düğün, sünnet merasimlerinden sonra misafirlere verilen yemektir. yüzyıllar önceye dayanan bu gelenek hiç bozulmadan hala devam ediyor. pilavla sınırlı değil tabiki şöyle ufaktan anlatayım.
-ilk adımda bi yoğurt çorbası gelir, kaşıklanır biter.
-ikinci adım biraz uzun etli pilav seferleri başlar, denizaltı diye adlandırılan üzeri et ile kaplı pilav özel masalara ulaştırılır, diğer masalar normal etli pilav yerler.
bu adımda 5/6 tabak(büyük tabii) bitirilebilmektedir. bu masadaki adamların mide kapasitesiyle doğru orantılı olarak artar ya da azalır.
-etli pilav geçtikten sonra tatlı olarak irmik helvası getirilir, üzerinde antep fıstığı tozları ve içinde düğünün sahibinin kesesiyle doğru orantılı olarak fındık, fıstık bulunur.
-dördüncü adımda kaynar sıcaklıkta genellikle etli olan bamya çorbası getirilir, millet bunu yana yana yer, soğuk veya normal sıcaklıkta getirilmez asla. favorimdir.
-bamya çorbasından sonra beşinci adımda zerde adı verilen güzel ve hafif tatlı ile beraber meşrubat ikramı yapılır ve yemek sona ermiş olur.
bu yemeğin en berbat olayı ise herkesin aynı tabaktan yemesidir. yani pilavda, çorbalarda 2/3 tabakta gelir herkes oradan yer. herkese ayrı tabak verilmez. bu sebeple konyalı olduğum halde bu yemek olayına pek sıcak bakamıyorum. ben takmam kardeşim yerim derseniz yaz aylarında her haftasonu mutlaka pilav olur bi çok salonda, veya açık piknik bahçelerinde. ve size kimse sen kimin neyisin, dışarıdansan giremessin demez. yoldan geçerken görüp, girebilir, karnınızı taş gibi doyurabilirsiniz. yemekler oldukça lezzetlidir.
konya'da bu pilavlardan yararlanmak için kurulmuş pilav ekipleri vardır. genelde bu gruplar bir masayı dolduracak kadar ( 11-12) kişiden oluşur. en ufak bir akrabalıkları olmasa bile sünnet düğünlerinde olsun normal düğünlerde olsun ekibi toplayıp pilava giderler ve herkesten çok yerler. ceplerinde kaşık olmadan sokağa çıkmadıkları rivayetler arasındadır.
