curuttugu slogan. Oruc tutuyosan da saygi duy be hafız midemiz bulaniyor yani napalim adam toplayip dovelim mi :(
olayın geçtiği yer mevlana yolu üzerinde ki ziraat bankasının ordaki ara sokaktı. zira sigara içtiğim yer bir "ara sokak"tı. akşam 7 buçuk sularıydı ve etrafta kimse yoktu. alaaddinden oraya kadar aklımda sigara içmek vardı fakat ortalık yer diyerek içmedim ve en son işim bitince girdim sokağa içtim. ama karşımda bir adam beni tehdit edercesine dürttü ve "bak döverler he." dedi. ama hoşgörü başkenti. yersen. .
konya sokaklarına görebildiğimiz yalan yanlış bir slogandır. bırakın konyayı türkiye ile hoşgörü kelimesi yan yana getirilemez. konya üzerinden örnek verecek olursak güncel bir örnek verelim. dün akşam saat yedi buçuk civarlarında çomarların şehir merkezi olan kayalı parktaydım. bi işim düşmüştü. oturdum sigara içiyorum. bi adam yaklaştı ve "iftara yarım saat kaldı git sigaranı ara sokakta iç millet asabi şu an gören olursa döver" dedi. zira tutulan oruç sebebiyle oruç tutan bireyin sinir gibi faktörlerden arınmış olması gerekir. aksi takdirde onunki oruç değil aç kalmak olarak sayılabilir. belki sayılmaz kararı ben vermiyorum sonuçta. olayın gerçekleştiği yerden mevlana görülebiliyor 100 metre falan var arada. hoşgörü temsilcisi mevlananın dibinde gerçekleşiyor yani olay. bir yandan "dünya islam ve hoşgörü başkenti konya" afişlerine bakıyorsun bir yandan karşımda benim belki iyiliği düşünerek belki de "benim dövmeye yaşım yetmez ama bi döven çıkar inş" diye karşımda haykıran bir adam. ve bu şehir kim seçti bilmiyorum dünya islam başkentiymiş. olayın ciddiyeti büyük olsa gerek ki her adımda bir karşınıza çıkıyor bu ifade.
